1952'de Los Angelesli araştırmacı Ed Sullivan, devletin suskunluğunun ve gizlilik çabalarının sadece çıkara dayandığını açıkladı, Sullivan'a göre devlet askeri ve siyâsî güç adına olayları saklıyor ve aldırmazlık havasına giriyordu. Sullivan iki yıl sonra bir açıklama daha yaparak,1954'de Başkan Eisenhower'in o yılda California'ya gizli bir yolculuk yaparak, uzay aracını ve cesetlerini gördüğünü, hatta canlı olan dünya dışı canlı ile bizzat konuştuğunu anlattı. Tanık olarak da, 1947'de görevli olan bir grup askeri gösteriyordu. Bu tanıklar, uzay aracını ve içindekileri uzun uzun aralarında çelişkiye düşmeden anlatıyorlardı.
Roswell olayı, sonraki yıllardan günümüze kadar, zaman zaman anımsandı, iddialar sürdü, yetkililer ses çıkarmadı; fakat 1993'de salt Roswell olayını konu eden bir özel bir sinema filmi yapılınca o döneme kadar oluşmayan bir kamuoyu oluştu. Artık, 1990'ların Amerikan toplumu önceki yıllara göre daha sert ve etkindi. Dallas'ta bir başkanı öldürmüşler, Watergate'de bir başka başkanı Oval Ofis'ten atmışlardı. Vietnam'ın bir aptallık olduğunu yetkililere itiraf ettirdikten sonra, İrangate ve Nicaragua skandallarını izlemişlerdi. Demek ki, yöneticiler öyle pek doğru, ulaşılmaz ve de dokunulmaz değildiler. Yaptıkları bal gibi hata olabiliyordu. Öyleyse, ne sakladılarsa hesap vermeliydiler, üstüne üslük bir de Bilgi Özgürlüğü Yasası çıkarılmıştı.
İşte kamuoyunun tepkisi bu yöndeydi, amaç hesap sormaktı, konu ister UFO'lar olsun, ister senatör bilmem kimin kirli çamaşırları olsun, fark etmezdi. Ve ABD hükümeti bu kez farklı bir açıklama yaparak, araştırma yapıldığını ve sonuçların açıklanacağını belirtti. Bu arada, olabilir iması da yapıldı. Zaten gerek ABD toplumu, gerekse de dünya Star Wars'ı, E.T.'yi ve Uzay Yolu'nu seyrede seyrede dünya dışı canlıları akraba sanmaya başlamıştı.
Acaba, Roswell tek miydi? Hayır, bir başka UFO kalıntısı 1980'lerde Norveç'te Spitsbergen kıyılarında Norveç askerleri tarafından bulunmuştu. Benzeri bir kalıntıyı Alman ordusu, Heligoland'da ele geçirmişti.
23 Mayıs 1955'de Amerikalı gazeteci Dorothy Kilgallen, şöyle diyordu: "İngiliz bilimciler ve havacılar menşei bilinmeyen hava araçlarını yıllardır incelemekteler ve ellerinde bir sürü örnek var. Bunların Sovyetler'le de ilişkisi olmadığı kesin olarak anlaşıldı. Uçan Daireler kökeni dünyadışı olan araçlardır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parapsikoloji Gerçekleri
Aléatoireஇ Beyninizin sizden sakladığı güçleri ortaya çıkarmaya hazır mısınız ? இ