Rich Husband

4.Bölüm(M)

Aradan koca iki gün geçmişti ve ben hala yorganımın altındaydım. Chanyeol'le sadece geceleri mesajlaşıyorduk ve ben olabildiğim kadar soğuk davranmaya çalışıyordum ona karşı. Yatağım da yüz üstü uzandım ve yastığımı boynumun altına çekerek telefonumu elime aldım. Chanyeol iki saat öncesinden bana mesaj yazmıştı ve ben cevap vermemiştim. Saate baktığımda gece ikiyi gösteriyordu. Uyuduğunu umarak mesaj yazdım.

B: Hey, mesajını görmedim.

C: Sorun değil. İyi misin?

Anında çevrim içi olduğunda tek kaşımı kaldırdım. Bu demek oluyordu ki karısıyla özel bir şeyler yapmıyordu?

B: İyiyim. Sen?

C: İyi değilim, seni özledim.

Dudaklarımda engel olamadığım bir tebessüm belirdiğinde heyecanlı bir şekilde cevap yazdım.

B: Beni özlememen gerekiyor Chanyeol.

C: Yarın buluşalım mı?

Cümlemi görmezden geldiğinde ve buluşmayı teklif ettiğinde dudaklarımı büzdüm. Chanyeol'le buluşmak elbette istiyordum fakat yanımda ki melek kulağıma kötü şeyler fısıldıyordu.

B: Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Bence görüşmemeliyiz.

Chanyeol'den bir kaç dakika cevap gelmediğinde telefonun ekranını kilitleyip komodinin üzerine bıraktım. Bırakmamla mesajın gelmesi bir olmuştu. Öfkeyle telefonu tekrar elime aldım ve kilidi açarak gelen mesaja tıkladım.

C: Yarın sinemaya gidelim. Bir göz attım da, güzel filmler var.

B: Beni neden dinlemiyorsun? İletişim sorunumuz var farkında mısın?

C: İstediğim şeyleri söylemiyorsun Baekhyun.

B: İstediğin şeyler ne Chanyeol?

C: Yarın, öğlen 12'de hazır ol. Kahvaltını da yapmış ol. Biletleri alacağım şimdi.

B: Peki ya gelmezsem?

C: Seni pijamalarınla yatağından alırım.

Mesaja cevap vermek istemediğimden ötürü telefonu komodinin üzerine bırakıp sırt üstü döndüm. Hemen ardından ayaklarımı yatağa vurarak tepinmeye başladım. Benden hoşlandığına emindim. Kesinlikle benden hoşlanıyordu. Sonuç olarak biz öpüşmüş, sevişmiştik. Chanyeol beni seviyordu ve bende onu seviyordum. Henüz birbirimize itiraf etmesek de birbirimizi seviyorduk işte. Biliyordum.

***

Sabahın erken saatlerinde uyanmış, acele bir şekilde duş almış ve heyecandan bir lokma ağzıma koyamamıştım. Tam iki saat süren dolabımı karıştırma faslından sonra Chanyeol'ün bana aldıklarını giyinmeye karar vermiştim. Kırmızı ekoseli gömleğimin altına dar kotumu geçirdikten sonra kirli aynamın karşısına geçip saçlarımı düzeltmeye başlamıştım. Bu aynaya her baktığımda ne kadar sefil yaşıyor olduğumu hatırlıyordum ve bu beni üzüyordu. İşin kötü tarafı, Chanyeol'le bu oda da bu ayna karşısında sevişmiştik. Sonuç olarak, bu ayna değerliydi. Sefil hayatımın en değerli şeylerinden birisiydi.

Tamam, o kadar da abartmaya gerek yok. Yani birazcık değerli.

Pekala, bir ara yenisini almalıydım bunu aklıma not ettikten sonra Chanyeol gelmiş ve beni almıştı. Şimdi ise sinemaya girmiş, film arasında Chanyeol'ün gelmesini bekliyordum.

''İşte, mısırların ve içeceğin.''

Hepsini kucağıma bıraktığında gergince gülümsedim. En başta söylemem gereken şeyi unutmuştum. Chanyeol'ün güzel dediği film bir eş cinsel filmiydi. Ayrıca en arkada ki çift koltuğunda oturuyorduk ve salonun yarısından çoğu boştu. Ben ise durmadan mısır yiyor, gergin bir şekilde duvarları inceliyordum. Cinsellik içeren sahneler fazlaydı ve ben sıcakladığımı hissederken duvarları incelemek daha mantıklı geliyordu.