_BENİ ÖPTÜ!_

30 2 0
                                    

Multide Çağla var

Derin'den
"Güneş ben gitmesem olmaz mı?" diye sordum şansımı denemek için. Baygın bakışlarını bana attıktan sonra
"Olmaz! Kalk hazırlan." dedi. Sabahtan beri düğüne gitmemek için şekilden şekle girmiştim. Ben gitmesem olmuyormuş. İstemiyorum gitmeyi niye zorluyorsunuz ki? İstemeyerek de olsa yataktan kalkıp banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettikten sonra banyodan çıkıp üzerimi giyinmeye başladım. Altıma siyah bir kot şort, üstümede siyah renkte yazılmış " I'm alright" baskılı beyaz salaş t-shirtümü giydim. Hava sıcak olduğu için saçlaımı tepeden toplayıp at kuyruğu yaptım. Beyaz converslerimi ve beyaz güneş gözlüğümü de taktıktan sonra. Siyah sırt çantamı ve telefonumu alıp Odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı inerken annem ve Adnan Kişisi çoktan evden çıkmışlardı. Mağlum evleniyorlar sonuçta. Salonla birleşik Amerikan mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdiğimde şaşırmıştım. Evde Ateş, Güneş ve ben varım zannediyordum. Cenk ile bir kız daha vardı yanında. Kızıl saçları hoşuma gitmişti açıkcası. Metalci bir havası vardı. Cenk beni fark edip
"Günaydın" dedi. Gülümseyip
"Günaydın" dedim. Kızıl saçlı olan kız elini uzatıp
"Ben Çağla" dedi. Uzattığı elini tutup
"Derin bende. Memnun oldum." dedim. İçten bir tebessümle
"Bende memnun oldum. Sanırım sen Ateş'in üvey kardeşi oluyorsun"dedi. Ateş'in bakışlarını üstümde hissedebiliyordum. Çağla'ya bakıp başımla onayladım. Cenk konuyu değiştirmek için
"Çağla bizimle aynı okulda. Genellikle üçümüz birlikte takılırız. İyi anlaşılacağınızı düşünüyorum." dedi. Bende gülümseyip
"Umarım" dedim. Kahvaltı masasına oturup birşeyler atıştırmaya başladım. Hiç kibar olıyım diye uğraşmıycaktım. Zaten pek de umursadığım söylenemez. Hayvan gibi yiyorum çünkü. Güneş benim hallerime alışkın olduğu için sesini çıkarmıyordu fakat diğerleri için aynı şeyi söyliyemiycektim. Herkes yemeği bırakmış beni izliyordu. Çatalımı tabağımın kenarına koyup arkama yaslandım. Hepsine tek tek baktıktan sonra
"Hiç mi yemek yiyen birisini görmediniz?" dedim. Hepsi birbirine baktıktan sonra Cenk konuşmaya başladı.
"Yanlış anladın. Sadece ilk defa böyle yiyen bir kız görüyoruz. Yani utanmadan. Kibar yemiyorsun falan. Şaşırdık açıkcası. Anlamadığım şey ise bu kadar yediğin nereye gidiyor. Zayıfsın çünkü." diyerek herkes adına açıklama yaptı. Sağ elimle karnıma dokunup
"Metobolizmam hızlı" dedim hafif bir tebessümle. Ateş hariç herkes gülerken ben inatla ona bakıyordum. Bakışları beni bulunca oda bana bakmaya başladı. İnat değil mi bakıcaktım. O da inada bağlamış olucak ki gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Güneş anlamış olucak ki beni dürtmeye başladı. Ateş pes etmediği sürece bende pes etmiycektim. Güneş dürtmeyi bırakıp konuşmaya başladı.
"Savaş gelmiş. Kapıdaymış. Bizi bekliyor." dedi. Güneş Savaş deyince Ateş bakışlarını Güneş'e çevirdi.
Ben kazandım!
Elimi yumruk yaparak yukarıya kaldırdıktan sonra dirseğimi kırıp kolumu geriye çekerek Zafer işaretimi yaptım. Herkes bana "napıyor bu mal" bakışı atınca onları takmayıp ayağa kalktım. Güneş'e dönüp
"Savaş'ı bekletmeyelim o Zaman. Hadi gidelim." dedim. Başıyla onayladıktan sonra Güneş de ayağa kalktı. Planımız kuaföre gitmekti. Güneş'in kulağına yaklaşıp
"Çağla da gelsin mi bizimle? Hem tanımış oluruz birbirimizi." Diye fısıldadım. Güneş gülümseyip başıyla onayladı. Çağla'ya dönüp
"Çağla biz kuaföre falan gitcez. Gelmek ister misin?" diye sordum. Çağla gülümseyip
"Olabilir aslında." dedikten sonra Cenk ve Ateş'e bakıp " Sizi satmış gibi olucam ama umrumda değil. Ben kaçar" diyerek ayağa kalktı. Cenk ve Ateş aynı anda gözlerini devirirken biz de Güneş'le kıkırdıyorduk. Bütün kızlar hazırlandıktan sonra evden çıkıp Savaş'ın arabasına doğru ilerlemeye başladık. Savaş arabanın içinde telefonuyla ilgileniyordu. Güneş ve ben arkaya binerken Çağla ön koltuğa oturmuştu. Arabaya girip kapılarını kapattıktan sonra Savaş kapının kapanma sesiyle telefonunu cebine koyup bize döndü
"Selam kızl-" diyemeden Çağla'yı gördü. İkiside birbirini gördüğüne şaşırmışa benziyorlardı. Tanışıyorlar mıydı yoksa? Savaş sessizliğini bozup
"Çağla?" dedi. Çağla da aynı şekilde
"Savaş?" dedi. N'oluyor yahu! Bu sefer sessizliği bozup ben konuşmaya başladım.
"Siz nerden tanışıyorsunuz?" diye sordum. Güneş de en az benim kadar şaşkındı.

Derindeki AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin