6. Bölüm - Çaresizliğe Çare

100 6 33
                                    

**********

Bayan Morgan, serumlarımı taktıktan sonra yanıma oturdu. "Isabella." Derin nefes aldı. Olanları nerden biliyordu ?

"Bak. Sana çok önemli bir şey söylemem gerekiyor." Sol gözünden bir damla yaş süzüldü.

"Sizi dinliyorum." Dedim devam etmesini beklerken. Neden bahsettiğini bilmiyordum. Beni tanımıyordu. Sadece hamile olduğumu düşündüğüm için gelmiştim.

Ayağa kalktı ve yanıma geldi. Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Serumlarımı çıkardı ve bana sıkıca sarıldı.

Bana sarıldı.

Bana sarıldı.

Bana sarıldı.

Gözlerim şaşkınlıktan açılmışken, ellerimi beline doğru götürdüm. Bende ona sarıldım. Hafif hıçkırık sesi duyunca ağladığını anladım.

Sarılma şeysi (wdgdgdg) bittiğinde, yanıma oturdu ve saçımdan bir tutam alıp kulağımın arkasına doğru sıkıştırdı.

"Isabella." Derin nefes aldı. Sanırım söylemesi gereken şeyler vardı. Devam etmesi için başımı salladım.

"Annen ve baban." Dediğinde dünya durmuştu sanki. Buğulanmış gözlerimle Bayan Morgan'a bakarken aynı zamanda da düşünüyordum.

Annem ölmüştü, babam şerefsizin tekiydi. Benimle ilgilendiği falan da yoktu. Her gece diğer kadınlarla birlikteydi. Eskiden annemin babamın gelmesini saatlerce beklediğini izlerdim.

"Isabella, annenle eskiden çok iyi arkadaştık. Sen doğmadan önce..."

"Sonra annen taşındı ve aramızdaki tüm bağlar koptu. Ama arkadaşlığımız asla bitmedi. Seni nasıl tanıdığıma gelirsek..."

"Hastaneye hamilelik testi yapmak için geldiğinde, soyadını gördüm. Yalnız soyadınla tanımadım seni."

"Annene o kadar çok benziyorsun ki.." Dediğinde gözyaşlarımı tutamadım ve hıçkırıklarla ağlamaya başladım.

"Bir kızı olursa, adını Isabella koyacağını söylerdi hep."

Ağlamayı bıraktım ve mavi gözlerine baktım. Kimsesiz değildim. Bunun verdiği mutlulukla gülümserken sarıldım ona.

"Adım, Pattie Morgan. Bana Pattie diye bilirsin." Içimde bir merak oluşmuştu. Soyadı neden Bieber değildi ?

Bu soruyu daha sonra da düşüne bilirdim.

"Isabella. Ben.. Benim yanımda, benim evimde kal istiyorum." Dediğinde mutluluktan ağzım beş karış açıldı ve daha sonra kapandı.

Justin...

Onunla aynı evde yaşayamazdım, ama Pattie'yi bırakmak istemiyordum. Justin gibi bir şerefsiz için mutluluğumu ateşe vermeyecektim.

"Size zahmet vermek istemem."

"Saçmalama, Isabella. Zahmet değilsin ve sen ondan bana kalan tek hatırasın, seni kaybetmek istemiyorum."

"Peki."
O
Gülümsedi.

Gülümsedim.

"Asıl konumuza dönelim şimdi. Bebeğin Justin'den, değil mi ?" Dediğinde utancımdan yanaklarım kızarırken, bir yandan da şaşkınlıktan ne yapacağımı bilmiyordum.

Nasıl biliyordu ?

"Nasıl bildiğimi sorma, sadece tahmin bu. Oğlumu çok iyi tanırım ben. Seni de üzdüğünü biliyorum."

Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatırken, hayatım kabuse çevriliyordu.

"Merak etme Isabella. Senin yanında olacağım. Seni asla yalnız bırakmayacağım. Bence bebeği almayalım."

"Ama.. Okul ?" Dedim kafamı diğer tarafa çevirirken.

"Aldırmaktan başka çaremiz yok, Pattie." Dedim ona bakarken. Haklı olduğumu farkedince kafasını salladı ve ayağa kalktı.

Canımdan bir parça gidecekti. Ve ben buna izin veriyordum. Belimde iğnenin acısını hissederken gözlerim kendini sonsuz karanlığın kollarına bırakmaya başlamıştı bile.

**********

Sizce, Isabella ne yapacak ?

Pattie ne yapmayı düşünüyor ?

Pattie iyi biri mi ?

**********

Herkese merhabalar. Bu bölüm kısa oldu. Nedeni sınırın dolmamasıydı. 1 Hafta beklettim, kusura bakmayın. Ama sınırın dolmasını bekliyordum. Umarım yeni bölümü beğenmişinizdir. Yeni bölümün gelmesi için sınır, +10 vote ve +40 yorum. Hoşcakalın.

My Strawberry Cake || BieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin