Medya sarışın Ney 😂Ronaldo'nun bahçesine girerken önünde korumaların bulunduğu normal kapıyı değil de arka kısımdaki gizli geçidi kullanmıştık. Bunu yapmamızın sebebi herhangi bir tehlike anında kimseye görünmeden eve nasıl girilip çıkılacağını öğrenmem gerektiğiydi.
Arka kısım olmasına rağmen bahçe için o kadar büyük bir alan yaratılmıştı ki benim evim gibi yirmi tane ev sığabilirdi. "Burası kaç dönüm acaba?"
Anita bileğimi sıkıca kavrayıp "Ne yapacaksın?" Diye sordu sert bir sesle. "Ayrıca şu ses tonunu değiştir artık."
Çantasından bir anahtar çıkardı ve küçük gösterişsiz kapıyı açtı. "Bu anahtar senin," dedikten sonra anahtarı bana doğru uzattı. "Acil durumlarda bunu kullacaksın."
Anahtarı elinden alıp vücudumun taşıyamadığı siyah fiyakalı ceketimin cebine attım. Kapı uzun loş bir ışığa sahip olan koridora açılmıştı. Koridoru yürüdükten sonra oldukça ferah bir salona ulaştık. Salonda çok fazla eşya yoktu ama oldukça havalı görünen parçalar vardı. Gözlerimi parlak gösterişli objelerin üzerinde gezdirirken Anita'nın sesi tekrar duyuldu. "Uşağa söyle valizi yeni hazırlanan odaya taşısın." Anita orta yaşlı kısa boylu bir kadına emir yağdırıyordu. "Şu andan itibaren Diana'nın" adımı söylediği an pot kırdığını anlayıp yutkundu. "Yani Diego'nun odasına izinsiz girmeyeceksiniz." Kadın onun söylediği herşeyi dikkatle dinleyip başıyla onaylıyordu. "Ronaldo nerede?"
"Oyun odasında efendim."
"Ah lanet olsun," deyip başını ovan Anita'yı inceledim. O gerçekten havalı görünüyordu. Buradaki herkese emirler yağdırıp istediği zaman Ronaldo'yu görebiliyordu. En yakın arkadaşımı kıskanmak bencillikten sayılır mıydı? Ailesini kaybettiği andan itibaren hayatı büyük ölçüde değişmişti. Benim aksime o daha iyi bir okulda okuyup daha güzel bir evde büyümüştü.
Anita "Diego buraya gel!" Diye seslenince titrek adımlarla ona doğru yürüdüm. Şimdide o emredici ses tonunu bana yöneltmişti. Mahallede oyun oynadığım Anita dam çok farklı biriymiş gibi davranıyordu. Ya onu yeterince iyi tanıyamamıştım ya da Anita mecbur olduğu için böyle davranıyordu. Eğer o gerçekten böyle biriyse bu evde gerçekten bir başımaydım.
"Beni takip et," deyip merdivenlerden aşağı inmeye başladı. "Ronaldo oğlu evde yokken oyun odasını kullanıyorsa zor bir gün geçirmiş demektir."
Onun her şeyini biliyordu. Neye nasıl tepki verdiğini, ne zaman ne yaptığını çok iyi biliyordu. Bu evde büyük bir hakimiyeti vardı ama defalarca yalvarmama rağmen beni Ronaldo ile tanıştırmamıştı. En yakın arkadaşımın böyle davranması kalbimin ezildiğini hissetmeme neden olmuştu.
Anita basamakları inmeyi bitirip elindeki uzaktan kumanda ile oyuncak jipi yönlendiren Ronaldo ya doğru yürüdü. Ben ise her gece rüyalarımda gördüğüm o adamın çocuk kadar masum olan yüzüne öylece bakakaldım. Oyun oynuyordu. Bir sürü pahallı arabası olmasına rağmen oyuncak bir araba ile uğraşıyordu. Suratı kızgın olmak ile düşünceli olmak arasında bir ifadeye sahipti. Sert yüz hatları bile şu anda o kadar masum görünüyordu ki şu anda ölsem bile dünyanın en mutlu insanı olarak ölecektim.
"Seni görmek isteyen biri var." Anita'nın sesi resmiyetten uzaklaşmış oldukça samimi bir hal almıştı.
Ronaldo elindeki uzaktan kumandayı yere bırakıp ayağa kalktı. Boyu gerçekten çok uzundu. Sadece bacaklarındaki kaslar bilir sınıfımdaki bütün erkeklerin kas ihtiyacını karşılayabilecek kadar çoktu. "Siz..." Diyebildi sadece. Sesindeki ve bakışlarındaki hayal kırıklığını fark etmemek için aptal olmak gerekirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/82187008-288-k706006.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If I Were A Boy
FanficSırf ona daha yakın olabilmek için erkek kılığına bürünüp Ronaldo'nun evine girdim. Başta herşey yolundaydı. Taki o psikopat Brezilyalı Neymar'a yakalanana kadar...