ChangKyun: Hyung, beni buradan kurtarabilir misin?
HyungWonie Hyung: Neredesin ChangKyun? Bir sorun mu var?
ChangKyun: Biraz kafamı dağıtmak için bara gitmiştim ama başım derde girdi biraz.
HyungWonie Hyung: Sorunun çok mu büyük? Şu an biraz meşgulüm de.
ChangKyun: Tamam hyung. Kendi başımın çaresine bakmaya çalışırım.
HyungWonie Hyung: Tamam o halde. Ama halledemezsen haber ver.
ChangKyun: Haber verebilecek halde olursam veririm tabi.
HyungWonie Hyung: Kavga filan mı var?
ChangKyun: Boşver hyung. Sen işine bak.
HyungWonie Hyung: Söyle işte ChangKyun. Kavga mı var?
ChangKyun: Söylemeye utanıyorum. Boşver, ben kurtulmaya çalışırım.
HyungWonie Hyung: Utanıyor musun? Yoksa seni taciz mi ediyorlar? Neredesin? Çabuk söyle.
ChangKyun: Hani bir ara abimle birlikte üçümüz bir bara gitmiştik ya, en son gittiğimiz bar. Oradayım.
HyungWonie Hyung: Yerini hatırlamıyorum. Konum at.
ChangKyun: *konum*
HyungWonie Hyung: Ben gelene kadar bir kenara saklan.
ChangKyun: Tamam hyung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sib Ncaim [HyungKyun]
Fanfiction"Yollarımız sonsuza dek ayrılmış gibi görünse de bu dünyada sonsuzluk diye bir şey yok, değil mi? Bu dünyanın sonu gelmeden kavuşabilmemiz dileğiyle..." word series #5