BÖLÜM 4 "Okul var! "

187 30 35
                                    

Bir kaç saat oturduktan sonra canımın sıkıldığını fark ettim. Babamlar çoktan maç gündemine dalmış, annemler yemek tariflerinden, dedikodularına giriş yapmıştı.

 Mert'de sıkılmışa benziyordu . Ona baktığımı farkedince eliyle 'Çıkalım' işareti yaptı.

 Ben de "Ne diyor bu değişik?" Diyerek çıktım. 

 Odasına doğru ilerlediğinde "Yine kurtardım seni." dedi.

 O arada ben de onun kitaplarına bakınıyordum. "Kitap okur musun?" Diye sordum.

 "Evet, çok severim. Neden sordun?" Diye yanıtladı.

 "Ne bileyim. Senin kitap okuyabileceğini düşünemedim." Dedim. 

"Sana da bir türlü yaranamıyoruz ya." dedi.Sesimi çıkarmadım,çünkü kitapları inceliyordum. Kocaman bir kütüphanesi vardı. 

Kitaplarından bir tanesi çok dikkatimi çekti, tam elime alıyordum ki, benden önce davranıp çekti. "Olmaz, ona bakamazsın." Dedi. Şuan daha çok dikkatimi çekmişti.

 "Neden?" Diye sordum şaşırarak. "Olmaz da ondan." Dedi.

 Çok üstüne gitmedim ama deli gibi de merak ediyordum. Odada ne varsa hepsini kurcaladım. Mert hiç bir şeye itiraz etmemişti. Şahsen ben odamın kurcalamasından nefret ederdim. Sonra ondan da sıkıldım. 

Puflardan birine yayıldım. "Kaça geçtin?" Diye sordum.

 "Üniversiteye." İlk başta biraz şaşırdım.

 "Aramızda bir yaş mı var?" Diye sordum. 

"Öyleymiş." Dedi. İçimden düşündüğüm şeyi yine sesli bir şekilde söyleyerek aptallık yaptım. Şaşırmadınız değilmi? Cidden ben salaktım.

 "Sen iyi bir insansın. Başta pek sevmemiştim, hatta hiç sevmemiştim. Ama ne bileyim, iyi birisin sanırım." İlk önce şaşırdı, çocuğu yerden yere vurup ardından bunu söylemem şaşırtıcıydı tabi. 

Gülümseyip "Sağol abicim." Dedi.

 "Ne abisi be! Ciddi bir şey söyledim hemen bir yerin kalktı !" Deyip elime gelen yastığı kafasına fırlattım. Havada yakalayıp kahkaha atarak, 

"Kızım bir yaş bir yaştır." Deyip gülmeye devam etti.

 "Yine sinirimi bozdun ya! Gidiyorum ben." Kapıya tam uzanıyordum ki ki hemen kapadı. 

"Şaka yaptım, hemen de alındın." Dedi sırıtarak.

 "Bıraksana çıkacağım. Bak bağırırım." Diye tehdit ettim. 

 "Valla istersen dene. Baban 'kızımın namusu kirlendi' diye bizi evlendirirse bir ömür bana katlanırsın." 

Gerçekten ciddi olduğunu görünce rahat pufa popomu yerleştirdim. İçeriden annemin sesi geldi 

"Aslı hadi gidiyoruz kızım!" Bir zafer edasıyla kapıdan çıkıyorken Mert ' e dil çıkarttım ve kapıyı suratına kapattım. Kapıda yine vedalaşma faslı falan derken ayakkabılarımı giydim.

 Annem "Bize de bekleriz" dedi ve bizim apartmana geçtik. 

 Kapıdan girip "Oh be! İnsanın evi gibisi yok." Dedim. 

Oturma odasına geçip televizyonu açtım. 

Babamla favorilerimizden biri olan futbolculara küfür etme işini de tamamladık. Babamın yine sinirleri bozulmuştu. Ardından annem, babamı sakinleştirmek adına kahve yaptı.  

 Popomda bir şeyin titrediğini hissettiğimde "Popom titriyor!" Diye bağırdım. Telefonum olduğunu anladığımda babama gösterip "Telefonum muş." Dedim. Babam bana gözlerini devirip onayladı. 

 Mesaja baktığımda Arda olduğunu gördüm. 

 "Kız patates, ne yapıyorsun? "

 Arda olduğunu görünce çok sevinmiştim, 3 senelik kardeşimdi. Bu yaz, Marmaris ' e gittiği için görüşememiştik. 

 Hemen, bekletmemek adına mesaj attım.

 "İyi be kanka, patates patates takılıyorum. Hiç özlemedin mi hayırsız? Ben seni yemedim yedirdim, giymedim giydirdim."

 Yazıp atacağı mesaja kendimi hazırladım.

 "Yürü git be! Yalancıya bak. Bir kere pizzan dan almaya çalıştım, parmağımı kırıyordun." 

 "Kanka pizza kutsaldır." Diyerek savunmamı yaptım. O arada kendimi yatağa atmış, kahkahalarla gülüyordum.

  "Haklısın kanka, pizza kutsaldır. Bu arada okullar açılıyor, sinirini bozmak istedim."

 "Evet. Bozuldu sağol." 

Dedim ve okulların açıldığını hatırladım. Hatta 2 hafta kalmıştı ve ben hiç bir şey yokmuş gibi takılıyordum. Okulların açılacağını bim 'e okul eşyaları geldiğinde anlamalıydım.

 Sonra da tam zamanı diyerek annemden para istedim.

 "Anne okul alışverişi yapacağım, para verir misin?" Tabiki sevindi sonra, ciddi bir şekilde 

"Kitap almıyorsun Aslı. Evde yer kalmadı." Dedi. Kafamı sallayarak onayladım. 

Üstüme bir şeyler geçirip ayağıma convers'lerimi giydim.

 Kırtasiyeye girip kalem, defter ve ona benzer bir sürü malzeme aldım. Bir mağazaya daha girdim, üstüme başıma bir şeyler bakayım diye. 

Mağazada her şey çok pahalıydı ve ben bir bluza 50 TL veremezdim. 

 Bir kaç yerinde gezdikten sonra eve dönmek için yola çıktım. Biraz yürüdükten sonra çok yoruldum, apartmana bir iki mahalle kala  parka oturdum.

 Kendi kendime söyleniyordum "Ay ayaklarım çok acıyor. İyice tonton teyzelerle döndüm." Sonra da kendi kendime kahkaha attım. 

Parkta ki çocuklar bana; 'bu abla kaçık' bakışı atıp yanımdan uzaklaştılar.

 Kimse kalmadığını görünce 'eve gideyim bari' dedim. İki üç genç sesi gelince korktum ve ani bir dönüşle yolu değiştirdim. 

Korkudan üç buçuk atıyordum. Apartmana varınca bir 'Oh' çektim. Kapıyı açarak içeriye girdiğimde popoma terlik yemem bir oldu.

 "Kız neredesin sen?! Kafanı kıracağım senin."

***************************

Herkese selamm. :)

Nasılsınız bakalım. Ben biraz kötüyüm çünkü belim çok ağrıyor. Bölüm biraz geç kaldı kusura bakmayın. Bu bölümdede bana yardımcı olan Sude arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Bu arada yeni bir karakterimiz geldi Arda kendisi hikayemizin best kankası. Bölüm hakkında yorumlarınız nelerdir yazın yoruma anam. Bu arada okullarda açılıyor moraller nasıl ?. Bu sene teog var nasıl olabilir moraller sıfır benim. Umarım sizin iyidir.

Diğer bölümde Görüşürüz. Yanaklarınızdan öptüm :*



Ağaçta KaldımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin