~Seversem?~

386 29 2
                                    

 Merhaba :D nasılsınız ?Sonunda uzuuuun bir bölüm yazmayı başardım.Umarım begenirsiniz :D bende sizden uzuun yorumlar bekliyorum :D yazım hataları için özür dilerim iyi okumalaaar :D :* :3

  İnsanların hayatında kötü olan çok şey vardır. İş yerinde ,okulda ,evlerin de yaşadıkları zorluklar vardır. Bu sıradan sıkıcı bir hayattır. Eğer hayatta en nefret ettiğiniz şey insanların gözünü size dikip bakmasından nefret ediyorsanız  ve insanlar her şeye rağmen size gözlerini dikip bakıyorsa -bu arada diger problemler de var .okul , ev...-işte o zaman hayatınız ultra sıkıcı bir hayattır.

"Bebeğim , istersen katine gidelim. Hem yalnız kalırız . Sende rahat edersin."

"Tabi olur. "Bunu ikinci kes söylüyordu. Çünkü evet dememe rağmen bir harekette bulunmamıştım. Çünkü resmen kilitlendim. Hareket edebileceğimi hissedince...

Bu sözlerin üstüne kelimenin tam anlamıyla atlamıştım . Başka seçeneğimde yok zaten. Merdivenleri inerken ben ondan uzak durmaya çalışıyordum. O ise dibimde bitiyor, elimi tutuyor sonra belimden tutup kendine çekip sarılıyordu. Ben se hep uzaktım . Ne den uzaktım bilmiyorum sadece uzaktım. Kantinde ki masalardan birine oturduk. Yanımda ki sandalyeye oturdu. Aslında bu iyi oldu yüzüne bakmak yerine başımı omzuna koydum . O ise ilk kes ona yakın olmamın zevkini çıkarıp gülümsüyordu. Ve o sırada kantine Emma geldi.Bazen hayatımı dramatik filmlere benzetiyorum. Ne garip ki sahtede olsa mutlu sahneler yakalanınca sahneye kötü karakter giriyor. Evet kesinlikle dramatik filmler...

Bu düşüncelerim gelen bir mesaj ile bölündü.

"Kader sana uygun anlar yaratır bazen. Önemli olan o anlardan faydalanmaktır . Bu anı kullan."

Bu da ne demekti? Uygun anlar ?Emma nın beni ve Benjamin i görmesi mi?

"Kim den?"

"Anlamadım?"

"Mesaj kim den?"

"Mağaza indirim mesajı."

Ben ne kadar kolay yalan söylemeye başladım. Her neyse bu masum bir yalandı. Sonra gözlerine gözlerim takıldı. Yeşildi . Şimdi sanatsal bir şekilde zümrüt yeşili gözleri vardı ve gözleri bana kilitlenmişti demek vardı...Gözlerinin benim üstüme kilitlendiği doğru yanlış olan zümrüt yeşili olması çok,çok farklı bir renk.

"Böyle kalalım."

"Anlamadım?"

Yüzü kıp kırmızı olmuştu. Anlaşıldı Benjamin yüksek sesli düşünen  insanlardan.

"Hep böyle kalalım böyle mutluyum."

Sustum sanki söyleyecek daha çok şeyi var gibiydi.

"Bazen herkesin yanında kendimi garip hissediyorum. Herkes her şey hakkında konuşuyor , boş sözler anlamsız...Hep kalbimde boşluk var bu saçmalıkların oluşturduğu bir boşluk...Sanki yanında kapanıyor bu boşluk. Uzun zamandır kendimi ilk kes bir yere ait hissediyorum."

Ardından çarpık bir gülüşle devam etti.-bu arada o gülüş onu ayrı bir çekici yapıyor ki sormayın gitsin.-"Bunu birisi duysa herhalde çok güler her insan için popüler demek kalpsiz duygusuz insan demek. Çok yanılıyorlar. insanların karşısında mutlu rolü yapmak çok zor."'Hermione ilk kes bir kızın yanında bu kadar duygusallaştım."

"Bu kötü bir sey mi? Yani yanımda duygusallaşman?"

"Hayır galiba emin değilim. İçimden geldiği gibi davranmak çok ...İlginç. Bu sözlerim aramızda kalsın."

"Tabi. Bu arada ben de senin yanında iyi hissediyorum bir de insanlar sürekli bakmasa..."

"Evet rahatsız oluyorsun fark ettim."

Popülerlik mi? yok ben almayayım(Düzenlenmekte)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin