2.Bölüm: "Kaçış"

140 23 9
                                    

~Oscar & The Wolf -Joaquim~

1.Bölüm: "KAÇIŞ"

Insanlar gerçeklerden kaçardı, çünkü bugüne kadar kendilerine bile itiraf edemedikleri gerçekler suratlarına çarparsa canları acırdı. O tatlı canları, incinirdi. Benim o gerçekler hangi köşeyi dönersem döneyim karşıma çıktı. Suratıma acımasızca çarpıp sorumluluklarımı hatırlattı. Oysa ben sorumluluklarımın farkındaydım. Her ne kadar kabullenmek istemesemde farkındaydım işte. Ve artık bu bana ağır geliyordu.

Sabah olduğunu görünce yataktan kalktım ve gardırobuma doğru yürüdüm. Elbisemi çıkarmadan yatağa kendimi atıp tavanla bakışmıştım. Uyuyamamıştım. Uyuyamazdım.

Çünkü artık kendime bile söyleyemediğim bu sırrı sevdiğim adam öğrenmişti.

Pekâlâ, aslında her şeyi değil.

Üstümü değiştirdikten sonra aşağı inip dışarı çıktım. Daha sabah saatin 5 iydi annemler daha kalkmamıştı. Bende zaten bu saatlerde pek uyumazdım. Ayaklarım alışmış olacaklar ki direkt ormanlık yola doğru ilerliyorlardı.

Ormanlık yola girdiğimde tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Bende gidip gökyüzünü hafifte olsa görebileceğim yere uzandım. Bu ağaçlar çok sıktı ve gökyüzünü zor görürdünüz. Bu ormanın bu özelliğini her zaman çok sevmiştim.

Bugün günlerden pazardı. Yarın okul başlıyordu ve ben hala nasıl o okula gidip hiç birşey yokmuş gibi davranacaktım bilmiyordum. Göktan belkide o gece yaşananları yüzüme vuracaktı. Hatta belkide değil bunu kesin yapacaktı. Banada tek yol kalacaktı, kaçacaktım.

Biraz daha gökyüzünü seyredip düşündükten sonra telefonumdaki saati baktım. 06.30' du. Yavaş yavaş kalkıp evimin yolunu tuttum. Yaklaşık 7 gibi eve geldiğimde kimse uyanmamıştı. Ama eminim şimdi inerlerdi. Tahmin ettiğim gibide oldu ilk önce babam uyanıp elini yüzünü yıkamaya gitti annem ise sese uyanıp oda diğer lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı.

İkisininde pazarı pek olmazdı annemin kendine ait bir çalışma yeri olduğu için her gün giderdi. Babam ise yine kendine ait bir büroda avukat olduğu için giderdi. Onlar işlerine aşık insanlardı. Bu yüzdende asla şikayet etmemişlerdi. Fakat ben bir meslek seçmemiştim bile. Ama büyük ihtimalle sayısal üzerinden birşeyler olurdu galiba.

Kahvaltı yapıp onları uğurladıktan sonra kitap okuma ve dizi izlemeyle vakit öldürmüştüm. Bugünümde böyle geçip gittikten sonra pazartesiye gelmiştik.

Sabah erkenden kalkıp giyinme kahvaltı yapma işlemlerimi hallettikten sonra ayakkabılarımı giyip okula doğru yürümeye başladım.

Ormanlık yolda ilerlerken birden önüme bir taş düştü. Etrafında kağıt çevriliydi. Taşı alıp kağıdı açtıktan sonra çirkin bir yazıyla yazılmış yazıyı okudum.

"Umarım bugün sabah iyi düşünmüşsündür, lakin seni alt etmem kolay olacaktır.
-Karanlığın oğlu..."

Pekâlâ bu yazıda neyin nesi böyle kim benim sabah buraya geldiğimi öğrenmiş olabilirki. Etrafa bakınıp bağırdım "Hey! sen kimsin."

Ses soluk yoktu. Bende bir işsizin benimle uğraştığını düşünüp takmadım ve yoluma devam ettim. Ormanlık yoldan çıktığımda bi müddet yürüdükten sonra okula varmıştım. Cebimden telefonumu çıkartıp saate baktığımda 08.00 olduğunu gördüm. Formamın üzerine giydiğim siyah ceketimin kapüşonunu ortüp okul kapısından içeri girdim. Okulun merdivenlerini çıkıp sınıfıma doğru yürüdüm. Sınıftan içeri girdiğimde her zamanki gibi baktılar ve gelenin ben olduğumu görünce kendi aralarında konuşmaya devam ettiler.

GECE NEFESI #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin