#liebe

46 4 0
                                    

Rahatsız, tahta yatağımdan ayaklarımı uzattım. Bize verilen ucuz ve kirli terlikleri ayağıma geçirdim. Yavaş yavaş çalışma masama doğru ilerlediğimde masanın üzerinde benim dosyalarimin olduğunu fark ettim.

"Saf Melanie! Yine burda unutmuşsun."

Elime aldığımda hafif tozlandigini fark ettim.  Üfleyip kapağında elimi gezdirdim. Sayfaları karistirdigimda adımın yazdığı sayfada durdum. Bilgileri Tek Tek incelemeye başlamıştım.

Adı: Lisa

Soyadı: Gerdonav

Doğum tarihi: 07.08.1994

Hastalığının adı: Hebefrenik Şizofreni

Tedavi durumu: Tedaviye cevap vermiyor.

Yazan şeyle kahkahayı patlattım.

"Tedaviye cevap vermiyormuşum Hanry! Inanabiliyor musun? Hadi banyo yapalım!"

Dosyayı masanın üzerine fırlattım. Hanry benim yakın arkadaşımdı. Onunla oyun oynar, dans eder, banyo yapardık. Israrlarim sonucu bana verilen leğenin içine oturdum. Gelmesi için Hanry'e yer açtığımda beni dinlemeyip dışarda kalmayı tercih etti.

"Gelsene Hanry! Şu çok sıcak! Bunu kacirmana üzüleceğim!"

Kafasını salladığında omuz silktim. Leğenin içindeki suları kafamdan dökmeye başladım. Kapı açıldığında giyinik olsamda üzerimi elimle kapattım. Gıcık doktor Jeremy gelmişti. Bana bakıp iç geçirdi.

"Yine olmayan su ile banyo mu yapıyorsun Lisa!"

Bu adam beni hep sinirlendiriyordu. Legenden kalkıp yanına yürüdüm.

"Hiçte bile leğende sıcak su var!"

Kafasını sallayıp güldü.

"Melanie dosyayı unuttuğunu söyleyince gelip sana bakmak istedim Lisa!"

Kafamı salladım.

"Hayır benim adım Lisa değil. Her seferinde Yanlış söylüyorsunuz!"

Kahkahası pis duvarlara çarpıp geri geldiğinde bana baktı.

"Neden hiç bir zaman Lisa Gerdonav olduğunu kabul etmiyorsun? Kendine başka bir kimlik uydurmaktan vaz geç !"

Gözlerime yaşlar dolduğunda kapıya doğru ilerledi.

"Hanry'e Selam söyle. Bu lanet olası yerde onu tek göremeyen benim sanırım!"

Ayaklarımı yere vurup yatağın kenarına çöktüm. Yine Hanry'i görmezden gelmişti. Hep aynısını yapıyordu. Bundan vazgecmesini defalarca söylemiştim.

Tekrar kapı açıldığında bu sefer gelen Melanie idi. Bana bakıp gülümsedi. Sarı saçlarını yukarıdan at kuyruğu yapmıştı. Önlüğü her zamanki gibi tertemizdi. Onu görünce ayağa kalkıp gülümsedim.

"Merhaba Lisa! Sana da merhaba Hanry!"

Melanie'yi çok seviyordum. O da Hanry'i gördüğünü söylüyordu. Ve bana kızımiyordu. Legeni almama o yardım etmişti. Biraz unutkan ve şakardı ama onu kendisi yapan buydu zaten.

"Selam Melanie!"

Masaya bakıp kaşlarını çattı.

"Dün burada dosyayı unutmuştum ama şimdi nerede?"

Kafamı sallayıp yanına ilerledim.

"Gıcık Jeremy geldi beni sinir etti ve gitti. O almıştır. "

Kafasını salladı. Bana yaklaşıp saçlarımı eliyle düzeltti. Kıyafetlerimi de duzelttiginde başını bana çevirdi.

"Ne oldu? Yine neden sinir etti seni!"

Omuzlarımı silkip legene oturdum.

"Leğende sıcak su var ama o yok diyor. Her seferinde Hanry'i yok sayıyor. Sen onu görebiliyorsun dimi Melanie?"

Legene yaklaşıp elini içine soktu. Hızla geri çektiğinde gülümsedim.

"Birincisi legendeki şu çok sıcak ! Ikincisi Hanry'i göremediği için çok şanssız. Seni kıskanıyor olabilir!"

Haklıydı. Hanry'i herkes görebiliyordu. O goremiyorsa sorun ondaydı. Gülümseyip Melanie'nin boynuna sarıldım. Karşılık verdiğinde mutlu olmuştum. Beni bırakıp ayağa kalktı.

"Şimdi gitmem lazım Lisa! Söz tekrar geleceğim!"

Elimi sallayıp gitmesini izledim. Legenden kalkıp Hanry ile masaya doğru yürüdüm. Bir yandan da buradan kaçmayı yine denesem mi diye düşünüyordum. Her seferinde yakalanıp elektrikli sandalyeye oturtuluyordum. Evet ceza buydu. Kendime eziyet etmeyi sevdiğimden benim için sorun olmuyordu. Bu seferki kaçış planımı daha detaylı yapmalıydım. Kenarda duran kalem ve kağıdı alıp ne yapabileceklerimi yazmaya başladım.

1_Melanie'yi Bekle.

2_Geldiğinde etkisiz hale getir ve üzerindeki giysilerle kendininkileri değiştir.

3_Anahtarları alıp buradan ayrıl.

3 adimli güzel bir plandi. Tabi başarılı olursa.

"Nasıl plan Hanry? Şimdi dans etmeye var mısın?"

Hanry başını salladığında ayağa kalkıp etrafımda dönmeye başladım. Bir yandan da şarkı mırıldanıyordum.

"Bende size katılabilir miyim Lisa?"

Arkamı döndüğümde Melanie bana bakmış gülüyordu. Başımı sallayıp ellerinden tuttum. Etrafında çevirirken mutlu gözüküyordu. Birazdan böyle dusuneceginden şüpheliydim. Hiç fark ettirmeden onu yatağa doğru ittirdim. Yavaşça yattığında yatağın kenarında duran ipi alıp ellerini arkasından bağladım. Ne olduğunu anlamamıştı.

"Ne yapıyorsun Lisa?"

Gülümseyip ellerini okşadım.

"Ben Lisa değilim. Ve çok üzgünüm Melanie. Sana bunu yapmak istemezdim."

Masaya doğru ilerleyip kalemi elime aldım. Yavaş yavaş ona yürürken çırpınıyordu. Kollarını okşadım.

"Shhh sakın ol! Sadece 2-3 saat baygın kalırsın!"

"Bırak beni lütfen Lisa!"

Sinirlenmeye başlıyordum. Ben Lisa değildim. Niye kimse anlamıyordu.

"Ben Lisa değilim dedim."

Bağırdığımda sıçramıştı. Gözlerinden akan yaşlar kirli yatağıma düşüyordu. Saçlarından kavrayıp kendime çektim.

"Sen kimsin peki?"

Güldüm.

"Sorun o ya! Ben de bilmiyorum.!'

Kahkahayı bastığımda titremişti. Kalemi yavaşça kollarında gezdirdim. Yüzüstü yattığı için beni göremiyordu. Yalvarislarinin arasında duyulan hıçkırıklar üzülmemi sağlarken bir yandan da dışarı çıkmanın ne kadar güzel olacağını düşünüyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kill me, please Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin