Eve geldiğimde köpük banyosu yapıp rahatladım. Çıktıktan sonra televizyonu açtım ve biraz sevgilimle mesajlaştım. Ona olanları anlattım ve yarın buluşmak istediğini söyledi kabul
ettim. Onu gerçekten seviyorum.
Kafeye gittiğimde her zamanki yerinde oturuyordu. Onun karşısına geçtim. Bana her zamankinden daha duygu dolu baktı. Cebinden bir kutu çıkarttı ve gözümün içine bakarak bana bir şey söyledi ben kutunun büyüsüne katıldığım için evet dedim onu dinlememiştim sonra bana şöyle söyledi:
"Anlayış gösterdiğin için teşekkür ederim Briget senden ayrılmamın sebebi başka bir kıza aşık oldum çıkmaya başladık ve ben de ona evlenme teklifi edeceğim"
"Bir dakika ne? Ben bunu kendime sanmıştım."
Tepem atmıştı sinirden bağırıyordum ve son sözlerimi tüm kafe duydu.
"Edi sen ne kadar pislik bir adamsın. Onla evleneceğini söyleyip benden evlilik teklifi ile ilgili yardım mı istiyorsun?? Buradaki hiç bir kız sana bu konuda yardım etmez. Sen... Sen gerçekten salaksın"
Tüm kafe bana bakıyordu ve beni tüm kızlar alkışladı. Hepsi sevgililerinin masadından kalkıp Edi'ye doğru yürüdüler hepsi birer küfür savurarak dışarı çıktılar. Ben de Edi'ye bir tokat attım. O çocuğa deliler gibi aşıkken nasıl böyle bir şey yaptığını kafam almıyordu. Sonra yüzüne baktım o maviş gözleri dolmuştu yanağının tam ortasında elimin izi vardı.
"Üzgünüm seni kırdım ve üzgünüm" dedi.
Sinirli bakışlarla kafeden çıktım. Peşimden geliyordu. Bu daha da beni sinirlendirmişti.
"Git burdan diye bağırdım."
O sırada kolumu yakaladı. Elimi eline aldı ve parmağıma yüzüğü taktı.
"Sen beni en şanslısı yapar mısın? Seni kırdım üzgünüm ama bunlar bir oyundu."
Ve gülmeye başladı. Gözlerim dolmuştu. Ona bakıyordum. Ağlamaya başladım. Hemen yanıma geldi. Bana iyice yaklaşınca ona bir tokat daha attım. Bu seferki daha hafifti. Bir elinde kutu diğer eliylede yüzünün ovuşturuyordu. Yanına gidip ona sarıldım ve ikimiz de gülmeye başladık. Önüme diz çöküp " benimle evlenir misin?" Dedi. Çok tatlıydı. "Eveeeeeet" diye bağırdım. Sokakta olduğumuz için herkes yanımıza geldi. Fotoğraf çekenler oldu. Sonra beraber yürüdük. Arabası biraz uzaktaydı. Beni eve bırakırken hiç konuşmadık. İnmeden önce seni pislik diye fısıldadım ve gülmeye başladı. Gülüşü çok güzeldi. Sonra onu öptüm. Beni kendine çekerek kulağıma bir şeyler fısıldadı ve yine gülmeye başladık. Her zaman beni arabasıyla eve çıkıp ona ek sallamam için beklerdi. Pencereyi açtım. O da dışarı çıkmış bana bakıyordu. "Seni seviyorum Edi" diye üç kez bağırdım ona havadan öpücük yollayıp içeri girdim. O da arabasına binip uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞIK TUTSAK
ChickLitSicim gibi yağan yağmur altında koşuyorum. Hava soğuk ve üşüyorum. Aynı zamanda da korkuyorum. Ufukta doğacak olan güneşi görmek istiyorum ama hava zifiri karanlık. Acaba kaçmasamıydım? Sanırım bir karar verdim. Bu kararı gerçekleştireceğim çünkü bu...