Bölüm 4: "MEZARLIK"

3 0 0
                                    

~Fleurie- There is ghost~

4. Bölüm: Mezarlık

Sükûnet..

Gözlerimi açıp tavanla bakıştığım süre zarfında, geçmişte ve gelecekteki tek sırdaşım.

Odanın içindeki sessizliği bozan alarmın sesi beni hayata döndürüyor ve istememe rağmen okula gideceğimi bana hatırlatıyordu. Alarmım her zaman çok erken çalardı. Çünkü ben öyle isterdim. Okula gitmeden önce tek huzur bulduğum alanda vakit geçirmek her zaman tüm acılarımı belirli bir süre zarfında unutturur belkide uyuştururdu.

Fazla vakit kaybetmeden hızla doğrulup elimi yüzümü yıkamak için odamdaki banyoya yürüdüm. Hızlıca elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya bakmaya tenezzül etmeden banyodan çıktım. Hemen üstüme bordo formamı, altımada siyah pantalonumu geçirdikten sonra kapımın yanındaki ufak askılıktan ceketimi çıkardım ve dışarda giymek üzere koluma taktım. Belime kadar uzanan arsız saçlarımı biraz fırçalayıp serbest bıraktıktan sonra kafama siyah beremi geçirdim ve kapımı açtıktan sonra  aşağıya uzanan merdivenlerden hızlı bir şekilde indim.

Ceketimi üstüme giydikten sonra kapıyı açtım ve şiddetle esen rüzgara rağmen zıt yönünde ilerledim. Aklımda hala dün akşam yaşanan olay vardı fakat bu olay beni asla oraya sürüklenmekten alı koyamayacaktı.

Uzun yürüyüşlerimin ardından sonunda mabedime ulaştığımda içimi okşayan huzur her yanımı kapladı. Hızlı adımlarla her yanını sararmış yaprakların sardığı kapıdan içeriye girdim. Biraz daha yürüdükten sonra durup derin bir nefesi içime çektim. Oysa şimdi ne kadarda huzurluydum, fakat cok geçmeden bu hissin zerresini icimde hissedeceğimi zannetmiyordum.

Yeni temizlediğim çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkardım ve kulaklığımı telefonuma taktıktan sonra uçların kulaklarıma yerleştirdim.

Yavaş yavaş yürümeye başladım. Düşünmüyordum. Zihnimi rüzgarlı ve soğuk havada dondurmuştum. Böylece uzun bir süre yürüdükten sonra artık girişle aynı olan çıkış kapısına ulaşmıştım.

Dışarıya çıktığımda bir an nedensiz bir şekilde  arkama dönüp çıktığım ormanlık yürüyüş yoluna baktım. Muazzam gözüküyordu. Kızılın ağaçlarla birleştiği, kuşların özgürce kanatlarını çırptığı, yalnızlığı ürkütücü olan bu görüntü zihnimde hiç unutmayacağım bir kısıma yerleşmişti.

Tekrar  yürümeye başladığımda artık okuluma daha yakındım ki zaten bir süre sonra ulaşmıştım. Issızdı, henüz kimse gelmemişti. Doğrusunu söylemek gerekirse böyle çok daha güzeldi. Zaten herşey bu denli ıssızken daha güzel degil miydi?

Yavaşça okulun giriş kapısından içeriye  girerken ormanlık yoldan çıktığımda beri peşimi bırakmayan araba sesleri artık beni rahat bırakmıştı.

Okul binasının giriş kapısı açık olmadığı için bahçedeki banklardan birine oturmak için hareketlendim. Ki banklarda oturan bir adamı görmemle duraklamam bir olmuştu. Kafasına geçirdiği kapüşonu ve çantasının üzerine koyduğu kafasının diğer tarafa dönük olmasından dolayı kim olduğunu anlamak oldukça zordu.

Aslında diğer banklar boş olduğu halde gidip onun karşısına oturdum. Varlığımı hissetmesine rağmen bana bakmamıştı. Bende madem böyle istiyor istediği gibi olsun dedim ve onu rahatsız etmedim. Çantamı alıp onun çantasının önüne koydum ve bende kafami çantamın üzerine koyarak onun baktığı tarafa baktım.

"Neden onca boş bank varken buraya oturdun?" sorduğu aniden gelen soru ile korkup hafifçe irkildim. Ve sorduğu soruya cevap verdim.

"Bilmem."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 03, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECE NEFESI #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin