Şimdi.Şöyle bir şey varki, geçiş bölümü gibi bir şey bu.
----------- 6 Ay Sonra -----------
Şu büyük kavganın üzerinden 6 ay geçsede hala Jack'in durumu iyi değil.Harry'mi? Aramızda hiç birşey kalmadı.Louis ile durmadan kavga ettiğimiz gerçeği var. -Hepsi gıcıklığına.-
"Cara dünyaya geri dönermisin?"
Louis'in sesiyle kendi hayal dünyamdan çıkıp ona tuhaf bir bakış attım.
"Telefonun çalıyor aç şunu yada ben açayım?Ki açmamı pek istemezsin."
"Tamam be açıyorum."
Ekrandaki 'Debby' yazısını görünce şaşırdım.Louis'in yanından uzaklaşıp, telefonu açtım.
"Cara!! Harry yarın akşam yemeğe, evleneceği kızla gelecekmiş! "
Louis' e baktım, gözleri kocaman açılmıştı.Ona ne olmuştu?
"P-peki Debby ben.. Sonra ararım seni."
Oturduğumuz masaya doğru yöneldim.Ne olduğunu biliyor gibiydi.
"Özür dilerim, benim acilen gitmem lazım."
Şaşırmışa benzemiyordu.
"Peki nereye gidiyorsun?"
"Bilmiyorum"
***
Ne kadar çabuk unutmuştu beni? 5 ayda, evlenecek kız bile bulmuş.Burası bana huzur veriyordu.Louis bir kere beni buraya getirince her zaman gelir olmuştum. Büyük 2 katlı bir ev, ama öyle böyle değil yani.Çok huzur veriyordu.Taki, bir korna sesine kadar. Kimdi bu? Tabikide Louis.
Aşağıya kapıyı açmak için inmeme gerek kalmadı. Ayı gibi hızlıca kapıyı kapattı ardından.
Yanıma geldi.
"Sen kime güveniyorsunki? Sıkma canını.Bu Harry sanamı tek seni unutmayacağım diye söz verdi sanıyorsun! Yanılıyorsun.Boşuna güvenmişsin ona, her gün başka kızla uyanan birisinin evliliği o kadar uzun sürmez Cara!"
Elini kaldırdı fakat birden durdu.Hiç beklemediğim zamanda dudaklarıma yapıştı. İttirmeye çalıştım ama beceremedim.Yavaş yavaş iş başka yerlere kaymaya başlamıştı.
***
Midemdeki kelebekler halay çekerken nefes nefes konuşmaya çalıştım.
"Yarın gidecekmisin yemeğe?"
"Sence şuan umrumdamı?" dedikten sonra saçlarımı arkaya atıp belime biraz daha sarıldı.
Kafamı göğsüne doğru gömdüm.
"Seni seviyorum Cara."
"Bende seni seviyorum. "
***
Sabah telefonumun çalmasıyla beraber uyandım.Louis'in elini belimden çekip yatakta doğruldum. Kim olduğuna bakmadan telefonu açtım.
"Cara?"
Bu Jack'in sesi değilmiydi?
"Jack?"
Louis'de uyanmıştı.Eliyle kim diye işaret yaptı. Telefonu elimle kapatıp 'Jack' diye cevap verdim. Umrumda bile olmadı ve yeniden uyumaya devam etti.
"Evet benim Jack."
"Özlemişim seni.Nasılsın? "
"Hiç sorma Cara.İyi değilim senden bir şey isteyeceğimde.."
"Tabikide söyle"
"Benim bir...köpeğim varda, ona bu durumda bakamıyorum.Bir kaç aylığına bakabilirmisin?"
"Imh..Olabilir, ben seni birazdan arasam olurmu?"
"Tamam."
Louis' e sormam lazımdı.Bu evde kalacaksak köpeği alabilirdik.
Bir kaç dakika sonra Jack'i arayıp köpeği yarın alabileceğimizi söyledim.Şimdi ise akşamki yemeğe hazırlanmamız lazımdı.
***
Herkes gülüşürken Harry boğazını temizledi.
"Biliyorsunuz ki.."
Dinlemek istemiyordum.Sözde lavaboya gitmek için izin aldım ve kapıyı kilitleyip onları dinlemeye başladım.
"Evlenmiyorum.Nedir bu be? Bıktım sizden.Ben Cara'yı seviyorum.Ki o şansı ben çoktan kaybettim."
İşte şimdi sıçmıştık.Louis duymasın lütfen lütfen lütfen.
Birden kapı kapanma sesi duydum sanırım Harry çıkmıştı.
Sonra bir ses daha.
Kapıyı açıp hemen dışarı çıktım ve bu soğukda dolanmaya başladım.O sokağa keşke girmeseydim.Gördüğüm şeyle şok geçirdim.Başka kızla öpüşen Taylor'muydu?Evet Taylor!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptal
RomanceBir yandan ünlü bir boyband üyesinin sevgilisi, bir yandan itaatkâr bir kız.İtaatkâr dediğime bakmayın, asi kızdır falan ama aptaldır.Yoksa onun hiç itaat etmeye hali yok.Kim itaat etmek isterki? Ama o istekleri doğrultusunda hareket edemiyordu.Onu...