Merhaba! yukarıdaki resim görünüyomu bilmiyorum ama umarım görebilirsiniz. Tanıştırıyım bu Miray. Karakterlerin isimlerini de paylaşıcam bugün. Neyse daha fazla uzatmıyorum direk bölüme uçalım.
Hey sizce mutluluk nedir? Sizi en çok ne mutlu eder? Herkes kendini mutlu edebilecek şeyleri bulabilir bu mutluluk bazen sadece iki dakika sürer. Bazense ömür boyu. Çünkü bu mutluluk gerçek sahibini bulmuştur diğeri ise sadece iki dakikalığına insanların hayatlarını değiştirir ve iyi hissettirir. Benim mutluluğum ise küçük şeylerden ibaret. Mesela şuanda da olduğu gibi Irmak'ın her sabah beni öperek uyandırması. Irmak bunu yurtta beraber kalırken de yapardı hala yapıyor ki ben bu durumdan şikayetçi değilim. Çünkü her sabah hayatın bana vermiş olduğu tek varlığı ve ayrıca birçok şeyim de olan arkadaşım, canım, kardeşim kısacası her şeyim. Şimdi soruyorsunuz kesin bu kız niye bu kadar değerli diye çünkü hayatım boyunca benimle birlikteydi ve bana yön gösterdi. Onun sayesinde boğulduğum bu denizin içinde beni kolumdan tutup çıkardı ve onun sayesinde bir nebze nefes alabildim.
Biliyorum 18 yaşında olmama rağmen çok karamsarım, her şeye olumsuz yaklaşıyorum, olayların hep siyah noktalarını görüyorum. Çünkü ben damarlarıma kadar siyaha batmış durumdayım. Niye mi çünkü ben çocukluğunu yaşayamamış bir kelebeğim. Geldiği hayatta 2 gün kalmasına rağmen bir çok şeyi öğrenmiş bir kelebek. Evet ben bir kelebeğe göre daha çok yaşadım ama bu benim bir çok şeyi öğrenmiş olmama engel değil.
Sabah uyandığımda başımda dikilen Irmağı görmem pek de şaşırtıcı değildi. Çünkü hep benden önce kalkar hanımefendi. Sabahın köründe derdi neyse hayır yani anladım uyanıyorsun da beni niye uyandırıyorsun tabi benim gözlerim hala kapalı içimden bunları mırıldanırken bir anda üstüme atladı.
-"Hadi kalk uykucu. Bugün alışverişe gidiyoruz !" dediği zaman anında yorganı kafama çektim. Tabi Irmak durur mu bir yandan yorganı başımdan çekmeye çalışıyor bir yandan da hadi kalk felan gibi şeyler söylüyordu. Alışverişten yırtmak için "Bugün cuma iş var olmaz" dedim ama o uyanık davranıp " Bugün cumartesi tatlım" dedi ve bir anda kendimi yerde buldum. Beni yere fırlatmıştı beni. Popomu ovuşturarak ayağa kalktım ve yastığımı alıp " Hücum!" diye bağırarak yastığı Irmağa fırlattım. Bu bir nevi yastık kavgası başlatma merasimiydi. Ama Irmak benim attığım yastığı havada yakalayıp ayağa kalktı ve tam karşımda durdu.
-"Beni oyalamaya çalışıyorsan boşuna uğraşma. Hazırlanman için 15 dakikan var " dedi ve pislik gülüşlerinden birini bana sergiledi.
+"Hiç mi şansım yok?" diye sordum
-"Maalesef yemedim" dedi ve eliyle 15 dakikayı gösterip pislik gülüşleriyle odamı terk etti. Cidden yememişti. Neyse artık deyip üstümü değiştirdim sonra da odamdan çıktım. Hanımefendi içerde telefonuyla uğraşıyordu. Benim geldiğimi hiç duymadı bile. Tabi bende bir Miray Atalar geleneği haline gelmiş herkesi korkutma ritüelini gerçekleştirdim ve yavaşça yanına gidip kulağına "Hazırım" diye çığlık attım. Tabi kız kalp krizi geçiriyordu orası ayrı ama olsun intikam soğuk yenen yemektir. Soğuk yemeği sevmem ama neyse. Dışarda korna seslerini duyunca Irmağın sinirlendiğini anlamak çok da zor olmadı bu yüzden hemen evden fırladım sonra da arabaya bindim. Evet Irmağın ehliyeti var çünkü o 19 yaşında yani benden 1 yaş büyük ama okula geç yazılmış. Yazılmış dediğimde bilerek kızı 1 yaş geç yazdırdılar yurttaki öğretmenlerimiz saolsun.
CITEȘTI
Gökkuşağının Siyah Tonu
Teen FictionHani gökkuşağının 7 rengi vardır ya ; Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Lacivert ve Mor. Her rengin bir şeyi ifade ettiği bu renk cümbüşü içerisinde sadece Siyah yoktur. Niye mi çünkü kimilerine göre Siyah güçlü bir renktir, kırılmaz. Kimilerine...