O gün ben, ben değildim. Onun elini tutmuştum. Hayalimin bir parçasıydı bu da. Gün geçtikçe daha çok aşık oluyorum ona.. Yavaş yavaş okula alışıyordum, hatta Gizem ve Tuğçe diye iki kızla tanışım. Ama Selin ve Denizin yerini tutamazlardı. Sahi onlara ne oldu ki?... Eski okuluma gitmeye cesaretim yoktu.. Çünkü kızların hiçbir zaman affetmeyeceğini biliyordum... Sanırım eve gidiyoruz, zil çaldı çünkü.. Yolda tek başıma yürürken, arkadan bir ses:
- AZRA!!
Döndüm arkamı birden, Kaandı bu. Gülüşü, dondum ona bakarak.
- Evet?
- Bugün düştüğünde hatalı olan bendim. Sözünü keserek:
- Hayır tamamen benim sorunum, dalıp gittim, ben özür dilerim.
- Neden dalgınsın, farkettim.
İçimden geçenleri söyleyemedim, sana dalgındım Kaan sana! Gecemi gündüzümü bir eden, yıldızları dileğim olan sana dalgındım. Sen bilmiyorsun bunu..
- Bak yine daldın, sana dedim?
- Hiç, okula alışamadım onun içindir.. Ah söylesem, seni ne çok sevdiğimi, bi söyleyebilsem.. O sırada Kaan:
- Biliyor musun, çok güzel gözlerin var..
Yerin dibine girmek istedim, Kahverengi bir göz ne kadar güzel olabilir ki?
- O kadar da güzel değil, seninkiler daha güzel. Etkileyici..
Kendime inanamadım, benden mi çıktı o kelime. Ya da yavaş yavaş onun gerçekliğine alışıyor muydum? Belkide fırsattı.. Kaan:
- Hahahah, teşekkürler. Ben beğendim :)
- Teşekkürler..
- Evine kadar bırakayımmı?
Ne bu cömertlik böyle, sus Kaan sus. Daha çok aşık oluyorum sana.
- Teşekkür ederim, giderim ben.
- Pekela, yarın görüşürüz, kendine iyi bak..
- Sende..
Onun yürümek çok güzeldi, aşkı iyice tanıdım, Kaanı tanıdım. Umudumu tanıdım.. Hala elinin sıcaklığı elimde, öyle güzel gülümsüyordu ki.Denizler ne yapıyordu acaba? Yüzüm yokki yanlarına gitmeye.. Şansımı denemeliydim.. Geldim eski okuluma, bütün herkes bahçedeydi. 2 ay geçti aradan.. Hiçbir şey değişmemiş.. Denizlerle oturduğum o ağacın yanındaki banka oturdum. Belki gelirler diye, ama gelmediler.. Bir kız geldi yanıma:
- Denizle Selini mi arıyorsun?
- Evet, sen nerden tanıyorsun.
- Arkadaşlarımdı ama..
- Ama ne !
- Selin geçeb hafta trafik kazasında öldü, Deniz ise Bursaya taşındı.
Gözlerim bir ateş çemberi gibi yanıyordu, gözyaşlarım sel olmuştu. Selin ? Ölemez, Deniz ? Gidemez. Dondum, buzdan beter hale geldim.. Koşarak uzaklaştım okuldan, ağlaya ağlaya.. Odamdan çıkmadım 2 gün boyunca. Hata mı yapmıştım, sevdim sadece.. Ben nasıl yaşarım şimdi?
Annemin zoruyla okula gidiyorum bugün, içim parçalana parçalana.. Yokluğunuz koyuyor kızlar, ben ne yaptım size?. Sevdim sadece ama hiçbir şey sizin yerinizi tutamazdı ki. Bir kere anlamadınız beni.. Kantine oturdum, öyle dalmıştım ki sanki Selin ve Deniz burdalar.. Önüme bir çay geldi, ilkildim. Kim diye baktım. Kaandı.. Direk konuştu:
- Korkuttum sanırım?
- Dalmıştım, moralim bozuk, hiç gerek yoktu çay için.
- Boşver, neden moralin bozuk?