Merhabalar sonunda gelebildim değil mi ? bölümleri paylaşma da biraz sıkıntı yaşıyorum çünkü okulumdan dolayı yoğunum. Ama elimden geldiğince hızlı paylaşımlar yapmaya çalışacağım. Neyse daha fazla beklemeyelim. Okumaya başlayalım mı? Sizi seviyorum :)
Bu arada yukarı da ki resimde Uzay'ımız var :)
Yalnızlık... bu kelime sanki ölüm meleğinin kulağınıza fısıldaması kadar korkunç ve ürkek hissettirir kendinizi değil mi? Nefesi kulağına çok yakındır ama sen onu elinin tersiyle itmek istersin veya onu tamamen yok sayarsın. Üstelik bu 9 harfli kelimeye bir nefes kadar yakın bir ömür kadar uzakken.
Bazen de bu kelime bütün bir yaşamını ele geçirmiştir bile sen istesen de istemesen de. Hayatına yön vermeye başlamış, hatta bazen senin yerine karar bile vermiştir. Mesela dışarda ki kalabalığın içinde sen yalnızsındır. Arkadaş gruplarının, ailelerin, sevgililerin yanından geçersin tek başına. Onların mutluluklarını, üzüntülerini görürsün, izlersin. Ne acı ki hayatta seni izleyen kimse yoktur. Bu yüzden o insanların arasından daha hızlı geçmeye başlarsın. Onları izlemez, umursamazsın. Hatta bir kaç tanesine çarparsın ama yine de umursamazsın daha sonra koşmaya, o insan gruplarından kaçmaya başlarsın. Ciğerlerin patlayana kadar koşarsın ama hala kaçamamışsındır etrafta hala bir sürü insan vardır. Mutlu insan...
Oysa ki sen aslında için de ki yalnızlıktan kaçmışsındır. Hayatın içinde ki o gürültü, şamatadan ziyade kendi içinde kendinin kurduğu o yalnızlık hissinden.
İşte ben de hayatın o gürültülü, şamatalı bir gününde uyandım. Daha doğrusu birisi tarafından dürtülerek uyandırılmak zorunda kaldım. Kesin Irmak hanım bir şeyler peşinde diye düşünürken burnum da tüy gibi şeyler hissettim ve anında gözlerimi açmamla belediye çalışanının süpürgesini nerdeyse ağzıma sokmasını görmem bir oldu.
-"Abla! hadi kalk ya buraları temizliycez biz daha."
+" Tamam be patlama kalkıyoz."
Ulan biz dün bur da mı uyuduk Irmak? Irmak nerde?
+" Irmaaaaaaaakkkk! Nerdesin?" diye bağırıp bir yandan da uyanmaya çalışırken belediye çalışanı
-"Abla bağırma be kulağımızı mahvettin sabahın köründe" diye söylenip yanımdan uzaklaştı.
+"Sanane kardeşim sokak değil mi burası sahil, deniz herkesin" diye arkasından saçmalarken elinde ki şeylerle manyak mıdır nedir gibi hareketler yapınca dayanamadım tam arkasından gidip dalacaktım ki. Biri beni belimden tutup yere düşürdü. yer de o kişiye de bir iki tane vurunca Irmak gülmeye başladı, bir yandan da bana söyleniyordu.
-"Ya dur. Kırdın kolumu elin ne ağır senin ya"
+"Durdurmasaydın beni o zaman. Hem ne yapıyoruz biz burda ya gece beni niye uyandırmadın?"
-"Senden sonra ben de uyuyakalmışım napıyım"
+"E sabaha kadar böyle mi uyuduk biz, hem o yerde ki battaniyeler nerden geldi?" diye sorup şuan üstünde yatar vaziyette durduğumuz şeyleri gösterdim.
-"Ha onlar mı? ben sabaha karşı uyandım da eve gidip getirdim"
+"Ne kadar iyi yapmışsın canım arkadaşım. Peki acaba beni burda tek başıma mı bıraktın" deyip zorla gülümsedim.
-"E haliyle Miray uçacak halim yok ya "
+"Lan beni niye burda tek başıma bırakıyosun üstelik uyuyorum. Belki birisi gelecek gece gece musallat olacak tecavüz etmeye çalışacak veya beni kaçırıp organlarımı...
CITEȘTI
Gökkuşağının Siyah Tonu
Teen FictionHani gökkuşağının 7 rengi vardır ya ; Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Lacivert ve Mor. Her rengin bir şeyi ifade ettiği bu renk cümbüşü içerisinde sadece Siyah yoktur. Niye mi çünkü kimilerine göre Siyah güçlü bir renktir, kırılmaz. Kimilerine...