I'm You •Jungkook• ✓

ㅁ5ㅁ

Eve geldiğinde karanlık çökmüştü çoktan. Annesi ve babası ile selamlaşıp odasına çıkmıştı. Bugün ki bayılma konusunda endişelenmişler ama Bojogae'nin ikazı ile çok üzerinde durmamışlardı.

Yorgun hissediyordu. Jungkook ile iki kere prova yapmışlar ardından da kızlarla yürüyüşe çıkmışlardı. Yürüyüş evinin önünde sonlanmıştı kahverengi saçlı kızımız için.

Odasının kapısını kitlediğinde kısa bir duş alıp saçlarını ördü ıslaklığıyla. Hava sıcakken kurutma gereği duymuyordu. Her gün yazmadığı günlüğünüde yazdığında, artık gözleride uyku için kapanışa geçtiğinden kendini yatağına atmıştı. Yarın da okul yok iken geç kalkardı.
____

"Anne ben markete gidiyorum."

Neden Türkçe konuştuğunu bilmesede annesinin 'dikkatli ol' gibi öğütlerini dinledikten sonra ayakkabılarını ayağına geçirip evden çıkmıştı. En tepedeki güneş görevini iyi yapıyor ve sıcaklık ara ara esen rüzgar ile karışınca iyi hissettiriyordu. Kulaklığını telefonuna takıp tekini kulağına yerleştirdi. Rehbere girdiğinde en üstteki numarayı aradı.

"Alooo."

"Ooo hayırsız!"

"Ne hayırsızı yav?"

"Hayırsızsın işte. Gittin Kore'ye hani benim Ji Soo'm? Huh!?"

"Ha o mesele.. Kızım Ji Soo yeni diziye başladı yoğun yav."

"Biliyoruz.."

"Zaten dizi çocuk kaynıyor. Haneul falan. Hele Baekhyun.. Uf uf!"

"Ahaha! Ee ne yapıyorsun?"

"Markete gidiyorum, dışarıdayım sen?"

"Bende işte yeni uyandım. Farkındaysan burada saat sabah 8. Mesaj bekliyorum." Bunu derken bir şey belirtmek ister gibi bir ses tonu takınmıştı.

"Ne mesajı acaba sabahın 8'inde?"

Bir anda kulaklığın -takmadığı- teki çekildiğinde bir adet kolda belirivermişti Bojogae'nin omzunda.

"Artık mesaj atmama gerek yoktur değil mi Zeynep?"

Kulaklığın kablosunu takip ederek kolun sahibini bulmuş gözlerinide dikmişti. Yalan yok, havalı bir girişti.

"Ooo varmışsın çoktan. Sende hayırsızsın yemin ediyorum Jung Su!"

"Öyle deme Zeynep. Bojo hanımın geleceğimden bile haberi yoktu."

"Hah! Bıraktınız beni gittiniz Kore'ye, hiç bir şey çekilmiyor!"

"Bölmek gibi olmasın ama, Jung Su?"

"Efendim Bojo?"

"Jung Suuu!"

Erkeğe göre kısa olan kız kollarını çocuğun boynuna dolağında çocuk gülümseyerek karşılık vermeyi unutmadı. Kulaklık da çıkar gibi olmuştu.

"Heyoo! Bojooo! Jung Suuu!"

"Ahaha! Burdayız."

"Anlat Jung Su! Ama burda durmayı keselim ve yola devam edelim değil mi?"

"Ee hadi madem."

"Beni unutmayın bak."

"Hiç unutur muyuz Zeynep?"

Markete ilerlemeye devam ederken kulaklık ikisinde de takılıydı. Jung Su, Türkiye'de Bojogae ve Zeynep'in sınıf arkadaşıydı. Yaklaşık 4 yıldır tanışıyorlardı.