Bu sabah her zamankinin aksine kendim uyanmamıştım ya da alarmım çalmamıştı. Telefonumdan en sevdiğim şarkının melodisi yükselirken çatık kaşlarla yatakta doğruldum. Ben daha perşembe gününden nasıl nefret ettiğimi anlatacaktım. Kim benim bu değerli anımı mahvedebilirdi ki?
Telefonu elime aldığımda dün gece kayıt ettiğim numaranın sahibi belirmişti ekranda. Park Chanyeol sabahın yedisinde neden beni arıyordu ki?
Şaşkın ve bir o kadar ürkekçe aramayı cevapladım. Yeni uyandığım için sesim boğuk çıkabilirdi bu yüzden boğazımı temizlemeyi ihmal etmedim. Telefonu açtığımda benimkisinden kat kat kalın olan sesi işittim.
''Günaydın Baekhyun.''
''Günaydın?''
Sesim sorar gibi çıktığında aramızda bir kaç saniye sessizlik oluştu. Ardından tekrar kalın sesiyle kulaklarımı neşelendirdi.
''Diyecektim ki bugün buluşalım mı? Biraz takılırız diye düşünmüştüm.''
Heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum fakat 34 yaşında evli bir adamın benimle neden buluşmak istediğini anlayamamıştım. Hemde benimle gereksiz bir şekilde öpüşmüşken.
İç çektim ve kalbimin ağzımdan çıkmaması adına sessiz kaldım. Olaylar benden izinsiz hızlıca gelişmişti.
''O zaman okulunun adresini bana konum olarak at. Çıkışta seni almaya geleceğim.''
Telefonu kapattığında ben hala aynı pozisyonda bekliyordum. Az önce Park Chanyeol'le randevulaşmıştım ben, değil mi?
Yeni yeni hoşlanmaya başladığım evli adamla randevulaşmıştım.
Hemde tek kelime etmeden.
***
Dersin bitmesine dakikalar kala telefonum titremişti. Mrs.Jones dersini anlatmaya devam ederken dikkatli bir şekilde masanın altından telefonumu açtım. Mesaj Chanyeol'dendi.
'Okulunun önündeyim.'
Cevap vermedim ve ekranı kilitleyip cebime sıkıştırdım. Ardından zilin çalmasıyla birisi omzuma elini koymuştu.
''Baekhyun bir sorun mu var? Yüzün bembeyaz.''
Angela ilgiyle sorduğunda onu geçiştirdim. Sadece biraz heyecanlanmıştım.
''Kötü mü görünüyorum?''
''Neden? Biriyle mi buluşacaksın?''
Angela'ya yalan söyleyemezdim. Kesinlikle yalanları anlayabilen bir insandı. O yüzden alt dudağımı ısırdım ve gülümseyerek yanıtladım.
''Okul çıkışında beni bekliyor.''
Angela kıkırdadı ve beni sırama itti. Sarsılarak az önce kalktığım yere oturduğumda sertçe çantasını masaya atıp içinden bir kaç şey çıkardı. Ben ona şaşkınca bakarken eline aldığı eyelinerı fark etmemle ellerimi havaya kaldırdım.
''Hayır, hayır Angela onun için hazırlandığımı düşünecek.''
Angela omuz silkti.
''Baekhyun zaten onun için hazırlanıyorsun şu an. Kapat gözlerini yoksa seni pataklarım.''
Kendi kendime Korece homurdanırken kafama yediğim şaplakla sustum. Angela göz kapaklarıma özenle eyeliner'ı çekerken nasıl göründüğümün farkında değildim.
''Bunu neden yapıyorsun?''
''Kore de ki erkekler bunu yapmıyor mu?''
Kaşlarımı kaldırdım ve kaldırmamla birlikte tekrar kafama şaplak yedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rich Husband
FanfictionPark Chanyeol 34 yaşına yeni basmış evli ve üç çocuklu bir babaydı. Beyin cerrahıydı ve işinde seçkin insanlardandı. Chanyeol, Katie'le evlendiği için mutluydu. Chanyeol, üçüzlerine sahip olduğu için mutluydu. Ta ki üçüzlerinin birinci yaş partisine...