I will always love you|Calum Hood

I love you.

Sabah aynı şeyleri üzerime geçirdim.Aşağıya indim ve ailem kahvaltı masasında beni bekliyordu
"Lena günaydın hayatım"
"Günaydın"
Kahvaltı masasına oturdum ve masaya oturduğumda bir şeylerin olcağını hissediyordum
"Hayatım bu gün okuldan sonra piyano dersin olduğunu unutma"
Hayır Akşamı 'Calum la geçirmek istiyorum' diyemezdim. Bunun için
"Aslında bu haftadan sonraki hafta kesintisiz 2 hafta sınavım var onun için bu gün arkadaşımla vakit geçirmek istiyorum"
"Tatlım Daisy'nin şehit dışında olduğunu sanıyordum"
Yutkundum aslında Daisy ile buluşacağımı tahmin etmelerini normaldi. Ondan daha iyi bir arkadaşım daha doğrusu ondan başka bir arkadaşım olmamıştı.
"Daisy değil"
Hepsi bana şaşırarak baktılar.Hadi ama arkadaş edinmem bu kadar garip miydi? Evet sanırım.Biraz.Ben insanları kabul etmesemde Calum kendini bana kabul ettirmiş hatta daha fazlasını yampıştı.Onu daha iki gündür tanıyordum ama kalan tüm günlerimi onunla geçirmek istiyordum.

***

"Hey Lena günaydın"

'"Günydın Thomas"

"Ah hayır Lena ciddi olamazsın cidden 'Thomas' mı?"

Gülerek merdivenlerden çıkmaya başladım.Arkamdan gülerek geliyordu.niye bu kdar güzel gülmek zorundasın Hood? sınıfımın yanına geldiğmizde arkamı dönüp ona baktım elini duvra yaslamş nefes nefese kalmıştı

"seni okuldan sonra alacağım şey yani tabi istersen istersen gelmeye de bilirsin sonuçta bu senin seçimin ve burası özgür bir ülke"

Onun tüm söylediklerini dudağımı ısırarak dinliyordum.Söylediklerin bitirdiğinde ise ensesine küçük bir öpücük kondurdum.O buna şaşırarak bakarken ben kendimi cesaretim için tebrik ediyordum sonuçta bu insanlık için küçük Lena için büyük bir adımdı.

"tabiki seninle geleceğim Thomas"

sınıfıma geçtiğimde bana şaşkın gölerle bakıyordu.Acaba beni nereye götürecekti? Ne giymeliydim?Pekala bu ergence düşüncelerden kurtulup derse gitmeliydim. Sınıfın kapısını çaldım ders başlamamıştı en arka sıraya geçip çantamdan çizgiromanımı çıkarıp okumaya başladım cidden Okumayı çok seviyordum sanki ne dış dünya seni önemsiyordu ne de sen dış dünyayı sadece sen hayallerin ve okuduğun. Aniden telefonuma mesaj geldi ve dış Dünyaya geçmek zorunda kaldım mesaj Calum dan dı
Thomas(Emo Calum): akşam evime gelmen senin için sorum olur mu?
Bu lanet basçı neyden bahsediyordu. Onun donut seven aşırı tatlı basçı bir eve atıcı olduğunu tahmin etmem lazımdı
Thomas(Emo Calum):merak etme seni eve atmayacağım ;)
Gerçekten çok rahatladım Cal!
&
Bu gerizekalı beni niye almamıştı evlerine giderken 1.5 saatimi yolda harcamıştım! Evinin önüne geldiğimde attığı konumdan doğruluğuna baktım şansız varsa bu kapıydı. Ben kapıyı çalmaya hazırlanırken kapıyı açıp tüm gülümsemesiyle
"HOŞ GELDİM! PARDON SEN HOŞGELDİN"
"Beni kapıda beklemen göğüsümü kabarttı Cal"
"Oh ben seni kapıda bekliyordum"
"Evet ben de bunu diyorum"
Ağzını mümkün oldukça açarak gülümsedi
"İçeri gelebilir miyim?"
"Ah tabi"
İçeri girdiğimde kahve tonlarında döşenmiş bir salonda aile bireylerin resimlerinin olduğu bir duvar çekti Cal çok harikaydı onu daha önce Nasıl farketmedim kendime cidden inanamıyordum. Arkamı döndüğümde Calum 2 sıcak çikolatayla arkamda duruyordu
"Oturalım mı?"
Gülümsedi, gülümsedim. Gülümsemesi bana hiç bir şey anımsatmıyordu çünkü hayatımda onun kadar güzel bir şeyi ilk kez görüyordum.
Birden başladı
"Sen konuşmadan bile beni etkilemeyi başarıyorsun niye seni seviyorum niye seni istiyorum bilmiyorum niye hayallerimdesin bilmiyorum bu duyguları bana Nasıl yaşatıyorsun seni nasıl sevdiğimi bile bilmiyorum "
Gözlerini kapttı ve terlemeye başladı bense Calum un bunları bana dediğine inanamıyordum. Ben onun kadar iyi birini haketmiyordum. Sözlerine devam etti
"Evet seni seviyorum"
Yutkundum konuşmalıydım yapmalıydım
"Cal senin bana yaşattığın duyguları tarif etmek anlamsız senin yanında ben oldum senin yanında bir ilk oldum Cal"
Kızarmıştım umut dolu gülümsemesi ile bana baktı
"Ben seni haketmiyorum Thomas sen en güzel sarışınları hakediyorsun beni yanık tenimi ve koca burnumu değil"
"HAYIR LENA SENİ SEN OLDUĞUN İÇİN SEVİYORUM SENİ SEVİYORUM LENA BU SEVGİM YÜZÜN OLMASA BİLE DEĞİŞMEZ!"
Sesini yükseltmişti açıkcası biraz kurmuştum alnındaki teri sildi ve nefes verdi
"Sesimi yükselttiğim için özür dilerim sadece seni seviyorum "
"Ben de seni Cal ben de seni "
"Kendini Nasıl tanımlıyorsun Lena yani samimi utangaç ne bileyim sevimli harika"
Calum sana seni seviyorum dedim ve sen bana böyle bir soru soruyorsun tanrım! Calum öpüşmemiz lâzımdı!
"Bilmem sanırım 'kalbi kırık kız'"
Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve kulağıma fısıldadı
"Kalbinin kırıklarını temizlmeye geliyorum"
Kulağımı öptükten sonra dudağımı yavaşça dudaklarının arasına aldı ve önce yavaşca sonra şiddetli bir şekilde öptü ilkiydi ama en iyisiydi. O benim ilkimdi.