Siyah ' İzim

S'İ . " 1 "

Merhaba arkadaşlar bu benim ikinci kitabım umarım beğenirsiniz. Birinci kitabım AŞK APTALLAR İÇİNDİR . Onu da okumadan geçmeyin. Vote ve kıymetli yorumlarınızı eksik etmeyin.

-----------------------------------

Bir elinde pizza bir elinde telefonu olan barkın salona herzaman ki gibi bodoslama giriş yaptı.

"Hayvan gibi girme artık barkın"

Ve evet herzaman ki gibi 'evimizin annesi' liz gene annelik yaparak barkını şiddetle uyardı. Tabi barkın bu uyarısını ne kadar kaale alır orası ayrı bi muamma .

"Gene konuştu bizim ki " barkın bana gönderdiği göz kırpmayı liz yakalamış olmalı ki barkın elindeki pizzayı alıp başına şaplak atması bir oldu.

"Tamam liz sen de abartma getirin şu pizzayı artık" liz gözlerini devirip elinde duran pizza kutusunu orta sehpaya koydu.

"İçecekler nerde bay çok bilmiş bodoslama " barkının telefonda olan gözleri liz ' i bulup ardından bedeniyle beraber koşup uzaklaştı.

Ağzımdaki lokmayı hızla yutup elimdeki dilimi kutunun içine bıraktım.

"Boşver liz gel otur ye . Hayat felsefem gel otur ye . Takma onu "

Liz' di bu. herşeyi fazla kafaya takan annelik rolü yapan ama bir okadar da merhametli...

"Ona da bi kaç dilim bırakalım zeren " hafifçe gülüp barkın içinde kenara iki dilim pizza ayırdım.

Elinde üç bira şişesiyle barkın odaya geri döndü.

"İçeceksiz olurmu hiç" barkın öpücük gönderim kutuya bıraktığım yarım kalmış pizza dilimimden bir ısırık daha aldım.

"Bugün gecelere aksak mı kızlar ?"

Liz başını hayır der gibi iki yana sallayıp ağzındaki lokmayı yutkundu.

"Ben yokum arkadaşlar evde panda olmayı düşünüyorum. " barkında düşmüş yüzüyle bana bakarak yalvarıyor gibi ellerini birbirine kenetlemişti.

"E iyi madem evde bi işim yok geleyim" barkın eliyle çak işaret yaparak düşmüş suratını topladı.

Barkına karşılık verip elimdeki son yudumluk kalmış biramıda kafama diktim.

"Cehennemin dibine de gitse bu salak sen de arkasından gidersin dimi zeren ?" Barkın hafifçe gülüp liz 'in yanağından sertçe makas aldı.

"E yani lizo ne sandın ? " liz yanağını ovuşturup barkını kafasına meşhur şaplaklarından indirdi.

"Bir bana lizo deme liz ismim iki senin orda gidip kızları becerdiğini izleyemem barkın ben " barkın kafasını avuşturup tam bişey dicekken laf arasına girdim hemen.

"Komedisiniz he. Ama bura kırmızı perde deyil bebekolarım . Hadi hazırlanıp çıkalım barkın . " barkın elindeki dilimide ağzına atıp elindeki birasını kafaya dikti. Liz de etrafı toplamak içim ayağa kalktı .

* * *

Zar zor giyidiğim dar kırmızı askılı elbisenin üstüne siyah deri ceketimi geçirdim. Ardından saçlarımı bukleler halinde omuzlarıma saldım. Hafif bi makyajın ardından siyah converesimi ayağıma giyidikten sonra telefonumla beraber kombinimi tamamlamış oldum. Tabi ki topuklu ayakkabı giyimem.

Merdivenleri hızla inip kapı eşiğinde beni bekleyen barkın ve liz 'e baktım . Oğuz ıslık çalarak yavaş beni süzdü.

"Zeren sakın yanımdan ayrılma kaparlar seni valla . Bu arada kafiye yaptım . "

Barkın 'a gülerek karşılık verdim ardından da kapının eşiğinde duran liz 'e gözlerimi çevirdim . Gözlerini devirip herzaman ki gibi kapıyı sonuna kadar açtı.

Aynı şekilde bende gözlerimi devirip
Liz 'in açtığı kapıdan barkınıda dışarı ittirerek çıktım.

Ardımızdan kapı hızla kapandı. Barkın baş parmağıyla evin kapısını yani liz'i kastederek işaret etti.

"Bunun neyi var ? "

'Bilmiyorum' demek yerine ellerimi iki yana açıp alt dudağımı eydim. Ardından da taksi tutmak için bahçenin kapısını araladık.

* * *

"Bir tane daha " bitmiş bira bardağımı barmene işaret ederek tezgaha koydum . Ardından bir saattir bulamadığım barkını gözlerim tekrar aramaya başladı.

"Tamamdır" tezgahın arkasından yükses ses nedeniyle bağıran barmene başımı sallayarak onay verdim. Ardından uzattığı bardağı aldım. Arkamdan uzanan el benden önce davranıp birayı bir dikişte içti. Kim olduğuna bakmak için döndüğümdeyse dağılmış bir barkın bulmam bir oldu.

"Barkın" saçları dağılmış , dudağı patlamış , dudağında ki prsing yerinden çıkmış ve giyidiği kıyafetteyse bir sürü reng cübbüşüne dönmüştü.

"Barkın n-ne oldu ? " gülüp duruyor ve cevap vermiyordu.

"Barkın ... tamam böyle olmayacak" barkının koltuk altına girip zor da olsa bardan çıkabildik.
Ardından taksi bulma ümidiyle karşı kaldırıma geçtik. Şansımız yaver gitmiş olmalı ki bir az öte de bir taksi görebildik. Elimle durması için işaret yaptım . Durduğu sırada da arka kapıyı hızla açıp barkını içeri attım. Ardından ön koltuğa geçmek için arabanın arkasından dolandım tam kapıyı açacakken gözüm barın kapısında bize doğru bakan kapşonlu birine takıldı. Yüzü burdan seçilmesede bize doğru baktığı her halinden belliydi. Elleri ceblerinde bize doğru bakıyor haraketsizce duruyordu.

"Abla binicekmisin arkada ki saçmalamaya başladı. " gözlerimi kapşonlu şahıstan alıp taksiciye çevirdim. Barkın elini kaldırmış işaret parmağını sağa sola sallıyordu.

"Saç - malanmaz saç - taranır abicim . Gerçi sen saçlarını limonluyosundur da he. "

Gözlerimi devirip hızlıca ön kapıyı araladım ardındanda hızlıca binip kapıyı kapattım . Araba hareket ettiği sırada gözüm tekrar bar kapısının oraya takıldı. Fakat orda sadece iki görevliden başka kimse yoktu. Kendim duyabileceğim kadar kısık sesle fısıldadım. "İçkidendir heralde" .

* * *

Taksici parasını verdikten sonra arkada sızıp kalmış barkını taşıması için liz'i çağırdım. Söylene söylene gelen liz 'in de yardımıyla zor da olsa barkın ' ı eve taşıdık.

Liz ellerini bel boşluğuna koyup duvara yaslandı. Ardından koltukta yatan barkın 'a bakan gözlerini bana çevirdi.

"Niye bu kadar çok içti bu ? "

Yorgunluktan titreyen ayaklarım daha fazla ayakta duramayacaklarının sinyallerini verdiği an yere çöküp liz 'e gözlerimi diktim .

"Bilmiyorum bar 'a girdik . Bi yere baktı. Sonra 'ben gelirim' dedi gitti." Liz yaslandığı duvardan çekilip ellerini iki yana saldı ardından da odadan çıktı.

Bi kaç dakika daha yerde oturup oturduğum yerden ellerimin yardımıyla kalktım. Ardından hızlıca odam'a yöneldim.

Üstümde ki Dar elbiseden hızla kurtulup kapının arkasında asılı duran geceliğimi hızla üstüme geçirdim. Ve kendimi evlenmek istediğim yatağımın üstüne bıraktım .
Beynimi kemiren o soru bütün beynimi esir almışçasına içerde. yankılanıyordu. Bar kapısının önündeki kapşonlu şahıs kimdi ?

Bu soruyla fazla yorulan beynim göz kapaklarımda ağırlık yapmaya başlamıştı. Düşünme seansımı yarıda bırakıp ağırlaşan göz kapaklarımı serbest bıraktım.