PART 3

236 16 3
                                    

Geçiktiğimiz için özür dileriz okul yüzüzünden çok fazla çeviremedik,çevirmeye devam edicez ama gecikebilir tekrar özür dileriz.

Elimde şarap şişesiyle dolaba doğru yavaşça yürüdüm ve kapağı açıp geri zıpladım. “Merhaba ?” diye seslendim. Cevap yoktu. Dolaba daha da yaklaştım ama kimse yoktu. Belki de koridordadırlar. Buda demek oluyor ki ya yatak odamda ya da banyodalar. Banyoya doğru yürümeye başladım, ses yoktu.

*knock knock*

-kendi kendine- Jesus. Kim o? Diye seslendim

Perrie:Benim

Y/N:İçeri gel Perrie

Perrie: Y/N Seni severim bilirsin, ama neden şarap şişesiyle birine vurmaya hazır gibi görünüyorsun? Psikopat gibi görünüyorsun.

Yatak odasını işaret ettim ve mesajları gösterdim. Dolabı açtı ve bir şarap şişesi aldı.

Y/N:Hayır o olmaz o en sevdiğimden!

P: Üzgünüm benim hatam.

Şarap şişesini aldı ve önüme geçti. Bana “Burada kal.” Diye ağız oynattı. Ben de “Tamam dikkatli ol.” Diye ağız oynattım. “Her zaman öyleyimdir.” Dedi kısık sesle.Perrie’nin çığlığını duyana kadar olduğum yerde kaldım. “Perrie iyimisin?”  diye bağırdım. “Bir adam vardı. O, o camdan buraya bakıyordu.” Dedi. Korkmuş olduğunu yüzünden anlayabiliyordum. “Polisi arayacağım.” Dedim. “Hayır ben hallederim. Kimse arkadaşımla sevgilisi gitmişken ve evde yalnızken uğraşamaz.” Dedi ve dışarı çıktı. “ Perrie dikkatli ol !” diye bağırdım. O dışarı çıkarken “dışarı gel sürtük” diye seslendi. Birkaç dakika sonra çalılıkların arasından otuzlarının ortasında bir adam geldi. “Ç-çok özür dilerim.” Dedi kekeliyerek. “Kamerayı ver.” Dedi Perrie adama doğru yürürken. “Hayır !” dedi adam. “Bir daha söylemeyeceğim VER ŞUNU BANA !”  diye bağırdı Perrie. İnsanlar dışarı çıkıp bize bakmaya başlamıştı. “Güven bana eğer kamerayı vermezsen olay çıkartırım.” Dedi sertçe. “tamam al bakalım.” Dedi adam. “Teşekkürler şimdi git ve birdaha geri gelme” dedi Perrie. “Ya gelirsem ?” dedi adam sertçe. “O zaman sevgililerimiz ve arkadaşları hayatını mahfeder.” Dedi saf bir tonda. “Bu bir tehdit mi ?” dedi adam. “Hayır bu bir söz şimdi git” dedi Perrie ve adam hiçbir şey söylemeden gitti. “Tuhaf olan ne biliyormusun” dedi Perrie içeri girerken “Ne ?” diye sordum  ayakkabılarımı çıkartıp kapıyı kapattım. “Burda oturan herkes dışarı çıktı sadece yan tarafta oturan adam hariç” dedi. “Aslında onu hiç görmedim” dedim ve koltuğa oturdum. “bu biraz korkutucu” dedi ve kendine içecek bir şeyler aldı.

Perrie gittikten sonra Simon’a mesaj atmaya karar verdim.

To: Simon

Hey Simon  benim yapmamı istediğin bişey var mı diye sormak istedim

From:Simon

Hey tatlım sorduğun için teşekkürler ama bugün yapman gereken bişey yok.İyi bir akşam geçir ve eğer paparazilerle  bir sorunun olursa bana söyle.Ben ilgilenirim.

To:Simon

Teşekkür ederim Simon…ama nerden biliyorsun ??

From:Simon

Twitter’da herkes bunu konuşuyor

To:Simon

Harika.Eğer bişeye ihtiyacın olursa haber ver xx.

Tamam bu sinir bozucu.Harry evde bile değil ama paparaziler hala burada.Anlayamadığım şey ise şu adam mesajlarımı  okurken benim  fotoğrafımı nasıl çekti. Tek pencere önümde ki ve dış kapının ordaki  pencere ama fotoğraflar koridordan çekilmişti.Kamerayı  tezgahtan alıp fotoğraflara bakmaya karar verdim.

Kamerada:

5 tanesi  arabadan çıkarken

3 tanesi  evin içine yürürken

4 tanesi  Eleanor’un geçen gece içeri girerken

3 tanesi  Perrie içeri girerken

Bu fotoğraflardan hiçbiri bana gönderilen değildi.Sanırım twitter’ı kontrol etsem daha iyi olur.

@Harry_Styles: @YourTwitterName telefonuna bakmalı  çünkü  onun için endişeleniyorum

@YourTwitterName:Eğer  seninle tura gitmeme izin verseydin böyle olmazdı.

@Harry_Styles:@YourTwitterName Bunun için beni mi suçluyorsun? Y/N ciddimisin?

@YourTwitterName:Seni suçlamıyorum  sadece  gerçeği  söylüyorum

@Real_Liam_Payne: @YourTwitterName @Harry_Styles Siz çocuklar gerçekten twitterdan kavga etmiyorsunuz değil mi ? Telefondan yada başka bişeyden konuşmanız lazım

@YourTwitterName: @Real_Liam_Payne @Harry_Styles Bunun için zamanım yok meşgulum.Görüşürüz

Lanet olsun şuan Harry’nin saçmalığı için vaktim yok.El’le gidiceğimiz öğle yemeği için hazırlanmam lazım. El’den bahsetmişken nereye gitmek istiyor acaba.

From El♥ : Hey şu yeni açılan cafe’ye gidelim senin evinin hemen aşağı sokağında

To El ♥: Tamam orda görüşürüz xo

Saçımı yaptıktan sonra makyajımı tamamlayıp giyinip çıktım.Postayı almak için dışarı çıktım. Driveway*’den geri yürüyordum ki onu gördüm .Yan evde oturan adam tellerden beni izliyordu.Bu sadece “acaba bu kız napıyor” bakışı değildi.Hayır.Her hareketimi izliyordu.”Yardım edebilirmiyim” diye sordum gıcık bi tonla.Bişey demeden bana bakmaya devam etti .”Neye bakıyorsun?”diye bağırdım.”Sen”dedi.Bu  normal bi ses değildi daha çok ürkütücü bir fısıltıydı.”Benim sevgilim var seni aptal” dedim sinirli bir şekilde.”Yakında benim olacaksın” dedi.”Ne?” dedim korkarak.Bişey demeden tellerin diğer tarafına doğru yürüdü.kendi kendime “her neyse” dedim.

The IntruderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin