YARIM KALAN HAYATLAR

Seviyor musun ?

Inkar etmek değildi aşk

Geceyi hastanede geçirirler Çağan bir süre kapının önünde durur ve berk'e söyleyeceği cümleleri tekrar aklın dan geçirip kapıyı çalar kapıyı hizmetçi açar aralarında şu konuşma geçer :

-Çağan: berk beyi görebilir miyim ?
-hizmetçi: siz ne diyeceksiniz ? Ona göre siz söyleyin ben söyleyerim
-Çağan : önemli kendisiyle görüşmem gerekiyor izin verin gireyim lütfen.
-hizmetçi: malesef Üzgünüm bana verilen emir böyle dışardan kimse gelemez iyi günler

Kapıyı kaparken yüzüne Çağan kapıyı tutup içeri girer yukarı çıkar sevdanın odasına girer hizmetçi de peşinden gider berke dönüp ;

-hizmetçi: berk bey Üzgünüm durdurmaya çalıştım fakat olmadı.
-berk: tamam sen çık derdi neyse çözeriz elbet

Hizmetçi kapıyı kapatıp mutfağa iner telaşlıdır kimse ne olduğunu anlamadan bir patırtı duyup yukarı koşarlar hizmetçiler

-hizmetçi: sorun mu var berk bey ?
-berk: ambulansı ara çabuk

Çağan berke bakarak Sevdayı kucağına alıp kapıyı açması için Tekme atar kapı hizmetçi tarafından açılır hizmetçi karşısında gördüklerinde şaşkınlık içinde onlara bakar oda dap dağınıkdır

-berk: Aval Aval bakacağına git ambulansı ara
-Çağan: gerek yok ben götürürüm sevdayı

Taxiye binip hastaneye getirir acilde kanayan yarayı sarıp kendine gelmesi için serum takarlar aradan sabah olur doktorun gelmesiyle birlikte taburcu olunur sevda Çağana bakarak ;

-sevda: senin okulda olman gerekirdi ?

-Çağan: duydum ki biri benim arkadaşımı üzüyormuş ne yapayım dayanamadım geldim kötü mü ettim ?

-sevda: yoo.. yoo aksine hem şaşırdım hem...

Çağan lafını keser

-Çağan: tamam o halde eminim karnın açtır mantı yemeğe ne dersin ?

Sevda gülümseyerek Konuşmaya başlar

-sevda: ne desem bilemedim bak şimdi sen olur diyorsan olsun bari

Tanıdığı bir lokantaya götürür otururlar sevda etrafına bakınırken lokanta sahibi Sevim teyze gelir

-sevim: buyrun hoşgeldiniz ne istersiniz ?

Çağan ve sevda siparişleri verirken sevda yeniden etrafa bakarken yemekler gelir Çağan yemeğe başlar bir süre sonra durur ve sevdaya bakıp konuşmaya çalışır onunla

-Çağan: yenmeyen yemek dayak atarmış bak demedi deme

-sevda: yemişim yiyeceğim kadar dayak daha fazlasına ne gerek ?

Çağan durgunlaşıp özür diler ve elini tutar birden sevda ona bakakalır

-Çağan: Özür dilerim... ben öyle demek istemedim biliyorsun neşelendireyim derken üzdüm sanırım anlatmak istersen her zaman dinlerim ve her zaman yanındayım sen ister iste ister isteme hadi şimdi yeme zamanı daha gidilecek çok yer var

Sevda bu laflar üzerine elini çekip yemeğini yemeğe başlar bitirilir ve Sevim teyzeden hesabı isterler

-Sevim: şunlara bak şunlara bir de gelmiş benden hesap istiyor hadi çocuğum hadi ödeşiriz sonra

Diyip gülerken Çağan Sevim teyzenin elini öpecekken teyze elini çekip ikisininde yanaklarından öper ikiside sahile giderler Çağan sevdanın bileğine bakar

-Çağan: neden yaptın bunu ? Canına kıyarak ne değiştirebilirsin ki ?

Sevda durup kayaların üzerine çıkar denize bakıp onunla konuşur

-sevda: mutlu olmak için... evet bu dediğim sana saçma hatta ve hatta biraz delice gelebilir ama cidden mutlu olacaktım herşey değişirdi o zaman ben olmasam o onunla yaşar daha mutlu olurdu ve ne tesadüfki 14 yaşıma kadar babamın ağzından bir kere bile olsun kızım lafı çıkmadı sevmedi hiç beni sevmiyor da karısı hamile ya o çok mutlu dört dönüyor peşine oğlum oğlum diye daha 2 aylık bebeğin cinsiyeti mi olurmuş hiç ? Onunki de laf işte belkide erkek sevdası yüzünden Sevilmeden büyüdüm

-Çağan: erkek değilsin ama erkek gibi de yüreğin var cesaretin ona ne demeli ? Buna katlanmak zorunda değilsin bırak onları gel bizimle yaşa benim ailem senin ailen olur , hem Üzmezler , bir dediğini iki etmezler

-sevda: Üzgünüm bunu yapamam biliyorum elbet o bana kızım diyecek o gün gelecek yani gelmeli... gelsin artık

Ona bakarak gözünden yaş dökülür

-Çağan: peki onu seviyor musun ? Içinde ona karşı bir özlem , bir üzüntü var mı ?

Yanına yaklaşıp sevdaya sarılır

-sevda: sence de bu soruların cevapları belli değil mi ?

-çagan: haklısın ama bu kadar da üzüp kendini harap etmeye değmez bırak o düşünsün seni biraz , o arasın , o merak etsin bak ne diyorum bize gel sen bir kaç gün kalır dönersin kafa dağıtmış olursun

-sevda: ama bu sefer sana...

Çağan lafa atlar

-çagan: bana bir şey yapamaz korkma hem sen bunları düşünme hadi bakalım akşam oldu üşürsün eve gidelim

-sevda: hangi eve şu benim olmayan ama benim evimmiş gibi sayılan eve mi ?

Ikisi birbirine bakarak Gülümserler yolu yarıladıktan sonra açık Oyuncakçı görür ve içeri girip kocaman ayı alıp ayıyı konuşturur bir nevi şaklabanlık yapar ona gülmesi için şaklabanlığı bitince az ilerlediklerinde bir çiçekçi görür ve çiçek alıp ona verir

Çağan: sen kadar güzel değiller ama işte kabul edersen çok sevinirler bizden güzel abla aldı bizi diye

Çocuk taklidi yaparak güldürür eve gelirler ayrı ayrı odalarda yatıp uyuya kalırlar sabah Çağanın annesi kapıyı çalmadan kızın odasına girer kızı uyurken görür ve yan oda da oğlunu ararken oğlu banyodan çıkar

Oğluna tek şunu sorar

-hazal: sende onu seviyor musun ?

-Çağan: sevmesem yanında olur muydum? , her ne olursa olsun o benim için değişmeyen tek gerçek , tek mutluluk anlıyor musun ?

Gülerek söze atlar

- sevda: Günaydın anneciğim :)

Hazal bir şey demeden banyoya girer, Çağan sevdaya sarılır

-sevda: sanırım annende beni hiç sevmeyecek

Diyerek oda ona sarılır.

-Çağan: canım o yada bu değil ben sevmişim seni , ben sarılıp yanında olmuşum bırakır mıyım o sevmedi diye neyse hadi çıkalımda sevim ablanın yanına gidelim yoksa birazdan açlıktan seni yiyebilirim

Diyerek kolunu ısırır gibi yapar geri çekilir peki diyerek çıkıp yanyana yürüyerek sevim ablanın lokantasına giderler sevim ikisini görünce çok şaşırıp sevinir ve yanlarına gider

" hoşgeldiniz çocuklar ne istersiniz ? Sıcak çorba var ister misiniz ? "

-sevda: abla ben bir şey almasam ayıp olur mu?

-Çağan: biz evde seninle ne konuşmuştuk ? Getir abla sen bakma ona iki çorba alırız

Peki diyerek gider,hazırlayıp yanlarına gider tekrar  Çağanı göremeyince oturup gerçekten merak ettiği bir şeyi  sorar

" sen  onu gerçekten seviyor musun?

Acımak sevmek değildir acıma sev.