Pazartesi günü kafama yediğim kalem kutu yüzünden sınıfta sinir krizi geçirmiştim. Sabah annemin uyandırmasını beklemeden erkenden uyandım. Dişlerimi fırçaladım yüzümü yıkadım. Saçlarımı taradım. kafam hala acıyordu.Kafamı tuta tuta erkenden evden çıktım. Apartmandan çıkıp mahalleyi yürüme başladım. Soğuk yüzüme çarpınca üşüdüm. 'Salak mısın kızım sen ben sana mont giy dedim' iç sesime cevap verdim 'sonra çok sıcak oluyor ama'. Kendimi kaybettiğimi farkettiğimde köşedeki Arda'yı gördüm. Gözleri kapalı bir şekilde duvara yaslanmıştı. Yüzünde sırıtan bir ifade vardı. Köşeden "Arda" diye bağırdım.
Uykusu olduğu belliydi, dedim heralde bu ayakta uyudu yapar çünkü. Yanına gidip karnını dürtüm.Gözlerini aralamadan cevap verdi.
"Anne kalkıyorum 5 dakika daha." Deyip kafasını çevirdi.İçimden' sayıylamı veriyolar lan sizi?' diye söylenip kafasına bir tane patlatım
"Lan kalksana."
Kafasına inen darbeyle silkelendi. Yamulmuş gözlerini aralayıp uykulu bir sesle,
" Ulan ne ara uyumuşum ya en son seni bekliyodum ben" Dedi.
"Bir Allah'ın günü geç kalmayayım diye uykumdan fedakarlık ediyorum yine geç kalıyorum senin yüzünden sallanma hadi" kolundan tutup okulun yoluna sürükledim.
Yolda bir kaç kere uyucam ben eve gidiyorum dedi zor tuttum.
Okula vardığımızda geç kaldığımız için hoca derse girmişti. Arda'ya dönüp
"Ders neydi?" Diye sordum.
"Ders programını versene bana bi ara ya" demesiyle " ulan zaten bizi derse almıyıcaklar senin yüzünden bari aşağa inelim de sen uyu bende bir şeyler yiyeyim." Arda uyku kelimesini duyunda gözleri canlandı. Kantine Arda usülü sevinç dansıyla indi. Arda usulü dediysem özürlü taklidi onun kendine has dansıydı. Koşedeki sandalyelerden birine oturup kafasını gömdü o horul horul uyurken Bende kantinden bir şeyler aldım. Sonra kulağımda annemin 'bu kadar yersen evde kalırsın' lafı çınladı. Aman dedim ne güzel evde kalırım ne yapıcam dışarıda. Zil çaldığında Ardayı uyandırıp sınıfa çıkardım. Tabi çıkarmaya çalıştım. Uyuduğu için canlanmış etrafa sıvışıcak yer arıyordu.
Sınıfa çıktık. Sıramıza çantamızı yerleştirdim. Bende kestiriyim bari şuraya kıvrılı veriyim, dememle bir uyumam bir olmuş. Arda uyandırdı beni yanağında 5 parmak izle.
" lan ne oldu biri bişeymi yaptı.?" Diye şaşkın bir biçimde sordum.Hararetli hararetli bana dönüp,
" Dur anlatıcam bekle" dedi.
"Şimdi canım karşim olaylar şöyle gelişti,ben tatlı tatlı kantinde geziyordum. Tabi tatlıyım bak üstünü çiziyorum" ensesine vurup
"Zevzeklik etme lan sinirleniyorum bak" dedim."İyi be sus da anlatıyım. İşte yeni gelen kızın yanına gittim. Benim tek stilim olan ilkokul playboy'luğu yaparak bunun yanına gidip 'selam Nilay nasılsın?' deyip saçını çektim. Buda gerildi dedim heralde öpücek büzdüm dudaklarımı bak böyle" diyip dudaklarını büzdü.
" Sonra bana bir yapıştırdı. Ama bir sert el el değil alçı sanki. Öbür tarafa gittim geldim.Bir ara beyaz ışık gördüm. Ben kendime gelemeden küfür edip uzaklaştı.Hayır yani nerde hata yaptım anlamadım. "
Ağzım açık bir şekilde suratına baktım.
"Oğlum senin doğman hata zaten"
"Ayıp ediyosun kanka,kardeşin burda dayak yemiş. İnsan aşağı iner kızın saçını başını yolar sen bana kızıyosun ayıptır ben affetsem seni Allah affetmez."
Bir an sınıfın kapısı açıldı. Gelen nöbetçi öğrenciydi. Nöbetçi öğrenci sınıfa dönüp,
"Müdür Arda Kılıçaslan'ı yanına çağırıyor." Dedi.
Kulağına eğilip,
"Kanka helvanı fıstıklı yapıcam." Dedim arkasını dönüp ağız hareketleriyle "helva boğazında kalsın" dedi bende fısılayarak "amin" dedim. Kapıdan çıkarken bana hüzünlü hüzünlü bakıp kafasını büktü. Arda müdürü hiç sevmezdi çünkü küçükken Arda'nın uslanmaz ergenliği yüzünden hep kulağını çekerdi. Tabi lise bir de yeni ergen oturup ağlardı "kanka rezil oldum ya" diye. Sonralar küfürde kendini geliştirdi.
Son ders zili çaldığında ceza yemiş kantinde oturan Arda'nın yanına gittim.
"Niye gelmedin yok yazıldın salak" dedim.
"Hoca eve git dedi. Seni bekledim kıymetimi bil."
"İyi hadi gidelim" dedim.
Bizim mahalleye bir,iki sokak kala baktım bu durdu. Beni dürtüp,
"Kız şu çocuk yenimi" dedi.
Kimi gösteriyo diye baktığımda Mert' i gösterdiğini fark ettim. Marketten ekmek alıyordu.
"He yeni" diyip kolunu çekiştirdim.
"Seni kesiyo yakışıklı bir şey de bu Hatice teyze'nin damadımı yoksa kız he "
"Çok beğendiysen sana alalım Arda cım. Ayrıca ne damadı be. " dedim bana tiksinç bakış atıp,"yok ben kızlardan hoşlanıyorum ya" dedi.
Mert ekmeğini almış sokağa doğru geliyordu.
Ardayı çekiliştirmemle bir bizi gördü. Işınlanarak önümüzde belirdi.
Ardaya bakıp bana döndü
"Nasılsın Aslı?"
"İyiyim sende iyisindir. Hadi görüşürüz. " Deyip yürüme başladım.
Arda arkasını dönüp.
"Bende iyiyim kardeş sen." Dedi arkamı dönüp 'ağzına sıçıcam' senin dedim ağız hareketiyle beni anladı heralde. Mert elini uzatıp "Ben Mert" dedi. Arda elini uzatıp " bende Aslı'nın kankasıyım sevgili falan değiliz yanlış anlama" dedi bana bakarak gülüp.
İkisine bakıp
" niye yanlış anlasın be ne var yanlış anlaşılacak hem ona ne" dedim. Sonra Arda'ya dönüp
"Arda Asuman teyze sınavdan 10 aldığını biliyomu canım kardeşim" dedim. Mert'e dönüp "kendisi ota boka sinirlenir kusura bakma" dedi. Yanıma gelince kolunu cimcikleyip " Asuman teyze sınavdan 10 aldığını duyunca yüzündeki tepkiyi çok merak ediyorum inşallah popona terlik yerken de böyle gülersin."
**************
Merhabalar efendim. Nasılmış benim okurlarııımm 😍😍💜💜
Sizi nasıl özledim bilemessiniz.
Neredeyse bir ay oldu bölüm gelmeyeli. Teog varya bu sene ondan ilgilenemedim kusuruma bakmayın. İnşAllah beğenirsiniz bu bölümü. Yorumlarınız benim için çok değerli. Beğendinizmi parodilerimizle grubumuzu?.
Sizi seven Yaren 💞💞💞💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağaçta Kaldım
Hài hước17 yıldır hiç aşkı tatmamış komik,neşeli bir o kadarda eğlenceli bir kız. Yemek yemeyi,uyumayı yabancı dizi izlemeyi seviyor. İçimizden Biri Aslı. Hepimizde ondan biraz var.Çocuk gibi eğlendiği zamanlarda var sümüklü sümüklü ağladığı zamanlar...