Multi Kumsal ın ağlayış şekli. İyi okumalar....
Hissizlik. Annem ve babam öldükten sonra tek hissetiğim şey buydu. Hissizlik. Hayat bana hep karanlık yüzünü göstermişti. Güldüğüm zamanlar bir kelebeğin ömrü kadar azdı. Ama alışıyordum. İnsanların bana bakıp dalga geçmesine, kimsesiz olmaya, bakımsız olmaya, beş parasız olmaya alışmıştım. O kan ağlayan geceden sonra 17 yaşıma kadar anneannemin yanında kaldım. Ama sonra o da beni uçurumdan aşağıya itti. Hayatımın 2 senesini annemin ve babamın katilini bulmakla geçirdim. Ailem bir arabanın bizim önümüze kırması sonucunda ölmüştü. Ne kadar uğraşsamda bulamadım. Hayatımı gitar çalarak kazanıyorum. O da anca yemek parama yetiyor. Ben ailemin mezarında bunu düşünürken yanağımda bir soğukluk hissetim. O zaman ağladığımı anladım. Daha fazla tutamayacağımı anlayıp annemin toprağına ağlamaya başladım.
"Anne yardım et yapamıyorum güçlü kalamıyorum. Şuan burada olsan bana sarılıp beni sakinleştirirdin. Buna çok ihtiyacım var annem. Birinin bana sarılmasına çok ihtiyacım var. Hatta öyle sıkı sarılmalı ki seninle birlikte kaybolan parçalarımı yerine oturtmalı. Kimsesizim. Şaka maka kimsem yok. Bir gün ölsem kimse arkamdan ağlamayacak. Anne seni çok seviyorum. Ayrıca umarım bu soğukta ince giyindiğim için kızmamışsındır. Ama neredeyse yok denecek kadar az kıyafetim var zaten. Ayrıca içim o kadar soğuk ki dışarıdaki soğuk beni üşütmüyor. Şimdilik hoşçakal annecim"
Annemin mezarından ayrılıp babamınkine geçtim.
"Merhaba baba. Umarım iyisindir. Ama ben iyi değilim. Ama çalışıyorum merak etme. Hani sen isterdin ya büyüyüp çok güzel bir işte çalışmamı. Olmadı baba. Çok denedim bir okula uyum sağlamayı ama olmadı. Senin hayalini gerçekleştiremedim baba. Affet beni. Ama okuma yazmayı öğrendim merak etme. Ve gitarına da çok iyi bakıyorum merak etme. Senden geriye kalan en önemli şey gitarın artık. Baba seni seviyorum. Hemde çok..."
Ve ağlamaya başladım. Aklıma babam ve annemle olan bütün anılarım gelirken ağlamam şiddetlendi. Çığlıklar atıyodum saçlarımı çekiştirirdiyodum. Bu hissetiğim acı kelimelerle anlatılamazdı. En sonunda dizlerimin bağı çözüldü ve yere düştüm. Bilincim kapanmadan önce son şey bana doğru koşan biriydi
******
Gözlerimi zorlukla açtığımda önce loş bir ışık gördüm. Kafamı sağa çevirdiğimde bana bakan bir adet insan gördüm. Normalde olsa hemen kalkıp giderdim ama şuan konuşamayacak kadar yorgundum. Bir süre o bana ben ona baktım. Derin bir sessizlik vardı odada. Ve sonunda sessizliği bozdu.
"İyi misin?"
"Yorgunum. Fazlasıyla."
"Anladım. Şey acaba ne olduğunu sormamın sakıncası var mı. Yani bayılmanın sebebi ne?"
Nedensizce bu adama güvenmiştim ve birine içimi dökmeye ihtiyacım vardı. Sanırım birine anlatmamda sakınca yoktu. Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım.
" Annemi ve babamı bir kaza sonucunda kaybettim. Aslında bu kasten yapılmış bir şeydi. Bir araba bizim arabamızın önüne kırmıştı. O günden sonra anneannemin yanında yaşamaya başladım. Ama o da beni 17 yaşımda evimden attı. Bir yıldır küçük bir dairede yaşıyorum ve geçimimi gitar çalarak sağlıyorum. Bu yüzden orada delirmiştim"
"Hmmm. Aslında benim hikayemde senin hikayene benziyor küçük kız"
"Bana küçük kız deme"
"E o zaman ismini söyle
Oflayıp elimi uzattım "Ben Kumsal Aydeniz"
O da elimi tutup sıktı "Ben de Aras Keskin"
"Peki senin hikayen ne Aras"
"Benimde annem ve babam öldü. Ama cesetlerini bulamadılar o yüzden mezarları da yok. Onların yanına gidip konuşamıyorum. Benim akrabam yok o yüzden ben direk çalışıp bu daireyi satın aldım. Ben de geçimimi senin gibi gitar çalarak kazanıyorum"
Arasın gözünden bir yaş süzüldü ve kafasını başka bir yere çevirdi. Usulca elimi uzatıp göz yaşını sildim. Bu hareketimle yüzü bana döndü. Elimi ani bir hareketle çektim.
Ve " Ben artık gidiyim" diye mırıldandım ve ayağa kalkmaya çalıştım ama her denemem başarısızlıkla sonuçlandı. En sonunda Aras beni belimden tutup kalkmama yardım etti. O bana yaklaşınca nedensiz bir şekilde içim ısındı. İç sesim Daha önce bir insana hiç bu kadar fazla yaklaşmamıştın ondandır. İlk defa haklısın iç ses. Yavaşça tebessüm ettim ve beni götürmesine izin verdim. Dışarı çıktığımızda azcık ötede evimi gördüm.
Aras "Evin nerede?"
"Şu karşıdaki ev"
"Ciddi misin?"
"Evet"
"Sevindim" dedi ve tebessüm etti.
Evime geldiğimde yavaşça elini belimden çekti ve "Görüşürüz Kumsal"
"He yani bir daha görüşçeğimize eminsin"
"Evet eminim"
"O kadar emin olma. Yine de her şey için çok saol. Görüşürüz Aras"
El salladım ve arkama dönüp evime girdim. Odama girdim ve kendimi yatağıma bıraktım. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım"
Ve sonnnn. Biliyorum şuan neredeyse hepiniz arasın anne babası kaybolmamışmıydı diyosunuzdur ama daha hikaye yeni başladı canısılar. İkinci bölümde görüşmek üzere :p
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensiz Hayat
Literatura FemininaAnnesi ve babasını trafik kazasında kaybeden bir genç kızın yeniden hayata tutunma hikayesi. Ve yanında ona bu zorlu hayatta hep yanında olan ve ailesi kayıp bir erkek. Bu ikisi öyle filmlerdeki gibi çarpışarak tanışmadı. Ya da hiç okula gitmediler...