"Ha?" diye bir tepki koydum,bana tekrar sevgili olmalıyız dedi. Bana dedi lan. "Ilgaz,sen ne diyorsun?" dedim. Ilgaz'sa başladı anlatmaya, "Ben senden ayrılınca bara gittim işte,beni biliyosun içince çok kaçırdım bir kızı.." cümlenin devamı getirmedi gözlerini kaçırdı ".. Imm şey..hamile bırakmışım." dedi. Cümlesini bitirmesiyle ağzmdan kocaman bir 'Ne?!' çıkmıştı. "Tabi bu olayı annemler öğrendi ama kız bir sürtük onu annemle tanıştıramam sende hep annemle tanışmak istiyordun işte o kız yerine sen gelsen?" diye sormuştu. Aslında eskiden olsa direkt hayırı basardım ama şuan gözüme çok tatlı geliyordu. Dudaklarını büzmüş bana bakan bir Ilgaz Karakaya.
"Tamam ama,hamile taklidi nasıl olucak?"
"Zaten bu olay yeni,yani kızın karnı çok büyümemiştir. Ama adını Doğa değil Semra diye biliyor,yani sen Doğa Yiğit değilsin Semra Ateşsin."
"Tam sürtük ismi." diyip güldüm. Sonrasında Ilgaz bana numarasını verdi,yarın okuldan sonra onu aramamı söyledi. Yarın güzel bir gün olucak gibiydi.*
Sabah 7:40 alarmımla uyandım. Saçmalamayın tabiki alarmımın sesi Teen Wolf Jenerik müziği değil. Odamdaki banyoma gidip işlerimi hallettim. Tekrar odama dönüp siyah dar kotumla üstüne önünde hello arkasında goodbye yazan beyaz tişörtü giydim. Adidas süperstar ayakkabılarımıda giydikten sonra tamamdı. Ayakkabılarımı giyip aşağı indim yardımcımız Emine Teyze mutfaktaydı yanaklarını öpüp, "Günaydın Emine Teyzeemm" diyip öptüm sulu sulu. "Ayyy dur deli kız! Ben sana evde ayakkabılarla dolaşmak yok demedim mi kız Doğa!" diye bana sitem etti güldüğümde ise bacağıma bir iki kez yavaşca vurdu sonrada beraber gülmeye başladık. Saat 8 olmuştu yavaş yavaş kahvaltımı yapmaya başladım. Yavaş yavaş mı Doğa? Masaya oturduğun masada hiç bişi kalmadı amınakoyayım nediyon sen? İç sesimde haklıydı tabi. Saat 8'i 10 geçe servisim geliyordu. Saatde 8'i 5 geçiyordu kapıya çıktım evimiz müstakildi servis beklerken sıkılıyordum haliyle, Doğa eğer bu bahçeyi 5 dakikada etrafında dönersen hayatının aşkını bulucaksın İç sesime uymaktan ne zarar gelirdi? Telefonuma kronometreyi başlattım ve başladım koşmaya. Bahçe bittiğinde tam 5 dakika olmuştu. Servis hala gelmemişti tam dış kapıya yürüyordum ki Doğan Efeyi gördüm. O bize mi geliyordu?
*
Sonunda cennet çağrısını duyunca edebiyat hocamız sınıftan çıkmıştı. Yanımda oturan Alperen'e döndüm. "Bebeğim,beynim aktı sanırım. Ah neydi Osmanlı napıyordu? Hay sokayım senin gibi derse bir ezberleyemedim amına koyayım." dedi Yiğit. Güldüm,benim gülmemle birlikte Yiğitin bana dönüp, "Ne gülüyon lan? Komik mi oluum? Tabi sen çalışkansın iyi kızsın rahatsın biz bir soruyu bilemiyoz dersten kalıyoz." diye sitem etti. Haliyle ben daha çok güldüm. Gülmemle Alperenin kafasının omzuma düşmesi bir oldu. "Aspirinim,uyudun mu sen?"
"Hı-hıı" saçlarıyla oynamaya başladım. Hafif gülümsedi hep severdi bunu. Kapı sesiyle hepimiz kapıya döndük hoca derse girmişti. "Alpii.. Uyan bebek.. Hoca geldi.. Hadi kanki.." diyerek burnunu sıktım. Ağzı da kapalı olduğundan nefes almak için uyanacaktı. Uyandığında "Tabiat yav bırak uyayım dersten atsın beni,kurtalayım şu çileden." gözlerimi devirdim. Hocayı dinlemeye başladım.*
Telefonumu çıkarıp Ilgaz'ı aradım. "Alo..Şey ben okuldan çıktım.. Ben sana mı geleyim yoksa sen mi alacaksın..Haa..Tamam.. Oldu..Görüşürüz." diyerek kapattım telefonu. Sonra okulun önünde siyah bir spor araba durdu. İçinden Ilgaz çıkmıştı. Gülümseyip,yanına gittim.
"Naber?"
"Ne olsun,YGS-LYS uğraşıyoruz be ya." diyip güldüm.
"Ya sen hala liselisin dimi,bende kazanamadım işsiz işsiz baba parası yiyorum. Lan ben ne kadar şerefsizim." diyip kendi kendine konuştu Ilgaz.
"Zaten babam bu olayı öğrendi,sıçacak ağzıma." Ilgaz'ın babası Lazdı ama çok iyi biriydi. Yani biriymiş. Arabaya doğru yürüdük. Tam arabaya binecektim Doğan geldi. "Doğa!" kafamı döndürüp bana bakan çocuğa baktım. Elinde ceketim vardı havada hafif esiyordu. O ceketi istiyorum,evet.
"Şey,Emine Teyze sana vermemi istedi hasta olup eve gelirsen seni almayacakmış öyle dedi." güldü.
Ceketi elinden aldım. "Teşekkür ederim,sultan beni çok severde." diyip güldüm.
"Neyse,görüşürüz." dedi bende el salladım. Arkamı dönüp Ilgaz'ın göğsüne çarpmam bir oldu. Ah bu sigara ve erkek kokusu lanet! "Bu kim?"
"Arkadaşım."
"Ceketin neden ondaydı?"
"Sultan vermiş."
"Sizin evde mi kalıyor?!"
"Hayır,anlamadım bende."
"Neyse ne,halledelim şu işi hadi." deyip arabaya bindi. Bende bindim. Ilgaz kemerini bağlayıp bana döndü,"Kemerini bağla." dedi.
"Hayır."
"Doğa çocukluğun zamanı değil,bağla dedim." kafamı iki yana salladım. Ilgaz arabayı çalıştırdı,çok hızlı sürüyordu. "Ilgaz,yavaş." Kazadan korkardım,ablam kazada ölmüştü. Güzel Ablam. Birtanem,ne çok acı çekmişti. Ilgaz dahada hızlandı. "Ilgaz ne olur yavaş,ne olur aklıma ablamın ölüşü geliyor ne olur yavaş sür." dedim. İstemsizde gözyaşları dökülüyordu. İlgaz yavaşlamaya başladı ama benim gözyaşlarım durmamıştı. Arabayı kenara çekti.
"Güzelim yapma böyle,söz veriyorum daha hızlı kullanmayacağım. Ama sen kemerini takmadın diye sana ceza verme istemiştim."
"İyi bok yedin." diyip güldüm. Gözyaşlarımı sildim. Güçlü olmalıydım,olacaktım.**
Araba durunca Ilgaz'a dönüp "Geldik mi?" dedim. Kafasını salladığında evi incelemeye başladım. Beyaz büyük bir evdi,bahçesi gayet güzel döşenmişti. Kapıda kocaman adamlar vardı. Korkmuşmuydum? Evet. "Ilgaz vaz mı geçsek? Şu adamlara baksana öldürcek gibiler."
"Korkma güzelim,sen benim yanımda olduğun sürece kimse sana birşey yapamaz." Bu sözü istemsizce gülümsetmişti. Ona aşık olmasamda,onu seviyordum. Bana istemsizce güven veriyordu. O iyi biriydi,evet. Ilgaz bana güven veröek istercesine kolunu omzuma attı ve gülümsedi. Hafif tebessüm ettim. Kapıyı çaldık,yaklaşık 5 dakika sonra kapıyı tonton yanaklı,başında çemberi hafif tombul beyaz saçlı bir kadın açtı. "Ula uşağum Ilgazum nerdesündür da sen?" Ilgaz kolunu omzumdan çekti. "Şunu getirdim." bana 'şu' diye hitap etmesi koymuştu. Ama anlamıştım,bana iyi davransaydı kesin evlilik yoluna sokarlardı bizi. Kesinlikle bu yüzdendi,evet.
İçeri geçtiğimizde yaklaşık taş çatlasan 40 yaşında olan sarı saçlı ela gözlü bir bayan karşıladı. Ilgaz hemen yanımdan ayrılıp "Meleğim." diyip sarıldı annesine. Ah dedim içimden ne güzel bir evlat. Babası içeriden geldi Ilgaz'ın Ilgaz sessizce bir 'hassiktir' küfürünü savurdu. Annesi yanıma gelip,"Semracığım? Hoşgeldin." dedi. Semra? Doğa lan benim adım. Haa Semra,Semra Ateş dimi tamam. Biraz sürtük mü olmam gerekiyordu? Hem beni sevmezlerse evlenme yolunada girmezdik. Aynen sürtük olmalıyım,evet.
"Hoşbuldum canııım." dedim ağzımı yaya yaya Allah'ım iğreniyorum kendimden. "Ula Ilgaz ata ata aa bu gevşek uşağumu attın yatağa?" bunu Ilgaz'ın babası sormuştu. Böyle diyince şimdi kötü hissettim kendimi lan.
E yani kötü hisset bi zahmet Doğa adam resmen sana sürtük dedi amınakoyayım.
Kes iç ses yoruyon beni.
Ilgaz'a kaş göz işaretleriyle 'ulan amınakoduğum salona gel salona' dedim. Anlamış olacakki salona gitti,bende tıpış tıpış peşinden. "Bak şimdi ben sürtük gibi davranıcam böylece ailen beni sevmicek evlenme yoluna falan girmicez." dedim bir nefeste. Ilgaz sadece basit bir 'tamam' demişti. Tekrar içeri geçtim. Annesine hakarset edersem beni sevmez,babası zaten sevmiyor. "Ay Ilgazcığım bu nene kim? Babaannenmi?" dedim Ilgaz'ın annesibi göstererek. Ay inşallah çarpılmam.
Doğa çok gerizekalısın amınakoyayım. Çarpıldın çarpılcağın kadar belanı mo arıyon tövbe estağfurullah.
Haklısın iç ses.
"Ay,seni yolarım yelloz!" diye üstüme atıldı Ilgaz'ın annesi. Allah Yarrabi! Karı kaç kilo amınakoyayım? Böğrüm çıktı lan!
"Babaanneciğim kalk lan üstümden!" dedim. Bunun üstüne üstümden kalktı. "Hamile falan değilim! Ilgaz'ın parasına konmak için dedim! Görüşmeyiz inşallah!" diyip koşarak evden çıktım. İçimden bir Huh dedim. Ilgaz arkamdan "Sem-Doğa! Lan amınakoyayım! Götüm terledi! Dur lan dur!" durup Ilgaz'a döndüm. "Kurtuldun! Hani bana bir teşekkür?"
"Valla hayatımı kurtardın! Arabamı bile veririm!"
"Gerizekalı." güldüm.
"Yürüyelim mi azcık?"
"Yürüyelim."
* * *Yazdığım en uzun bölüm ilan ediyorum!
Arkadaşlar çok sık yazamıyorum. Üzgünüm,malum Teog, ama vakit buldukca yazıcam söz.Sizi seviyoruuum!
Vote ve yorum yapmayı unutmayın genjler xD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçak İzİ
ChickLit"Telefomumu gizli numara aradı ilk önce Doğan zannettim. Meğersem Ilgazmış. Çok kötü oldum lan. Birden araması falan." Dedim Ece'ye. Ilgaz Karakaya:Doğa'nın geçmişte çok iz bırakmış,eski sevgilisi. Doğan Efe Demir:Babası mafya olan,gizemli -çok- g...