Hayatımın Kadını

-7-

Kendisinde nasıl bir şans vardı ki daha ilk birlikteliklerinde kızı hamile bırakabilmişti. Tamam, amcasının iğrenç komplosu yüzünden Maite ile evlenmek tek seçeneğiydi ancak daha kardeşine bakamazken bir çocuğun sorumluluğunu üstüne nasıl alabilirdi? Eve gelirken aklındaki tek şey Maite’ye evlenme teklif etmekti ancak aldığı haberler ve kızın haberi veriş tarzı Jason’ın tereddüt etmesine sebep oldu.

Ellerini Maite’nin ellerinden kurtararak, “İzin verirsen biraz yalnız kalmak istiyorum,” dedi ve kızı kapıya yönlendirdi. Ancak Maite’nin peşini bırakmaya niyeti yok gibiydi.

“Ama Jason, bebeğimiz olacak diyorum. Neden bir şey söylemiyorsun?”

“Söyledim ya, yalnız kalmak istiyorum. Sonra görüşürüz. Ben seni ararım." Zor da olsa kızı kapı dışarı etmeden önce aklına gelen şeyi sordu. "Hamile olduğuna emin misin? Birlikte olalı kaç gün oldu ki?"

Maite duyduğuna inanamıyormuş gibi baktı. "Adetim gecikti ve bu hiç olmazdı Jason. Bana inanmıyorsan doktora gidebiliriz ama o zaman da abilerim öğrenir."

Bugün tam bir kabus gibiydi. Önce kafede tam bir aptal gibi davranarak Amanda’nın kalbini kırmış, ardından gönlünü alabilmek için kulübe gittiğinde onu sevgilisinin kollarında görmüştü. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi geriye kalan tek seçeneğinin Maite olduğunu anlayarak onu evine çağırmış ve baba olacağını öğrenmişti. Üstüne üstlük gitmeden önce abilerine söylemekle tehdit etmişti Maite. Henüz buna hazır değildi. Lanet olsun... Hayatında yeterince karışıklık varken bir de bunlara ihtiyacı yoktu. Nasıl bu kadar aptal olabilmişti?

Yataktan hırsla kalkıp banyoya gitti ve kendini soğuk duşun altına attı. Sular omuzlarından aşağıya doğru akarken ellerini duvara yaslayarak başını öne eğdi. İkizlere ne söyleyecekti? Stelle’nin geleceğini kurtarmak için kardeşleriyle anlaşmalı bir evlilik yapmasıyla, onu hamile bıraktığı için evlenmesi apayrı iki şeydi. Amanda ile herhangi bir şansı vardıysa bile artık buna imkan yoktu. Bundan sonra tek dileği Rafael ve Martino’nun durumu öğrenmemesiydi. En azından evlilik gerçekleşmeden önce…

Musluğu kapatıp duşakabinin kapısına astığı havluyu alarak beline sardı ve odasına geri döndü. Bir süre yaşadığı kabusun başlamasına neden olan yatağa odakladı bakışlarını. O malum gece neler olduğunu hatırlamaya zorladı kendini ancak ne yaparsa yapsın net bir görüntü elde edemiyordu. Gözünün önüne gelen görüntüler Maite’nin hamile olmasını imkansız kılıyordu. Ancak o kadar sarhoştu ki o gece kendi hatırladıkları yerine Maite’ye güvenmeyi seçti. Kızın yalan söylemesini gerektirecek bir durum yoktu ortada. Hele ki başında belalı iki abisi varken…

Belindeki havluyu çıkarıp kurulandıktan sonra boxerını giyip kendini yatağına bıraktı. Gözlerini kapayarak bu lanet günün hemen bitmesini diledi ve dileği kısa bir süre sonra gerçekleşti.

****

Doğum gününe sadece iki gün kalmıştı Jason’ın. Günlerin nasıl bu kadar hızlı aktığının, o iki haftanın nasıl geçtiğinin farkına bile varamadı kafasındaki karışıklıklardan. Baba olacağını öğrendiği günün ertesinde ikizleri arayarak onlarla görüşmek istediğini söylemişti. Maite yerine önce onlarla konuşması en doğrusuydu. Bu yüzden arkadaşlarıyla buluştuğunda kalan tek seçeneğinin bu olduğunu ve başka çaresi olmadığını önce onlara açıklamıştı. Rafael ve Martino başta bozulmuş gibi görünseler de bunun nedeni Jason’ın kardeşleriyle evlenmeyi istemesi değildi. Onların gözünde bir türlü büyüyemeyen kız kardeşlerinin evlenecek olmasıydı. Bunu Jason’a da açıkladılar. Sonuna kadar yanında olduklarını ve Maite’ye evlilik teklifi edebileceğini söyleyerek onu büyük bir ölçüde rahatlattılar.