Bir ceset var yol ortasında, yağmur sicim gibi yağıyor, etraf toprak kokuyor buram buram.
Faili meçhul diye geçiyor kayıtlara...
Genç bir kız daha yirmisinde, toprak oluyor yavaş yavaş. Kızın elin kalbinde, kalbinden vurulmuş. Bu kaçıncı cinayet, kaç kurban daha gidecek? Adam elindeki sigarayı dudaklarına götürürken gülümsüyor ve elindeki kalem ile bir çarpı atıyor fotoğrafın üstüne, kurbanlarına bir yenisi daha ekleniyor. Gazetelerdeki başlık yürekleri yıkmaya yeter,Bir aşk cinayeti
Aşk bir cinayete daha karışıyor, katil ise halinden memnun. Ölen peki? Suçu neydi?
Sevmekten başka mı? diye bir fısıltı doluyor odaya.
Sevmekten başka, neydi ki? İnanmaktı belki... O katilini tanıyor. Belki de seviyor...
Şapkasını çıkarıyor katil, kızın gözleri açık. Son kez bakıyor katiline, tek bir cümle çıkıyor ağzından ve kalbine saplanıyor.
"Seni sevmiyorum..."
Oracıkta yığılıyor genç kız, soğuk zemine dökülüyor can kırıkları. Bir can işte böyle yıkılıyor.
Terk etmenin de bir cezası olmalı artık, yalan söyleyenler dolmalı ceza evinde. Hele sevmeyenler, idam edilmeli... Kandırılmak, duygularla oynamanın cezası müebbet olmalı. Yalnız kalmalı sevdiğinin kalbinde, bir ömür hapis edilmeli...
Gecenin karanlığında bir ses duyuluyor sonra,
"O beni hiç sevmedi ki!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAL KIRIKLIĞIM ✔
PoetryHer gidenin ardından gözyaşı dökmek nedir? Bu satırlar sen kokuyor sevgilim, Hasret dokudum her nefeste. Bu satırlar aşk kokuyor sevgilim, Her an hayalin... Aşk var bu satırlarda, gözyaşı, hüzün. Yarım kalmışlık var, Yaşanmamışlık. Sahi neydi aşk? ...