Çıkış Yapsam Silinir Mi? (KaiSoo)

35 ÇYSM?

Ya ben baya tembelleştim:( geç yazıyorum neden:( özür dilerim<31                                               ve medyada ki şarkıya bu aralar taktım nedense dkoskdoskd dinleyin bence:D

İyi okumalar ve yorumlarınızı bekliyorum**--**

*****

Jongin poposunu ısıran baykuş ile acı hissetmesi gerekirken , aldığı zevk ile inledi. Tabi 'masum' Kyungsoo bunun acıdan olduğunu sanmış , sıkı olan popoya dişlerini daha çok geçirmişti. 

''K-kyung-AH!'' Jongin hızla küçük olanı sırtından indirdi ve yanında duran büyük ağaca sırtını dayayacak şekilde onu hafifçe itekledi.  Kyungsoo ise çattığı kaşlarının ardından , uzun olana delici bakışlarını gönderiyordu.

''Ne var? O kızla nasıl samimi olduğunu mu anlatacak-'' Jongin küçük olanın sözlerini dudakları ile böldü. Neden birden böyle azmıştı bilmiyordu. Kyungsoo her zaman ki gibi cezbedici duruyordu ve büyük olan kendine sahip çıkamıyordu. Dolgun dudaklara kendini daha da bastırdı ve ellerini küçük olanın beline dolayıp kucağına aldı. Küçük olan ise düşmemek için ona ayak uydurdu.

Kyungsoo hızla ellerini,hocasının boynuna dolarken hızlı öpüşmeye yetişmeye çalışıyordu. Kim olduğunu,nerede olduğunu bile unutmuştu. 

Nefes almak için çekildiklerinde Kyungsoo içinden kendine sövdü. Bir trip bile atamıyor,büyük olanın tuzağına düşüyordu. 

Aklı başına geldiğinde hızlıca Jongin'i ittirdi. Hızlı itişten dolayı az kalsın küçük poposu yerle bulaşacakken Jongin onu kendine çekti ve bastırdı.

Kyungsoo ise ona baskı yapan şeyi hissettiğinde az kalsın tekrar yere düşecekti.

"Y-yah! H-hyung n-neden t-ahrik oldun?YOKSA O KIZ YÜZÜNDEN Mİ?!"  Jongin sabrının taştığını hissediyordu. Kendini küçük olana daha da bastırdı ve dudaklarına doğru fısıldadı.

''Beni sadece sen tahrik ediyorsun.Beni aptal aşığa çeviriyorsun. Çevreye karşı ördüğüm duvarları yıkıyorsun. Ne bunu yapıyorsun?Kalbimi neden bu hale getiriyorsun? Sadece sen Kyungsoo.'' Sıcak nefesini,Kyungsoo'nun dudaklarına doğru üfledi. 

Küçük olan ise bu itirafları beklemiyordu, oldukça şaşırmıştı. 

''H-hyung...''Gözleri hızlıca dolarken,ağlamamak için kendisini sıkıyordu. En sonunda dayanamadı ve bir damla yanağından süzüldü. 

Kyungsoo, eve yılda bir kez uğrayan ailesi yüzünden sevilme duygusunu daha önce hiç hissetmemiş biriydi. Abisi Kris ise bazenleri ona uğruyordu, onun kendine ait bir evi vardı. Herkes onu yalnız bırakmıştı,kime güvenebilirdi ki? 

''N-neden ağlıyorsun...yanlış bir şey mi dedim? Ah sıkıldın benden değil mi? Cidden eğer rahatsız olacaks-'' Kyungsoo,kucağında olduğu bedene tutundu. Kafasını yukarıya kaldırdı ve hala saçmalamaya devam eden Jongin'i dudaklarıyla susturdu. Gereksiz kelimelere gerek yoktu. Kyungsoo onun sevgisini hissetmişti.

Öpücük gittikçe ateşli bir hal alırken Jongin , Kyungsoo'nun sırtına zarar gelmemesi için onu ağaçtan ayırdı. Kendini geri çekerken,küçük olan mızmızlandı. 

''Hyung yaa!'' 

 Jongin,küçük olana kıkırdadı.''Akşam halledeceğiz ,azgın şey''

****

(3 saat sonra)

''Hadi herkes toplaşsın!'' Üst sınıflardan olan uzun boylu çocuk kalın sesi ile herkese seslendi. 

Baekhyun koluyla Soo'yu dürttü.

''Neden ki?'' Kyungsoo 'bilmem' dercesine omuzlarını silkti ve herkesin toplandığı yere gitti.

''Yuvarlak oluşturarak oturun. Eğlence başlasın!'' 50 yaşına gelmiş ingilizce hocasını kıçısını sallayarak konuştu. 

''Ouw gözlerim...''Baekhyun kısık sesle konuştu.''Bunu yapmak zorunda mıydı cidden?'' 

Kyungsoo,arkadaşına kıkırdadı ve bakışlarını karşı tarafa çevirdi. Jongin ile göz göze gelince hızlıca bakışlarını ondan çekti. Hocasının itirafına hala alışabilmiş değildi. 

''Kim şarkı söylemek ister?'' Sehun konuşurken , iki elini birbirine sürttü ve yanan ateşe doğru tuttu.

Baekhyun muzip gülüşü ile ortaya atıldı.

''KYUNGSOO!KYUNGSOO!'' Tabi ki , küçük gözüken ama oldukça güçlü olan arkadaşından karnına bir yumruk yemişti.

''Yah Ne saçmalıyorsun benim sesim çok kötü!''(Allah'ım günah yazma tövbe.)

''Ne saçmalıyorsun Soo,sesin çok güzel hadi!'' Diğerleri de 'Kyungsoo!Kyungsoo!' diye tezahürat yapmaya başlayınca mecburen kabul etti. 

''Kuru kuru gitmez gitar da çalsın birisi!'' Müzik hocaları yanından eksik etmediği gitarı çantasından çıkardı ve salladı.

''Ben çalarım.'' Herkes şaşkınlıkla kırmızı saçlı olana baktı.Bu oğlanın dili olmadığını düşünmeye başlayacaklardı.

Anlaşılan müzik öğretmeni de bu duruma oldukça şaşırmıştı kendine gelince hızla gitarı ona uzattı. 

Chanyeol merakla bakışlarını büyük gözlere çevirdi.

''Hangi şarkı?'' Kyungsoo heyecanla dudağını dişledi.

''Ihm...Billionaire olsun.'' Terlemiş ellerini pantalonuna sildi ve kafası ile ona başla işareti veren Chanyeol ile sözlerine başladı.

(zaten biliyorsunuzdur Chanyeol ve Kyungsoo'nun bu şarkıyı söylediğini Kai'nin kıskanç bakışları felan:') sonradan ise kendini fazla kaptırdığını(yani kıskandığı çok belli ettiğini) anlayıp el çırpıyor kısacası; el çırpıyorsun mutlu sanıyorlar gibi.)

Jongin ise Kyungsoo muhteşem aksanı ile şarkıyı söylerken gitar çalanı takmamaya çalışmıştı. Güzel sese kendini daha fazla kaptırırken gözlerini yumdu. Cidden sesi de kendisi gibi kusursuzdu.

Lanet olası şarkı biterken , Jongin bir bebek gibi itiraz etmek istemişti. O sesi hayatının sonuna kadar dinleyebilirdi. 

Herkes hayranlıkla bakıp,alkışlarken Kyungsoo'nun yüzünde güller açıyordu. Kendine güvenirdi ama sesine güvenmezdi. Bugün bunun üstesinden gelmiş gibi hissediyordu. 

Kyungsoo bakışlarını bu sefer hocasına çevirdiğinde diğerlerinin aksine sadece hayranlıkla değil sevgiyle,aşkla da bakıyordu. Ah cidden bu mükemmel bir histi,sevildiğini hissetmek.

Sesi kötü olan iki-üç kız da cırtlak sesi ile şarkı söyleyip gece sonlanınca herkes çadırlara gitmeye başlamıştı. Jongin,ne yapmış etmiş bir şekilde Kyungsoo ile aynı çadırda kalmayı becermişti.

Ve gece diğerlerine göre bitiyor, Jongin ile Soo için yeni başlıyordu.

**** 

Bu bölüme yazacaktım şu smut şeysini ama sığmadı. Ve yazmadan önce sormak istiyorum smut olsun mu yoksa geçen ki gibi birazı olsun sonra gerisi sizin hayal gücünüze kalsın gibimsi mi olsun?

Takın teşekkürler.