Bölüm 3

35 1 0
                                    




                  

20/08/2011

İstanbul

Bölüm Şarkısı : Şebnem Ferah - Çok Yorgunum


Yolun sonuna geldiğini nasıl anlar insan, bir yolda olduğunu bile bilmeden yaşarken. Bir sabah uyanır ve  bu gün son gün mü der. Yoksa her sabah son gün diye mi açar gözlerini aydınlığa, bende olduğu gibi. Bütün acılarından kurtulma vakti geldi Gölge. At kendini boğazın şu derin ve karanlık sularına. Bitir acılarını, dermanı olsun yaralarına ölüm. Yak son sigaranı, bari ölümün keyfini sür. On yıl boyunca hep bu anı beklemiştim, vazgeçmeyi.  Aslında vazgeçmeyi değilde içimdeki hissizliğin bitmesini.

    Denizden gelen iyot kokusunu iyice çektim içime. Sönmüş şehrin ışıklarına baktım ve tam bitti derken bir el hissettim omzumda. Kafamı çevirip arkama baktım, yaşlı bir amca bana bakıyordu. Gözleri o kadar tanıdıktı ki, sanki olmayan yuvamdı gözlerindeki mavilik. Usta bir gülümseme çalındı yüzüne, araladı dudaklarını " Ateşin var mı?" Hiçbir şey demedim sadece donuk bakışlarım buldu gözlerini. Tekrar gülümseyip " Konuşmayacaksın değil mi? Ah ne oldu hayata mı küstün? Ağır mı geliyor yaşamak? İçine çektiğin nefesin mi bitti? Birimi yaktı canını yoksa doğarken yananlardan mıydın? Bu hissiz gözlerin ondan mı? Kuşları da sevmezsin sen, çocukları da. Erkeklerden nefret ediyorsun değil mi? Ee sana da bu yakışır." Arkasını dönüp bir iki adım attı, aniden tekrar bana döndü " At kendini denize ne duruyorsun, ağır mı geldi yaşamak. Hadi atla seni ancak orası paklar." Kitlenmiştim adeta. Ne yapmaya çalışıyor bu moruk, daha fazla dayanamayıp cebimden çakmağı çıkarıp yaktım. İlk önce çakmağa baktı ardından tekrar buldu mavilikler gözlerimi " Madem ateşin var, ne duruyorsun karanlıkta. Hadi koş yakala hayatı." Bu sefer gülümseme sırası bendeydi, gözlerimin soğukluğunu eritemeyen gülümseme. " Benim derdim karanlık olan yolu aydınlatmak değil moruk, içimdeki karanlığı aydınlatmak oda imkansız." Gözlerinden kazanmaya dair bir his geçti. " İyi ya o zaman içindeki intikam ateşine sarıl sende Zehra o senin karanlığını aydınlatır."  Zehra... Gölgeler üşüştü gözlerime, uyandı içimdeki katil, geçti savunmaya. " Kimsin sen lan?" Bir anda adamlar sardı etrafımı, nasıl bu kadar dikkatsiz oldum ben. Asla böyle bir şey olamazdı, uçan kuşun kanat çırpınışlarını bile sayardım ben. " Kimine göre ölüm kimine göre arafım ben. Ama sana yeniden doğuş aslında ikimize de, ailemiz için yeniden doğuşum Zehra." 

    Tam o anda keskin bir acı hissettim ensemde, kapandı gözlerim. Belki bitmemiştir hikayem alacak can, kazanılacak savaşım vardır. Ama o andan sonra hissetmeye başladım ben. Yavaş yavaş öldürdüm Gölge'yi çünkü yeniden doğmak için bir maskeye ihtiyacım vardı. Bende Gece'yi seçtim, canımı yakanların karanlığı olabilmek için.

 Bende Gece'yi seçtim, canımı yakanların karanlığı olabilmek için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gecenin Öteki YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin