2.Bölüm

67 10 4
                                    

İyi okumalar!!!!

Arkadan gelen şapırtı sesleriyle uyandım. Filmin yarısında yeni uyanabilmiştim. Bu veletlerde filme dalıp görmemişler beni.

Arkaya doğru dönüp neler olduğuna bakmaya çalıştım. Gördüğüm görüntüyle ağzım yaklaşık bir metre kadar açılmıştı.

Çocuk resmen kızı sömürüyordu. Yuh deyip önüme döndüm. Bu gürültülü ortamda bile ses bana ulaşabiliyorsa ne yaptıkları merak konusuydu.

"Benim çişim geldi." diyen Sülüman'a "Avcumumu açıyım çocuğum ne yapayım şimdi." dedim.

"Kalk başımın belası kalk." deyip karanlık ortamda yürümeye başladık.

"Highh!" deyip gözleri fal taşı gibi açılmış Sülüman' ın nereye baktığını takip edip hemen Sülüman'ın gözlerini kapatıp "Yürü çocuğum, yürü yavrum." deyip salondan dışarı çıkardım.

Sülüman'ı tuvalete götürüp " Hadi çabuk hallet işini de yemek yemeye gidelim acıktım." deyip beklemeye koyuldum. On dakika sonra gelen Sülüman'a dönüp "Evladım tuvaleti mi satın alıyodun ne yapıyodun saatlerdir." dedim.

"Aman Nöno alt tarafı on dakika kadar birşeydi. Altıma yapsaydım da rezil mi olsaydım. Karizmam çizilirdi sonra." diyen Sülüman'a gülüp yürümeye başladım.

Film bitmiş çocuklar çoktan dışarı çıkmıştı bile. "Hadi yavrucuklarım yemek yemeye." dedim bana bakan veletciklerime.

"Oh be sonunda açlıktan midemiz kazınmıştı." diyen topluluğa güldüm.

Salondan çıkan çifte iğrenerek baktım. Bir uyutmamışlardı şerefsizler. "Valla ağabey kızı iyi götürüyordun helal." diyen Sülüman'a "Kapa çeneni velet!" dedim.

"Kim öğretiyor sana bunları." diyerek yanımıza gelen çocuğa gözlerimi devirdim.

Çarpık bacaklı kızın da yanımıza gelmesiyle tam olmuştu. "Ne diyorsun sen be." diye cırtladı o cırtlak sesiyle. Konuşmasıyla yüzümü buruşturdum. O nasıl sesti öyle ya.

Sabahları yumurta içmeliydi. Yoksa iflah olmazdı. Konuşurken altına sıçacakmış gibi duruyordu. Bu düşüncelerime kocaman bir kahkaha patlattım.

İkisinin bakmasıyla zor bastırıp başımı dikleştirdim. "Sizde ulu orta yerlede yapmasaydınız. Azdınız mı ne yaptınız. Çocuk ne yapsın. Hadi ikileyin canım. Akşama ancak gidersiniz." deyip çocuklara "Hadi bakalım." dedim

"Ay ben bunu yolarım ne diyor bu ya." diyen kıza dönüp "Dene de silindir gibi eziyim seni." dedim.

"Helal  olsun Nöno Teyze yürü kim tutar seni." diyen çocuklara göz kırpıp gülümsedim.

"Yürü ugraşmayalım şu deliyle." diyen çocuğa "Deli senin anandır gülüm hadi naş." deyip çocuklara "Koşabildiğiniz kadar koşun veletler vınlayın, uçun." deyip topuklama yardırmaya başladım.


Yemek katına çıkarken yere yatıp gülmeye başlayan Cemo'ya bakıp "Hayırdır len noldu?" dedim.

Ağzını garip bir hale sokup "Deli senin anandır gülüm hadi naş." dedi sesini inceltip. Onun bu haline karşı yere oturup bende gülmeye başladım.

Diğerleri de oturup bize eşlik etmeye başladılar. "Dene de silindir gibi eziyim seni." diyen Memo"ya karşı gülüşüm daha da şiddetlendi. Taklit edeyim diye altına kaçırmıştı çocuk.

"Ananı bacını." deyip koşmaya başladı. Yere yatıp gülmeye devam ettim. Sanırım tuvalete gidiyordu.

"Allah canını almasın Nöno ya." diyen Sülüman'a "Amin canım." dedim. Gülmekten iki büklüm olmuş bir şekilde yerde oturur şekile geçtim.

Elinde poşetle pantolonu değişmiş bir şekilde gelen Memo'ya "Memo gülüm tutamadın mı bir yerlerini." deyip tekrar gülmeye başladım.

"Ya Nöno çok kötüyüm uğraşma benimle." diyen Memo'ya "Niye çıkaramadın mı hepsini." deyip diğerlerine göz kırptım. 

Hep birlikte gülüştükten sonra "Hadi bakalım kalkın da karnımız bayram etsin len." deyip ayağa kalkmaya çalıştım.

Önüme geçip elini uzatan Sülüman başını dikleştirerek "Matmazel hazretleri elimi tutmazlar mı acaba?" dedi.

Lan bu çocuğu çok seviyordum ya. Diğerlerine görün bakışı atıp "Memnuniyetle mösyö." dedim.

Gülüşerek yürüyen merdivenlere bindik. Yemek katına gelir gelmez dönerciye gidip kocaman bir döner aldım. Çocuklara dönüp "Abartmayacağınız şekilde menü alın. Sonra hepsini ben yemek zorunda kalıyorum. Göbeğim çıkıyor be." diye çirkefleştim.




"Az alsakta yiyorsun Nöno. Sanki göbeğinin çıkmasını çok önemsiyorsun ya. Ne var ne yok silip süpürüyorsun." diyen Aro'ya "Lokmalarımı mı sayıyorsunuz len. Acıkınca yiyorum ben." deyip dönerimden bir ısırık aldım.

Yemeye devam ederken "Aşk olsun yani. Kalbimi kırdınız." dedim yalandan. Göz ucuyla onlara baktım.

"Tamam Nönom özür dilerim. Çok az yiyorsun gerçekten. Hiç hayvan gibi saldırmıyorsun." diyen Aro'ya göz devirip "Hadi gidin lan." dedim.

On dakika sonra hepsi elinde tepsilerle geldi. Aldıklarına bakmak için kafamı hafifçe kaldırıp hepsinin tepsisine baktım. Açıkcası Sülüman'ın aldığı hamburgerden canım çekmişti.

Sülüman'a dönüp meyil meyil bakmaya başladım. Sülüman bakışımı anlayıp "Bunu bildiğim için iki tane almıştım zaten." deyip birini bana verdi.

Hamburgeri aldığım gibi gömüp çocuklara "Hadi kalkın lan gidiyoruz." dedim. Sülüman'a dönüp "Sülüman aşkım gir koluma bakayım. Kıskansın şu veletler." dedim.

"Tamam aşkım." deyip koluma giren Sülüman iki üç adım gittikten sonra olduğu yerde durdu. "Noldu len." deyip Sülüman'a baktım. "Benimle oynadın mı? Aşkımı bir hiçe mi saydın aşk olsun Nöno. Bunları kıskandırmak için miydi." dedi.

"Yürü lan pezevenk."  deyip kafasına vurdum. Bir yandan da "Benimle oynamış mıymış." diye söyleniyordum.

Çocuklarla şakalaşarak yürüyen merdivene bindik. Alt katta dalga geçtiğimiz çifti görmemle çocuklara "Ahanda armudu yedik." dedim.

Çocuklarda olayın farkına varıp "Hemde ne armut." dediler. Bu bizim her zamanki lafımızdı. Ne zaman bir haltlar karıştırsak hep bu sözü kullanırdık.

"Bakın gençler! Bu bir ölüm kalım savaşıdır. Düşmana gözükmeden çıkabilirsek ne ala. Ama görünürsek, onlar bizi görürse sonuç armut piş ağzıma düşmedir. Yani durum o kadar vahim." diye saçmaladıktan sonra yürüyen merdivenden indik.

Adım atmamızla karşı karşıya geldiğimiz çifti görmemle direkt onlara baktım. Çocuk olduğu yerde hareketlendiğinde veletlere "Koşun!" diye bağırıp koşmaya başladım.

Bayağı bir koştukdan sonra olduğum yerde durdum. Etrafıma bakıp soluk alacakken bir kolun duvara yaslamasıyla duamı etmeye başladım.

"Aa kolumun altında bir Nöno varmış bak sen. Kim kurtaracak şimdi seni." diyen çocuğa öylece baktım.

Her zaman peşimden ayrılmayan veletler şimdi neredeydi Allah aşkına. Burdan ilk kurtulduğumda hepsinin kellesini kesecektim.



Evett!! Umarım hoşunuza gitmiştir. Yazım yanlışları için kusura bakmayın. Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni bölümümüz 1 hafta sonra gelecektir. O zamana kadar kendinize iyi bakınız. Görüşmek üzere.

Nöno TeyzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin