yaldızlı teşekkürler

859 91 29
                                    

Evet efendim, şimdi de geldik şu çok bilinen "teşekkürler" kısmına!

Her şeyden önce, finalle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Çok zor oldu! Cidden, kelimelere olan hâkimiyetimi kaybetmem o kadar kolaydı ki yazarken. Ama kaybetmedim ve tam hayalimdeki gibi bir final yazdım. Benim için Fern'de olabilecek en iyi mutlu son buydu. Aynı zamanda, bazılarınız Fern'ün Louis'nin gelmesine olan tepkilerini yargılayabileceğini düşünüyorum. Onun için de şöyle bir açıklama yapacağım: Biliyorsunuz ki gerçekten bir Louis Tomlinson kapıma gelmedi arkadaşlar. Tamamen "ben olsam nasıl hissederdim" sorusu çevresinde yazıldığı için, eğer gerçekçi gelmezse bu gayet makul olur. Elimden geleni yapmaya, hissedeceğimi "düşündüğüm" hisleri bir bir aktarmaya çalıştım. Geçirdim mi bilemem. Ama cidden vurucu bir son hazırlamaya çalıştım. Fern, benim nazarımda öyle kuzu kuzu bitemezdi çünkü.

Bir de, şu Son'un sonuna yazdığım "SON" yazısından bahsetmek istiyorum. Yıllardır kitap okuyorum. Canımı hiçbir şey o yazıdan daha çok yakmamıştır. Bir kitabı okursunuzdur. Son sayfasına gelmişsinizdir ve son cümlenin arkasının gelmeyeceğini bilirsiniz. Bu zaten size acı çektirirken, bir de altında yazan "son" yazısıyla yıkılırsınız. Şahsen bana bu olur. Yazar kitabın bittiğini yüzüme tokat olarak çarpıyormuş gibi hissederim. Sanırım ben de Fern'ün sonunda aynısını size yapmak istedim. Final için ağlamanızı da istedim. Açıkça konuşmak gerekirse; sizi üzmek istedim. Çünkü herkes hayran olarak kendi yarasını alır; her hayranın canı başka bir hayranın canının yandığı şekilde yanmaz. Kimse bir diğerinin hissettiği şekilde hissedemez. Duygular benzeyebilir fakat asla "aynı" olmaz. Yapmaya çalıştığım şey, içimdeki bu acının size geçmesi ve sizin farklı bir yerinizde, farklı bir yara açmasıydı. Sizi üzmek istememin tek sebebi budur.

Şimdi genel olarak konuşacağım. Umarım sıkılıp teşekkürler bölümümü kapamamışsınızdır!!

Ben bu text'e Louis'nin çocuğunun olacağını öğrendiğimde, yani Ağustos'un dördünde başladım. Bir yıl gibi bir süre boyunca da yazmışım, fark ettiğiniz üzere. Gerçekten, yazdığım her şey gerçek hislerimdi. Her bir satırında beni, duygularımı görebilmeniz pekâlâ mümkün. Yazdığım müddette hislerimi size geçirebildiğimi düşünüyorum. Bu yüzden, benimle birlikte acı çektiğiniz, güldüğünüz ve sevdiğiniz için çok mutluyum. Sizler benim için çok özelsiniz. Her biriniz. Tek tek. Sizleri diğer herkesten ayırıyorum aslında. Çünkü Fern benim için en özel ve Fern'ü okumuş olmanız, sizi de benim için çok özel kılıyor. Yanımda olduğunuz için teşekkürler. Umarım başka hikâyelerde, yine yanımda olursunuz. Sizi seviyorum.

Gökyüzünüze, dünyanın en ışıltılı yıldızını bulabilmeniz, sevdiğiniz kadar güzel sevilebilmeniz dileğiyle...

ℱern ✦ tomlinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin