Biraz daha beklersem bu gecenin karanlığında ya buz olacaktım ya da her an ormandan çıkan bir kurda yem. Geleli kaç dakika olmuştu? 10 dakika? Belki. Ama asırlardır
buradaymış gibi hissetmeye başlamıştım. Üzerimdeki hırkanın kollarını biraz daha uzatarak kendime sardım ve ısınmak için yerimde zıplamaya başladım.
Lanet olasıca Min Yoongi henüz ortalıkta görünmüyordu. Kolumdaki saate göz gezdirdim.
23:40.
Ne zaman gelecekti?
Karşıdan gelen siyah arabayı fark ettiğimde o kişinin Yoongi olması için dua etmeye başladığım sırada araba gelip tam önümde durdu. Camı açtığında şöfor koltuğundaki Yoongi'yi görünce elimdeki bavulu çekiştirerek arabaya ilerledim. Yoongi arabadan inip elimdeki valizi alarak arabanın bagajına yöneldi. Bende daha fazla buz tutmamak için hızlıca ön koltuğa binerek arabanın sıcaklığından fayldalanmaya başladım. Ah canım Yoongi. Üşümüş olacağımı bildiği için arabanın sıcak hava klimasını çalıştırmış.
Düşünceli erkek arkadaş modeli.
"Çok beklettim mi?" Dedi arabaya binerken. Hemen ardından emniyet kemerini taktığında bende hızlıca emniyet kemerimi bağladım.
"10 dakika anca olmuştur. Ama merak ediyorum,illa burada buluşmak zorunda mıydık?"
"Ya nerede buluşsaydık?" dediğinde burun kıvırıp önüme döndüm. İnatla üşüyordum. Özellikle de ayaklarım çok fazla üşüyordu. Vakit kaybetmeden eğilip ayakkabılarımı çıkartarak dizlerimi önüme çektim ve o küçücük koltukta ısınması için üzerimdeki hırkayla ayaklarımı kapattım. Yoongi dikkatlice başını yoldan çevirip bana döndü. "Çok mu üşüyorsun? Klima çalışıyor,ısınırsın birazdan."
"Ayaklarım hep üşüyor böyle. Ama iyiyim." diyerek yanıtladım. Busan gezimiz biraz ileri bir tarihe ertelenmişti ve şimdi Busan yolundaydık. Seoul'den yaklaşık 3 saat sürüyor.
İnce bir araştırma yaptım da.
Hem deniz ürünleriyle meşhurmuş.Oh bol bol yemek yiyeceğiz!
Tamam daha önce bir kez gitmiştim ama Yoongi'yle ilk defa gidiyordum! Kim heyecanlanıp araştırma yapmaz ki?
"Kaç gün kalacağız?" Diyerek Yoongi'ye döndüm. Araba kullanırken gayet ciddi duruyordu ve tamamen yakışıklı yüzüyle tekrar aşık olmama neden oluyordu.
Neden bu kadar yakışıklı?
Yiyeceğim.
Kafasını yoldan ayırmamak için ya da bana bakmak istemediği için gözlerini yola sabitlemiş vaziyette konuştu. "2 gün."
İçimden eğlenceli olarak diye geçirirken "Kıkırdama dikkatimi dağıtıyorsun." ikazıyla iç sesimi susturdum. Yoongi'nin dikkatini dağıtmamalıydım tabi ki. Ama şuan bana o mükemmel sesiyle şarkı söylese fena mı olurdu?
"Bana şarkı söylesene." İç sesim beni dinlemeyerek konuştuğunda Yoongi gülümsedi. "Yapamam."
"Neden?"
Tanrım! Hala gülümsüyordu! Ah o küçük gözlerini yiyeceğim.
"Ya! Neden yapamıyormuşsun?" Diyerek koltukta mızmızlandım.
"Çünkü utanıyorum."
Hızla uzanıp o pürüzsüz yanağına ufak bir buse kondurdum. "Lütfen,benim için bir şarkı söyle."
Yoongi tek elini direksiyondan çekip kafasındaki şapkayı çıkarttı ve arka koltuğa attı. Ardından fazlaca dikkatli olarak üzerindeki hırkayı çıkartıp bana uzatırken "İlk önce seni ısıtmalıyız." dedikten sonra kafasını bana çevirdi. Elindeki hırkayı alıp bacaklarımı örttükten sonra ona baktım.
Bu hırkayı geri vermeyecektim.
"Hangi şarkıyı söylememi istiyorsun?"
"Şuan hissettiklerini yansıtan bir şarkı olabilir." Diyerek güldüğümde,gülüşü ile karşılık verdi. İnce dudakları gülümsediğinde yukarıya çekiliyor ve sevimli diş etlerini gösteriyordu. Bir kaç saniye düşündükten sonra yola döndü.Eğer bu zamana bir kez daha sahip olsaydım; seni ömrümün sonuna kadar saklardım.
Eğer bu zamanı yeniden yaşama şansım olsaydı ; seni sevmeye yeniden başlardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU ARE MY FAN! m.yoongi | BxG ✅
FanfictionMinType : Kakaotalk ID'ni bayrağın arasındaki not kağıdına yazmışsın. SkyMin : Bunu Min Yoongi'ye verdiğimi zannediyordum,yoksa yere mi düşmüş? MinType : Hayır,bana verdiğinden emin olman için sana mesaj attım. SkyMin : Bu demek oluyor ki? MinTyp...