0.5

485 55 10
                                    

"Bir yerine bir şey mi oldu? Neren acıyor?"

"Boşver hyung, biraz yalnız kalmak istiyorum."

"Kovuyor musun yani beni?"

"Hyung lütfen, böyle yapma."

"Tamam anladım. Ama eğer bir şeye ihtiyacın olursa veya konuşmak istersen hiç çekinme, anlaştık mı?"

"Tamam hyung."

HyungWon yataktan kalkıp kapıya ilerlediği sırada kapıda eşi SunHee belirmişti. ChangKyun kafasını başka yöne çevirip başka şeylerle ilgilenmeye başlamıştı.

"Canım, kalkalım mı artık?"

Kız, kollarını HyungWon'un boynuna dolayarak dudaklarına küçük bir öpücük bırakmıştı. Eş zamanlı olarak HyungWon'un kolları da eşinin beline dolanmıştı. ChangKyun bunları birkaç dakikalığına göz ucuyla izlemiş, kalbi daha fazla ağırlaşmaya başlayınca birkaç ses çıkarıp onlara hala orada olduğunu hatırlatmıştı.

"Ah, üzgünüm ChangKyun. Her neyse, dediğim gibi yanıma gelmeyi unutma."

"Tamam hyung. Sonra görüşürüz."

"Görüşürüz ChangKyun."

HyungWon eşiyle birlikte kol kola odadan ayrıldıktan sonra ChangKyun vakit kaybetmeden odasının kapısını kapatmıştı. Yorganının altına girip birkaç saat daha ağladıktan sonra terlediği için yorganını kenara atmış tavanla bakışmaya başlamıştı. Bundan sonraki yaşamını planlamaya çalışıyordu.

Bir yandan HyungWon'u kaybetmek istemiyor bir yandan da onun mutluluğunu bozmak istemiyordu. Aklına gelen ilk fikiri deli gibi uygulamak istese de işlerin planladığı gibi gitmemesinden korkuyordu. Bir de o kadar aşağılık bir şey yapmak istemiyordu. Her ne kadar işler planladığı gibi giderse ne kadar mutlu olabileceklerini hayal etse de öyle bir yöntem uygulamak istemiyordu.

Üstüne daha fazla uyku çöktüğünü hissedince plan yapma işini erteleyip uyumaya karar vermişti. Plan işine vücudunu ve beynini dinlendirdikten sonra devam edebilirdi.

Sib Ncaim [HyungKyun]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin