Not : Lütfen diğer kitaplarıma da bakın.
**********
Kelimeler yetersizdi, yaşadığım durumu anlatmaya. Yalnız olduğunu hissedersiniz ve ağlarsınız, sanki içiniz çıkacakmış gibi. Köşeye oturmuş ve hıçkırarak ağlıyordum.
Herkes bana sırtını dönmüştü. Beni arkadan bıçaklamışlardı. Intihar etmek istiyordum. Yaşamak için bir sebebim, amacım bile yokken, neden yaşıyordum ki ?
Intikam almak istemiyordum. Ben diğerleri gibi güçlü kadınlardan değildim. Hassastım, duygusaldim ve hep kalbimin sesini dinleyip hareket ederdim.
Justin'in de dediği gibi, ucuz birinin tekiydim.
Ayağa kalktığımda, midemden ağzıma doğru gelen şeyle hızla banyoya koştum ve midemdekileri çıkardım. Bebeği aldırmak istemiyordum. Onun hiç bir suçu yokken, canına kıyamazdım.
Ne yapacağım hakkında en ufak fikrim bile yoktu, bu durumda. Yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Aynaya baktığımda, gözlerimin ağlamaktan kan çanağına dönüştüğünü ve normalden daha az küçük olduklarını farkettim.
Pijamalarımı giydim ve yatağa uzandım. Gözlerim istemeden kapanmaya başlamıştı bile.
Gözlerimi açtığımda okul saatinin geldiğini gördüm, gitmeyecektim. Okula bir daha gitmeyecektim. Intihar edecektim. Evet, en iyi fikir buydu.
Kapı çalma sesini duyunca gözlerimi kıpıştırdım ve ayağa kalktım. Kim ola bilirdi ki ? Benim hiç kimsem yoktu ki. Kapıya doğru ilerledim ve gelince derin bir nefes aldım ve kim olduğuna bakmadan açtım.
Karşımda elleri ceplerinde Justin duruyordu. Tam üzerine kapıyı kapatacakken, güçlü eliyle durdurdu kapıyı. Benden ne istiyordu ? Yaptıklarını ne çabuk unutmuştu ?
"Neler oluyor Isabella ? Neden okula gelmedin ?" Tanrım ! Kendini düşünen bencil herifin teki, okula gelmedim ve rezil oldu diye evime gelmişti.
"Ne mi oluyor ? Bunları benim sana sormam gerekmez miydi ?" Kollarımı önümde birleştirdim ve ağırlığımı sağ ayağıma verdim.
"Senin yüzünden rezil olmak istemiyorum, Isabella. Lanet olsun !" Saçlarını kafasına götürdü ve çekiştirmeye başladı. (2015)
Sinir krizi geçiriyordu ve bende izliyordum.
"Rahatlat beni, Isabella." Yavaş adımlarla önüme geldi ve ellerini duvara koydu. Kaçmam imkansızdı.
Bana yaklaşınca onu tüm gücümle onu ittim ve tokat attım. Başı yana savrulunca, bana sinirden koyulaşmış gözleriyle baktı. Onu fazlasıyla sinirlendirmiştim.
"Hastaneye gidiyoruz." Hastaneye mi ? Bebeği aldıracak mıydık ?
"Neden ?"
"Neden olacak ? Bebeği aldırmaya gidiyoruz."