☆Şarkıdaki hisler

155 11 2
                                    

Keyifli okumalar :D

"Hye yoo indirebilecek misin?" Diye alt kattan iki de bir bagiran hee mi. Bu bavul da amma agir ama. Asagidan baska sesler gelmeye basladi. Ufff ciksana su kapidan ne inat ettin ya.

Omzuma dokunan el ile cigligi bastim.

"OMMAAAA! (bizde korkunca Anneeee sjdjd) "

"Niye korktun bu kadar bebegim"

"Ahh sey kai... offf bavul.. ona odaklanmistim" dedim elimi anlima koymustum. Cidden cok korktum ya.

"Ben onu indiririm sen beni odanda bekle " dedi. Bavulu tutmasıyla direk kaldirdi. Ya ben cidden hayranim sana. Arkasindan gulumseyerek bakiyordum. Aish kendine gel ve odaya git iste. Odaya girdim ve icinde dolanmaya basladim. Gelen sesle kapiya baktim. Gelmisti.

Kapiyi kapatti ve hizla gelip sarildi. Oyle bir sarildi ki sanki hic gelmeyecegim. Bende sıkıca boynuna doladim kollarimi. Benim yerim olan boynuna gomuldum ve o kokusunu ezberlercesine koklamaya basladim. Uzun sure oyle kalmistik. Yavasca geri cekildim ama elim hala boynunda onunkinde belimdeydi.

"Sadece turne bu kai" dedim. 1 saat sonra da olsa yasayacagimiz özlemle bakiyorduk birbirimize.

"Bakiyorum cok rahatsin " dedi.

"Ahh delirdin mi sen aklima bir fikir geldi o yuzden bu kadar rahatim yoksa seni cok ozleyecegim birakmak istemiyorum" dedim ve tekrar sarildim.

"Fikrin neymiş " dedi hala sarilmis haldeyken.

"Simdi ben sana en cok giydigim tisortumu verecegim sen de bana" dedim. Geri çekildi.

"Aslinda bu super fikir" dedi. Dudaklarima kucuk bir buse kondurdu.

"Her sey hazir sen simdi ver bana bir tane ben de yurda gidip hemen getireyim" dedi. Dolabimin yanina gittim ve en sevdigim tisortlerimden birini verdim.

"Asagi inelim o zaman" dedim. Elimden tuttu ve beraber asagi indik. Kapidan cikmadan durdurdu.

"Arka kapidan cikip geliyorum burda bekle menejer görmesin " dedi. Hizla cikti. Bende beklemeye basladim.

"Hye yoo!" Menejer sesleniyodu eyvah

"Geliyorum hyunnggg " dedim. Hadi kai hadii. Ileri geri gidip gidip duruyordum. Az sonra kosarak iceri girdi.

"Al bunu" dedi. Elimdeki cantaya attim verdigi tisortu. Yanagina opucuk kondurup son bir kez sarilip arka kapidan yolladim sonra da ben çıktım evden hizla.

"Geldim geldim" dedim ve arabaya atladim hemen. Çin-pekin, Sanghay ve tayvan da japonya-tokyo da konserlerimiz vardi ve bugun yolculuga cikmaliydik. Havaalanina gidiyorduk. Nefes nefese kalmistim.

"Hye yoo niye bu kadar geciktin" dedi hee mi kulagima egilerek.

"Kai yi bekledim birakmadi bir turlu ama sorunu cozduk" dedim bende sessizce ve cantami acip icindeki tisortu gösterdim.

"Sende verdin mi?" Dedi. Evet anlaminda kafami salladim.

"Ne güzel " dedi. Sanirim artik bir seyler olmasini istiyordu. Hakliydida yani.

"Kai ye soyleyim chanyeol un dolabindan sana kacirsin bir tane" dedim goz kırparak. Omzuma geçirdi bir tane gülerek.

"Ne konusuyosunuz bakiyim oyle sessiz sessiz" dedi önden gulerek menejer.

"Ahh konser hakkında ilk defa kore disinda bir ülkeye gideceğiz sonuçta" dedim kıvırarak. Yarim saat sonra havaalanina varmıştık. Evet yolculuk baslasin.

~kai anlatimindan~

Elimdeki tişörtü cidden onun gibi kokuyordu. Odama dogru gittim. Kokusunun ucmamasi lazimdi sonucta degilmi?

Çinça?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin