5.Bölüm

19 2 0
                                    

Ya sabır ya "Ahmet bey bana sarkıntılık etti neden anlamıyorsunuz?!" deli olucam şimdi "bana ne kızım müşteriye hem hakaret hemde şiddet uyguladın!"şiddet uygulamış mışım ya sabır ya sinir hastası oldum burda "bakın bana sarkıntılık edip ve taciz eden bir adama teşekür etmemi beklemeyin benden!"dediğimde bana göz devirdi "kusura bakma Gece müşteriye saygısızlıktan atıldın işten!"eh yeter be "sanki ben her gün bir müşteri dövüyorum ya!"dediğimde müdür bana tip tip baktı "tamam bir kaç kere yaptım ama neden yaptım?"dedim muzip bir şekilde "Neden?!"dediğinde şöyle bir kaldım. Çünkü hepsi o esmer gibiydi "çünkü hepsi o adam gibiydi!"dediğimde ben bile şaşırdım evet cidden hepsi bana bu yönden yaklaştı. Müdür sınırı kalmamış bir şekilde nefes verdi "bitti Gece hadi naş naş kovul-"diyemeden arkamdan gelen ses ile hazır ola geçip üstünü düzeltti "hayır kavulmadı!"dediğinde arkamı döndüm. Bu kişi Nefesti. Ya bu çocuk her yerden çıkmak zorunda zorunda mı? "Ya sen nerden çıktın Nefes? Hem neyşin var ve sen bu işe karışma!"dedim ve müdür bozuntusuna döndüm. Bana pörtlemiş gözlerle bakıyordu ve Hayâl bana endişe ile bakıyordu. Ben 'n'oluyor' gibisinden kaş göz yaparken Hayâl kulağıma yaklaşıp "kafenin sahibi kızım o!"dediğinde bir hışımla arkamı döndüm "bu mu?!"dedim bir hışımla. İşaret parmağım ile Nefes'i gösterek. Hayâl evet anlamında başını salladı ve Nefes'e selam verdi. Ben Hayâl'e şaşkın şaşkın bakarken gülmeye başladım. "Bu mu?"dediğimde bana şakınca bakan Hayal'de yalandan sırıttı. Ben ciddi olup Nefes'e baktım "doğru mu bu?"alayla sırıtıp kafa salladı olumlu anlamda ben elimdeki önlüğü alıp Nefes'in göğsüne bastırdım "ozaman ben yokum!"dedim ve yanından geçip gittim. Az önce dil döken ben şaun kendim çıkıyordum. Kenarda duran çantamı alıp boynuma geçirdim. Bir hışım ile kafeden çıktım. Birine çarptığımda yürümeye devam ederken çarptığım kız"n'oluyor ya?!"dedi. Ben hiç takamdan ilerlerken çarptığım kızın "Nefes!"diyen neşeli sesi ile durdum. Arkama baktığımda Nefesin boynuna atlamış kumral uzun boylu bir kız vardı. Nefes endişe ile bana bakarken Nefesin "Gece!"diyişi ve bir arabanın korna çalışı bir oldu. Hızla bana doğru gelen arabanın farları gözümü alırken yana doğru savrulmam bir oldu. Ben bilincimin kaybolmasını beklerken kulağımın dibindeki nefes alış verişleri duyuyordum. Kendime gelip istemsizce kapanmış olan gözlerimi daha sıkı kapatmıştım. "İyi misin?"diyen bir erkek ses tonu ile gözlerimi yavaşça açtım. İlk onun gözlerine sonra etrafıma baktım. Ona bakarak "yaşıyor muyum?"dedim. Soran gözlerle oda gülerek "evet"dedi. Üstümden kalktığında bende yattığım yerde otur pozisyona geldim. Etrafıma baktığımda Nefes'in hızlı adımlarla bana doğru geliyordu. Gözümün önünde bir el hissedince ele baktım ve elin sahibine baktım. Beni kurtaran kişiydi. Nefes'e baktım ve arakasından bana tuhaf tuhaf bakan kıza. Geri o çocuğa döndüm ve elini tutum. Beni ayağa kaldırdı ve onun yüzüne daha dikkatle baktım. "Teşekkür ederim"dedim kısık bir ses ile ona bakarak. Nefes yanıma gelince elini omzuma koycakken geri çekildim. Bana çatık kaşlarla baktı. Beni kurtaran kişiye baktığımda sarışın ve mavi gözlüydü "t-teşekkür ederim!"dedim ve hızlı adımlarla karşıdan karşıya geçip yürümeye başladım. Nasıl kafenin sahibi Nefes olabilirdi? Peki bana neden söylemedi? Ya o kız kimdi? Nefes'in neyi oluyordu? Ah kafayı yicem şimdi. Etrafıma baktığımda eve kadar geldiğimi fark ettim. O kadar uzun süredir yürüyor muydum ben? Kapıyı çaldığımda annem kapıyı açar açmaz hemen sarıldım. Cidden bana güç vericek bir kişiye ihtiyacım vardı. Annemden ayrıldığımda bana çatık kaşlarla bakıyordu. "N'oldu sana?"dediğinde kafamı olumsuz anlamda sallayıp burukca gülümsedim. "Hiç"dedim kısık sesle sadece koca bir 'HİÇ' dedim. Annem bana çatık kaşlarla bakarken "yukarı çık kendine gel sonra aşağı in konuşalım!"dediğinde kafamı bu sefer olumlu anlamda sallayıp merdivenlere yol aldım. Merdivenlerin son basamağına geldiğimde kapının kapanış sesini duydum. Sanki sanki içimdeki bir çok kapının kapanma sesiydi bu ses. En önemlisi ise kalbim ve güvenimin kapılarının sesiydi bu ama ben arıtık ikisinede mühürü bastım. Odama girip çantamı bir kenara fırlattım. Kendimide sırt üstü yatağa attım. Tavana baktığımda ben çok küçükken zorla aldırdığım rüya kapanı vardı ama artık kötü rüyalarımı tutamıyor. Her seferinde görüyorum. Keşke bu günde onlardan biri olsa. Ama hayat keşkelerle yürümez. Uzun bir süre tavana bakıp aklımdaki soruları yanıtlamaya çalışsamda daha çok bir çıkmaza girdiğimi fark ettim. Gevşemem kazındı ve bu yüzden gidip ılık bir duş almam iyi olurdu. Havlumu kapıp banyoya doğru yol aldım. Açık olan kapım dolayısıyla hiç durmadan banyoya gittim. Banyonun kapısını açıp içeri girdim. Tekrar dönüp kapıyı kapatıp kilitledim. Havluyu bir kenara koyup kendime aynadan baktım. Solmuş bir yüz ile karşılaştım. Sanki doğduğundan beri hayattan hiç zevk almamış gibi. Aslında bir nebze doğru. Pek mutlu bir çocukluğum ve gençliğim olmadı. Üstümdekilerden tek tek kurtulduktan sonra aynanım karşısında saçları dağılmış iç çamaşırları ile duran bir Gece ile karşılaştım. Vücuduma baktığımda geçen sene ki halimden daha çok zayıflamış ve biraz daha olgunlaşmış gibi hissettim. İç çamaşırlarımdan kurtulup duşa kabinin içine girdim. Soğuk ve sıcak arasında bir yeri ayarladım ve bir süreliğine suyun altında bekledim. Bu rahatlamamı ve bir çok düşünceleri düşünmememi sağlıyordu. Saçlarımı ve cildimi yıkayıp suyu soğuğa ayarladım. İlk irkilsemde sonradan yavaş yavaş alıştım. Bire bir kendine getirme yöntemi dene bilir. Suyu kapatıp duşa kabinin kapısını açtım ve havlumu alıp vücuduma sardım. Kollarım ve bacaklarımın bir çok bölümü açık kalmıştı. Kıyafetlerimi yerden alıp kirli sepetine attım. Buharlaşan aynayı silip son kez kendime bakıp bonyonun kapısa yöneldim. İlk kilidi açtım ve sonra kapıyı açıp çıktım. Banyonun ışığını kapatıp odama yol aldım ve tam merdivenlerin önüne gelince karşıma çıkan Nefes ile nerdeyse vücuduma sardığım havlu düşücektiki tuttum. Nefes tam bir şey demek için ağzını açmıştıkı onu umursamadan hızla odamam girip kapıyı kapattım ve ardından kilitledim. İlk bir kaç saniye kapının yanında dursamda hemen kendime gelip dolabıma yaklaştım ve içinden iç çamış alıp giydim. Vücuduma sardığım havluyu kafama sarıp pijamalarımı giydim. Saçıma sardığım havluyu çözüp saçımı iyicene kuruluyup yatağa attım. Tarağımı alıp aynın karşısında tararken bir yandan da şekil veriyordum. Saçlarımı tarayıp çekil vermem bitiğinde kafamı aşağı sarkıtıp saçlarımı karıştırdım. Kafamı kaldırıp aynadan baktığımda verdiğim şekil aynı ama saçlarım tel tel olmuştu. Kurutmaya üşendiğim kapımın kilidini açıp dışarı çıktım. Merdivenlerden aşağı indiğimde salona girmem ve annem, Nefes ve kızın sohbet ettiğini gördüm. Üçde birden bana dönünce korkmuştum. Nefes beni baştan aşağı süzünce rahatsız olmuştum ama onu yanındaki kızda yapmıştı. Ben üstüme baktığımda siyah bir şort, askılı beyaz bir t-shirt ve ıslak saçlarım vardı. Bunda garip olan neydiki şimdi ben anlayamadım. Annemin sesi ile ona döndüm "Gece"dediğinde yanına yaklaştım. Gülen yüzü ile Nefes'in yanındaki kızı gösterip "bu Nefes'in kız arkadaşı Selin"dediğinde gözlerimi şaşkınlıkla açıp Nefes ve Selin'e bakıp durdum. Kız arkadaşı mı?

Kitabımı şimdiye kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Vote ve yorum yapmayı unutmayın.... Sevgili yazar...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞKIN ÜÇ KURALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin