HİMAYE ALTINDA

51 7 1
                                    

Asrın en güçsüz toplulukları olmalarına rağmen şu ana kadar en iyi zamanlarıydı. Bu bir topluluktu fakat isimleri yoktu. Onlar Roma'nın esiri olarak bilinirdi. Normal bir hayat sürüyorken başlarına kötü bir şey gelmesi pekte mümkün değildi. Roma ise en iyi zamanlarını yaşıyordu. Hiçbir devlet onlara saldırmaya cesaret edemiyordu. Bu topluluğun önderi Yıldırım adlı güçsüz fakat bir o kadar da cesaretli biri idi. Ama önder olsa ne olurdu ki bu bir topluluktu ve yapabileceği pek fazla bir şey yoktu. Ne bir sorun oluyordu burda ne de başka bir şey. Sessiz ve sakindi. Tüm insanlarin yaptığı şey sohbet ve sohbetti. Bu halleriyle Roma'nın himayesinde olmaktan hoşlanmadıkları söylenemezdi. Bu toplulukta her yıl bir festival düzenlenirdi. Festivale 3 ay vardı ve bu festival artık konuşulmaya başlanmıştı. Festivalde düzenlenecek yarışmalar için belirli yerlerde kayıtlar bile baslamıştı.
-Sıradaki,isim?
-Ali
...

Yeni bir kayıt daha tamamlandı. Bu Ali ise saygılı , güçlü ve yetenekliydi. Gece oluyor gündüz oluyor günler hep aynı geçiyordu. Bu isimlerden biri ise Serhat'tı. Serhat'ta Ali gibiydi fakat Ali gibi fazla yeteneği yoktu. Birbirleriyle anlaşan ikiliydiler. Tabi bu toplulukta kızda vardı. Bu isimlerden biriyde Aslı'ydı ve onda yetenekler bol sekilde vardı. Bi kız olmasına rağmen ok atmak ondan sorulur denilebilirdi. Ali festival için o da hazırlıklarına başladı diğerleri gibi çok geçmeden. Ali ise kılıçları çok severdi ve demirci Mehmet ustadan kılıç yapmak için eğitim alıyordu. Ara sıra demirciye gidip ona yardımcı olduğu zamanlarda vardı. Fakat Ali'nin asıl amacı bir demirci olmak değildi. Serhat ise odun işlerine bakıyordu. Odun keser ve ağaç dikerdi. Aslı bir yerde çalışmazdı. Evinde annesiyle beraber çalışırdı. Babası onlara bina yapımı işinde çalışırdı. Zaten burda kimse açta açıkta kalmazdı. Herkesin bir yardımı vardı. Her 2 ayda bir para toplanır ve topluluğun ayakta durabilmesi için çalışmalar yapılırdı. 1 ay sonra ise Roma Olimpiyatları vardi. Bu topluluktan nasil kişiler oraya katılabilecekti ki ve zaten bir sonraki ayda artik para toplanmaya başlanıcaktı. Ancak daha önce hiç Roma Olimpiyatlarına katılmamışlardı. Yıldırım geldi ve 2 gün sonra bir duyuru yapacağını söyledi ve herkesin tiyatro önünde toplanmasını istedi. Misafirliktede buda ayrıca bir konu olmuştu. Herkes ne söyleyeceğini merak ediyor , bir savaş olma ihtimalinden korkmaya başlamıştı. Savaş onları yok edebilirdi. Akşam oldu , ateşler yakıldı ve tiyatro gösterisi olduğu için çoğu insanın dikkatini çekiyordu. Güzel bir tiyatro gösterisi bittikten sonra herkes evlerine dağıldı ve yorgun bedenleri onları hızlı bir şekilde derin uykuya daldırdı.
Sabahın 05.00' da kalkmaya başlayan insanlar kahvaltısını hazırlıyor ve bir yandan güneşi izliyordu. Etraf aydınlandı. Artık herkes işinin başına döndü , dükkanlar açıldı , günaydın dendi ve normal hayat biraz daha hareketli şekilde devam etti. Yıldırımın vereceği haber ne olabilirdiki. Korku başlamıştı. Aslı'nın oka merakı ve yaklaşan festival babasınıda etkiledi. Serhatın yanına gitti ve ona bir hedef tahtası yapmasını istedi. Serhat merak etti:
-Ne oldu Mahmut abi ne gerek var.
-Benim kız için bilirsin ok yay merakı vardır.Festivalde yaklaştı. Katılsın festivalede çalışsın biraz diye.
Bu konuda da anlastilar. Ali de bugün Mehmet ustaya yardımcı olmak için yanına gitti. Birlikte sohbet muhabbet de oluyordu. Yıldırım ise bu aralar baya meşguldü. Atına biniyor ordan gidip burdan geliyodu. Halkın tabi dikkatini çoktan çekmişti. Mahmut Efendi şimdi ise demirciye geldi. Mehmet beyle biraz konuştuktan sonra konuya girdi . Ok ve yay istediğini söyledi. Mehmet ustada meraklandı sordu. Kızı Aslı olduğu için söyledi. Mehmet ustadan erken yapmasını rica etti ve ayrıldı. Mehmet iusta hemen başladı.
-Ali!
- Efendim Mehmet Usta
-Şurdan bi yay ipi alda gel.
Ali yay ipini almaya gitti. Mehmet usta o ara hazırlıklarına başladı. Ali geldi ve ondan yardım istedi. Ali de böylece yay yapmayı öğrenecekti. Mehmet usta sohbete başladı.
-Aslıyı tanır mısın?
-Hangi Aslı?
-Mahmut Efendinin kızı.
- Yok Mehmet usta daha kızı olduğunu yeni öğrendim,dedi gülerek.
Gün batmış Ali'de:
-Benden bu kadar Mehmet usta hadi görüşürüz.
Bir gün daha bitmiş herkes yarın Yıldırımın ne söyleyeceğini düşünüp uyumuştu.
Bir sabaha daha kalkan halk meraklı gözlerle uyandı bugün kulaklarının duyacaklarıyla sevinmek mi yoksa üzülmek mi duygusunu yaşayacaktı. Dükkanlar açılmaya başlandı. Kimisi aşını kimisi çalışmasına devam ediyordu. Artık herkes yavaş yavaş hazırlanıyor tiyatro alanına geliyordu. Kimisi atla kimisi yürüyerek. Yıldırım bey atıyla geldi ve evine girdi. Milletin yavaş yavaş toplandığını gördü. Vakit geldi insanlar dükkanlarından ayrılmaya başladı. Yıldırım evinden çıktı ve tiyatro sahnesine geldi. Meraklı gözler ona dikilmişti. Yüzünde hafif bir somurtma vardı. Endişe başlamıştı bile. Uzunca bi konuştu ve sadede geldi:
-Roma Olimpiyatları geldi çattı. Şu ana kadar katılmadık. Günlerdir uğraştım ve bu olimpiyata katilmak istediğimizi gittim belirttim. Şimdi ise olimpiyata hazırlanma vakti. Çeşitli yarışmalar var bunları benim evime gelip öğrenebilirsiniz. Tiyatro alanının önünden yani burdan 7 gün sonra kayıtları alıcaz. Yarın ise kategorileri ceşitli yerlere asıcağız. Herkese başarılar.
Konuşmada kötü bir şey çıkmamıştı. Kimisi seviniyor kimisi çokta önemsemiyordu bu durumu. Ali katılmak istediğini düşündü. Ama kategorileri öğrenmesi lazımdı. Artık yeni bir heyecan vardı.

Kızıl HilalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin