Ya Peki Şimdi

YOK ARTIK

Ege ortalıklarda gözükmüyordu hayret kızlar burdaydı ama ege yoktu hızla ilerleyip rüzgarın yanına gittim

''ege nerde''

''şeyy ege şeyy''

''ne rüzgar anlatsana''

''şey ege mutfakta votka içiyor''

''of rüzgar sende izin mi verdin''

''izin aldımı diye sor önce'' dedi ama ben onu umursamadan mutfağa yöneldim hızla egenin yanına oturdum ve bir barkakta kendime koydum ve kolumu omzuna attım ve sesizce konuştum

''hayırdır kardeşim ne oldu''

''boşversene önemli değil''

''anlat kardeşim dinlerim ben''

''şu savaş yüzünden eski günler geldi aklıma''

''üzülme sen o onun piçliği''

''aman boşver geçti gitti''

''gel o zaman'' dedim kolundan tutup solona çıkardım solonda kendini toplamış bir egeyle karşılaştım hayır yani içerde içen çocuğun ege olduğuna görmesem acı çektiğini anlamazdım bu çocuk kızları görünce değişiyor hayret bişey.

mustafa yüksek bir yere cıkıp herkesin ou dinlemesini sağladı ve müziğin sesini kıstı yüksek ve eğlenceli bir sesle

''değerli parti sakinleri'' diye konuşmaya başlayınca kendi ve diğer herkes güldü ama o bu durumu es geçip konuşmasına devam etti

''bu gün burda toplanmamızın sebebi rüzgarın arkadaşlarının buraya gelmesi hepiniz hoş geldiniz gecenin içinde yapacaklarımız kısa ve öz olarak DANS DANS ve yine DANS''

ben hariç herkes gülüyordu. Etrafıma bakınca aralarında alıntı gibi duruyordum. Kendimi dışladım. Partiden uzaklaşmak için kendimi bahçeye attım. Bahcenin arka tarafındaki havuzun başındaki sallanan koltuğa oturdum ve bir sigara yaktım.

rüzgarın bakış acısından

habibe dilek büşra ve ben delice dans ediyorduk kendimizden geçmiştik hüseyin ise egeyle sohbet ediyorlardı dikkatimi birden ummahan çekti mustafayla kouşuyorlardı canım sıkılmıştı dans etmekten ve sadece sıkılan ben değildim büşrada yorulmuşa benziyordu dans ettmeği bırakıp müziğin sesini kıstım ve yüksek bir sesle

''arkadaşlar yorulduk bence artık oturup konuşalım bence'' dedim arkamdan dilek yanıma gelip

''hadi şişe cevirmece oynayalım'' dedi herkes oynaylayınca muratın ortalarda olmadığını fark ettikhüseyin muratı bulmak amacıyla dışarı çıktı bizde o anda renkli puf yastıkları cember şekilde çizdik sonra şişe bulmak amacıyla ummahanla mutfağa gittik ortam sesizde sadece solandan bizimkilerin sesi geliyordu sessizliği bozdum ve

''bakıyorumda mustafayla çok iyi anlaşıyorsunuz''

''aman nazar değmesin knka'' ve kahkalar beni ciddiye almıyordu ben uzatmamak için

''bu seferlik böyle olsun'' dedim ve şişeyi alıp salona geçtik muratlarda yeni gelmişlerdi herkez bir kız bir erkek olarak oturduk yanımda ege ve murat vardı şişeyi hızla cevirdik ilk olarak mustafa habibeye soruyor

''doğruluk mu cesaret mi?''

''doğruluk''

''erkek arkadaşınla en uzun öpüşmeniz yaklaşık kaç saat?''