Multimedia: Asya
Eda'nın beni dürtmesiyle başımı sıradan kaldırdığımda hocanın tek kaşını kaldırmış bana baktığını gördüm. "Bir cevap verecek misin Asya?" Tahtadaki yazıya bakıp cevabını hocaya soyledikten sonra gözlerimi ovuşturdum. Sessizce Eda'ya " Kaçıncı dersteyiz?" dedim ve masanın üzerindeki kitaplarımı topladım. Az sonra zil çalacaktı. "Son dersteyiz." dediğinde resmen şok olmuştum. Ne yani sabahtan beri uyuyor olamazdım öyle değil mi? "Sen ciddi misin?" dedim kaşlarımı kaldırarak.
Zil çaldığı an telefonumu çantadan çıkardım. 1 mesaj vardı.
Annem
Kızım eve geç kalma baban ve ben seninle bir konu konuşacağız.
Eda'yla birlikte çantalarımızı takıp kapıya doğru yavaşça ilerliyorduk. Gözlerimi hâlâ açamıyordum o kadar uykum vardı ki. Eve gidince annemlerle konuştuktan sonra hemen uyuyacaktım. Bir anda bir bedene çarpmamla düşüncelerimden sıyrıldım.
Bu Cenk'ti. Bu çocuğa ölüyorum ya. Çok yakışıklı. Kahverengi saçları. Yeşilimsi gözleri. Uzun boyu.. Her şeyiyle mükemmeldi.
Yanımızdan herkes geçip gitmiş neredeyse tüm okul boşalmıştı. Biz hâlâ öyle birbirimize bakıyorduk. O kadar yakındık ki. Eğer boyum ondan kısa olmasa dudaklarımız birbirine değebilirdi. "Şey.. Ben. Yanlışlıkla oldu. Yani.. Şey Özür dilerim." dedim. Aferin bana ya! Çok güzel konuştun çocuğa karşı.
O etkileyici sesiyle "Önemli değil." dedi ve gülümseyip bir adım geri çekildi. Hemen hızlı adımlarla oradan gittim. Eda okuldan çıktığımızda "Oha kızım noldu öyle ya!" diye bağırdı. "Ya of sus. Rezil oldum resmen." dedim ve cebimden kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Sonra bir anda kulaklığımın kulağımdan çekilmesiyle Eda'ya döndüm. "Ya kızım. Çok yakışıklı biri. O an ne hissettin? Yani resmen vücudunuz bir bütün olmuştu. Belki sevgili olursunuz ha?" Şaşkınlıkla Eda'ya baktım ve "Ne diyorsun sen be? O hiç bir zaman beni sevmez." dediğimde. Arkamdan bir ses duydum.
"O kadar emin olma." Arkamı dönüp baktığımda Cenk'i gördüm. Çoktan önümüze gelip ilerlemiş ve bizi geçmişti. Oha! "Oha!" dedik aynı anda Eda'yla.
**
Eve geldiğimde kapıyı Fatma Teyze açtı. "Hoş geldin kuzum!" dedi ve bana sarıldı. Fatma Teyze evimizde çalışıyor. "Hoşbuldum Fatoş." dedim ve güldüm. "Ben geldiiim." diyerek salona ilerledim. Annem ve babam birlikte oturuyorlardı. Elimle bir dakika işareti yapıp merdivenlere doğru yürüdüm. Odama girdim ve kıyafetlerimi değiştirip aşağı indim."Hoşgeldiniz." dedim. Cenk ve ailesi gelmişti. Ne işleri vardı burada? "Hoşbulduk" diyen Zafer Amca'ya gülümsedim ve oturdum. Cenk tam karşımda oturuyordu. Buraya oturduğumdan beri beni izliyordu ve açıkçası biraz rahatsız olmuştum. Kafamı konuşmaya başlayan babam ve Zafer Amca'ya çevirdim. "Çocuklar sizi buraya çağırdık çünkü siz.." dediklerinde meraklı gözlerle bakmaya devam ettim.
"Çünkü siz evleneceksiniz." Ne!? Ciddi olamazlardı. "Siz ciddi misiniz?" dedim sesli ve sinirlice ama bağırmadan. Babam bana bakıp "Evet.." dediğinde gözlerim yanmaya başlamıştı. "Bu olmayacak. Biz daha evlilik için küçüğüz." Cenk haklıydı. "Üzgünüm.." diye sözlerine başlayacak olan Zafer Amca'nın sözlerini kesip "Hepinizden nefret ediyorum!" diye bağırdım ve ağlayarak odama çıktım. Kapıyı kilitledim.
Aradan daha 5 dakika geçmeden kapı çaldı ve Fatoş'un sesini duydum. "Kuzum iyi misin?" dedi. Sesinden endişeli olduğunu anlayabiliyordum. Kapıyı açıp ona sıkıca sarıldım. "Değilim. Değilim.." o da bana sarıldı. "Üzme kendini kuzum. Ben gidiyorum aşağı. Ağlama sakın tamam mı?" dediğinde kafamı salladım. Kapıyı kapatıp çıktı. Odamdaki banyoya girip kısa bir duş aldım.
Üzerime havluyu sarıp kapıyı açtım. Kilodumu giyindikten sonra havluyu üzerimden bırakıp. Sütyenimi taktım. Bir anda kapı açıldı ve yerdeki havluyu üzerime aldım. Cenk'ti bu. Beni öyle görünce yüzünde yamuk bir gülümseme oluştu. "Her odaya böyle mi girersin?!" diye bağırdım. Daha çok gülüyordu. "Çık odadan. Üstümü giyiniyorum." , "Evlendiğimiz zaman zaten görmeyecek miyim?" gittikçe yaklaşıyordu bana doğru.
İyice dibime sokuldu. Boynumu öptüğünde "Cenk.." diyerek onu kendimden ayırmaya çalıştım. "Evli değiliz farkındasın değil mi?" dedim sessizce. "Biliyorum." dedi. Boynumu öpmeye devam etti. "Lütfen Cenk.." dememle çekilmesi bir oldu. "Özür dilerim." dedi. Ve kendini yatağıma attı. "Yarın düğünümüz olacak." Kafamı tamam anlamında salladım. Ve dolaptan kıyafet çıkardım. Cenk'e aldırış etmeden üstümdeki havluyu yere bıraktım.
Cenk yatağıma uzanmış sırıtarak beni izliyordu. "Bakma öyle. Utanıyorum." dedim ama pek bir işe yaramadı. Hâlâ yiyecekmiş gibi bakmaya devam ediyordu. Kıyafetleri giyinip odadan çıktım.
Cenk'in Ağzından
Asya odadan çıktıktan sonra ben de çıktım. Onunla evlenmek istemiyordum. Ama itiraf etmek gerekirse çekici bir kızdı. Eğer eskiden yani bu olay -evlenme mevzusu- olmasaydı onunla sevgili olurdum. Ama sevdiğim için değil. Vücudu için.
Adımları hızlandırıp ona yetiştim ve aşağı indiğimizde babamın ve annemin kalktığını gördüm gidiyorduk anlaşılan.
Asya'nın Ağzından
Cenk'ler gittikten sonra yatağıma girdim ve sessiz bir şekilde ağlamaya başladım. Bugün buradaki son gecemdi. Bundan sonraki hayatımda Cenk'e bağlı yaşayacaktım. Onun beni sevdiğini düşünmüyorum. Seveceğini de..
Gözlerim yavaşça kapanırken aklımdan bu düşünceleri sildim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım. Çünkü yarın beni uzun bir gün bekliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/83121976-288-k518825.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Evlilik
Novela JuvenilZorla evlendirilen iki genç, birlikte mutlu bir yaşam sürebilecek miydi? Her şey, birbirlerine istemeyerek de olsa "Evet" demeleriyle başlamıştı. Dikkat: Bu hikayenin bazı bölümleri cinsellik içermektedir.