Bölüm 3

51 8 7
                                        

    Erica kapıya birkaç anahtar soktuktan sonra kapıyı açtı. İçeri adımımı attığım gibi "Görüşürüz." deyip kapıyı kapattı.

    İçeridekiler beni merakla süzerken biri yanıma gelip

    "Merhaba ben Lea zaten anlatmışlardır. Senin adın ne?"

    "Emma ama Em demeniz yeterli."

    "Peki senin hastalığın ne?"

    "Ben hasta değilim."

    "Sır saklayabilirim. Gerçekten."

    "BEN HASTA DEĞİLİM!"

    Biraz üzüldü.

    "Özür dilerim bağırmak istemedim."

    "Peki, yatağın şu duvar tarafındaki."

    Yatağıma yerleştikten sonra iki kişi daha yanıma geldi.

    "Ben Anabel şeyy umarım kokum rahatsız etmemiştir."

    Ne kokusu be. Doğru ya kendini ölü sanıyordu.

    "Hayır rahatsız olmadım merak etme."

    Garip bir şekilde kikirdeyip yanıma oturdu ve bana sıkıca sarıldı.

    "Ben de Kali tanıştığımıza memnun oldum yani buraya geldiğine memnun olmadım anlarsın ya şey demek istedim anladın değil mi?"

    Birden çığlık atmaya başladı ve yatağına gitti.

    Bir de şu kapı tarafındaki yatakta oturan kız vardı. Sanki benden kaçabileceği kadar kaçmaya çalışıyor gibiydi. Sanırım ismi Lima'ydı şu kahin kız. Sonra Anabel'in hala bana sarıldığını fark ettim.

    "Seni çok sevdim artık en iyi arkadaşım sensin."

    Tekrar kikirdedi.

    "Tamam ama böyle sarılmaya devam edersen bir arkadaşın kalmayabilir."

    "Canını mı yaktım özür dilerim, özür dilerim. Ben acı hissetmediğim için sen de şey yapmazsın sandım. Özür dilerim."

    "Canım yanmadı biraz garip hissettim."

    Bu da çığlık atmaya başlarsa kendimi boğarım.

    Allah'ım nasıl bir yere düştüm ben kafayı yemek üzereyim.

                              ***
    Sonunda yatma saati geldi. Yatak sırası kapıdan itibaren Lima, Kali, Lea, Anabel ve ben şeklindeydi. Aslında anladığım kadarıyla Lima ve Lea ben geldikten sonra yer değiştirmişti. Birden bir siren çalmaya başladı.

    "Ne sireni bu?"

    Anabel sanki bu soruyu bekliyormuş gibi atıldı.

    "Uyku sireni eğer on beş dakika içerisinde yatıp uyumazsan cezalandırılırsın."

    "Ne cezası?"

    "Sadece uyu!"

    On beş dakika sonra kapıdan bir klit sesi geldi. Ben hemen uyuyor taklidi yaptım. İçeri bir adam girdi herkesi inceledikten sonra dışarı çıktı. Bu arada gerçekten uykum geldi.

-----------------------------------------------------------

"Herkesi öldür, öldür! Kimse yaşamayı hak etmiyor."

"Neden, neden öldüreyim? Neden yaşamayı hak etmiyorlar?"

    "Çünkü beni öldürdüler, bütün dünya. Herkes ölmeli!"

    Çığlık atmaya başladı.

-----------------------------------------------------------

    Bir anda yataktan fırladım ben de diğerleri gibi çığlık atıyordum. Diğerleri?

    "Sus yoksa sen de cezalandırılırsın."

    "Tekrar soruyorum ne cezası?"

    "Buraya neden çığlık evi deniliyor biliyor musun? Hastalarına yaptıkları işkenceler yüzünden. Elektrikli koltuklar, tırnak ve dişlerin sökülmesi, saçların tek tek koparılması ve daha onlarcası.
Eğer uslu durmaz ya da uyumazsan sen de cezalandırılırsın."

    "Sen hiç cezalandırıldın mı?"

    "27 kere."

    Kikirdedi.

    "Ama hiçbirini hissetmedim. Sana bir sır vereceğim. Ben ölümsüzüm."

    "Şimdi uyuman gerek ne yazık ki sen ölümsüz değilsin."

    "Ne yazık ki."

   

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Scream HouseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin