bu ışıl ve savas'in hikayesi isilin babası holding de çalısan zengin bir iş adamıdır savaşın babasi da öyle. ama isilin babası batmak üzeredir tek careleri savaşla isili evlendirmek olur savaş ve ışıl her ne kadar istemesede...
Babam neden bu kadar acımasız olmak zorundaki beni sevmediğim istemediğim biriyle hatta daha tanimadigim biriyle evlendiricekti sırf işi yüzünden zaten hep iskolikti hep sertti herkese zarsi bana anneme kimseyi umursamazdi hep düşünürdü. Bunları makyaj masasındaki taşlı aynaya bakarak düşünüyordum evet. Evet bugün evleniyordum hala evlencegim kişiyi görmemiştim. Aslında dugunum kumsal da olcakti ama babam son anda karar değiştirmiş havuz başında yapilicak zaten hep kendi dediği olsun bizimki önemli değil birden kapı açıldı annem içeri girdi "Kızım çok güzel olmuşsun hadi gel seni bekliyoruz damat dışarda seni bekliyor" kafamı salladim annem çıktı ayağa kalktım son kez aynaya bakıp derin nefesler aldım güzel gozukuyordum. Saçlarımı su dalgası yapmıştım çok tatlı durmuştu kapıyı açtım ve dışarı çıktım damati gördüm ve ikimizde aynı anda "Sen" dedik şaşkın bir tonda bu beni o sarhoslardan kurtaran kişi o zaman yüzüne tam bakmamistim şimdi baktimda çok yakışıklı ya bu ayy
'Salak sen hani evlenmek istemiyordun'
Evet istemiyom iç ses her boka karışma ve sus.çocuğun yüzüne baktığımda simsiyah gözleri ve siyah saçlarıyla çok yakışıklı duruyordu.hemen kafamı salladim. "Hadi gidelim bizi bekliyorlar" dedi kafamı salladim. Elimi tuttu yürümeye başladı bende ona uydum. Dışarı çıktığımızda herkez bizi alkışlıyordu hayır yani istemedgimizi zaten biliyorsunuz niye bu kadar kişi cagirirsinizki yani dimi dışarısı güzeldi havuz başı olduğu için havuz da vardı (jsjssjsjsj sacmaladim)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yanımdaki cocuga dönüp "Adını bilmiyorum evleneceğim adamın adını bilmemem çok saçma değilmi" dedim gözlerini devirip "Savaş" dedi. "Işıl" dedim. Savaşla birlikte masaya oturduk bisyeler konuştuktan sonra nikah memuru "sayın savaş bulut ışıl kutsal'i kariniz olara kabul ediyormusunuz?" Dedi savaş Bana ve babasına baktikdan sonra soğuk ve düz bir sesle "evet" dedi. Sonra nikah memuru bana bakıp "sayın ışıl kutsal savaş bulutu kocaniz olarak kabul ediyormusunuz" babama baktikdan sonra bende savaş gibi düz bir sesle "evet" dedim herkez bizi alkışlarken memur sahitlere de bir kaç soru sorduktan sonra bize dönüp kağıdı imzalamamizi söyledi hepimiz imzaladıktan sonra ayağa kalktık memur "gelini opebilirsiniz" dediğinde savaş bana dönüp çok kötü ve sert bir bakış atti. Sonra babasına döndü babası eliyle dudağını gösteriyordu gözlerim faltaşı görmüş gibi açıldı şimdi savaş beni dudahimdan mi opcekti? Ben bunları düşünürken dudagimda bir baskı hissettim Savaş şimdi beni opmusmuydu ha? Geri çekildiğinde saskinca ona bakiyordum.
Düğün bittiğinde annemler eve gitmişti bende savaşın evine gitmek zorunda kaldım doğal olarak savaslarin evine gittiğimizde savaşın odasına gittik hassiktir!kıyafetlerini getirmedim gelinliklemi uyuyicam ya savaş üstünü degistirmis yatağa girdi "savas?"
"Ne var" öküz ya
"Ben ne giycem kiyafetlerimi getirmedim gelinlikle uyuyamam" ayağa kalktı dolabın kapağını açtı ve kendi uzun t-shortlerinden birini bana fırlattı Evet bildigin fırlattı banyoya girdim ama lanet olacisa gelinligin fermuarını bir türlü acamiyordum banyonun kapısını biraz araladim ve yine "savaş?" Dedim.bıkmış bir ses tonuyla "ne var ışıl ne" dedi "ya şey gelinligin fermuari bir türlü açılmıyor"dedim yataktan kalkıp yanıma geldi arkamı döndüm ve açmasını bekledim fermuar sırtımdan tam kalcamim üstüne kadar iniyordu elleri tenime deyince irkildim ama belli etmemeye calistim.fermuari açtığında ona döndüm çok yakindik bir adım geri gittim oda odasına girdi gelinliği çıkartıp savaşın verdiği tişörtü giydim.lan bu çok kısaydı dizimin 4 karış ustundeydi. Boşver diyip banyodan çıktım savaş yine yatağa yatmış of ben nerde yatcam yine yine ve yine"savaş?" "Ya ışıl ne ne adımımı ezberliyon kizim yine ne oldu" Dudagimi ısırıp gulumsedim ve basparmagimin ucunda sallanmaya başladım "Ya ben şey dicektim nerde yatcam"
"Işıl oda gayet büyük ister koltuk da yat ister yanımda" "O ha senin yaninda mi yatcam asla sen koltukta yatsan" dedim tatlı bir şekilde ama öküz kafasını sallayarak yatağa yatti pis herif ya koltuğa geçtim ve üstüme battaniye alıp yattım gözlerim kapanırken birinin güçlü kolları bedenimi sarıp yatağa bıraktı bunun savaş olduğunu anladim. Beni bırakıp yanıma yatti ve arkasını döndü. Zaten ondan sonra gözüm iyice karardi.
Sabah uyandığımda ayağım savaşında eli benim ustumdeydi savaşta uyandı aynı anda ben ayağımı o da elini çekti. "Beni neden yataga getirdin"
"O koltuğun rahat olmadığını biliyorum ışıl" dedi haklıydı hiç rahat değildi.
Arkadaşlar bölümler kısa oluyor uzugunum doğruyu söylemek gerekirse aklıma pek bişey gelmediği için yazamadim😅.
