-3-

824 14 0
                                    

Kızla birlikte evinden çıkan Jason üzerindeki gerginlikten kurtulup, rahatlayabilmek amacıyla ana caddeye kadar yürümeyi teklif etti. Şuanda kafasını çalıştırmaktansa bacaklarını çalıştırmayı tercih ederdi zira aklı evden ayrılamadan önce kızın kendisine sunduklarındaydı.

Karanlık sokakları adımlarken düşüncelerini başka yöne çekebilmek için herhangi bir sohbet konusu açmaya çalıştı. Böyle bir kızla ne üzerine konuşulur diye kafa yorarken düşüncelerinin yanlış yerlere kaymasına engel olamayarak içinden küfretti. Ne de olsa kız striptizciydi. Bunun üzerine konuşabilirlerdi evet ama zaten kurtulması gereken düşüncelerin hepsi o yöndeydi.

Neyse ki çok geçmeden saatler önce kızın bayıldığı geldi aklına. Evet bu konu daha güvenliydi, bunun hakkında konuşabilirdi rahatça. Ancak söze nasıl başlayacağını bilemedi. Konuya birden girmektense dolaylı yoldan sormayı tercih etti.

“Merak ediyorum da herhangi bir rahatsızlığın mı var?”

Kız kendisine sorulan soruyla gözlerini kocaman açarak adama döndü. Duyduklarına şaşırmış gibiydi. Hatta biraz da kızgınlık vardı sanki. Jason Karmen’in neden böyle bir tepki gösterdiğini anlayamadı ta ki kız konuşana kadar.

“Demek bu yüzden benimle birlikte olmayı istemedin. Sana hastalık bulaştıracağımdan korktun öyle mi? Aşağılık herif”

Jason aldığı yanıt karşısında kızın son söylediğini hak ettiğini düşündü. Tabi bir bakıma… Ona hakaret etmek istememişti ancak anlaşılan kız öyle düşünmüyordu. Özellikle cümlesini tamamlarken gözlerinden geçen bir anlık kırgınlık adamda bu durumu acilen telafi etme isteği uyandırdı.

“Aslına bakarsan seninle birlikte olmama sebebimi açıkladığımı sanıyordum. Tabi bu da bir bakış açısı. Yine de hastalığın olup olmadığını sorma sebebim bu geceki bayılmandı. Sadece bir rahatsızlıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını merak ettim.”

Amanda adamın açıklamaları karşısında sevinç mi duysun utansın mı bilemedi. Ancak her iki duyguyu da yaşadı sonrasında. Sevindi çünkü kendisinin düşündüğü şeyler adamın aklından bile geçmemişti. Utandı çünkü adam sadece sağlığıyla ilgilenmişti ve o bunu yanlış anlayıp adama hakaret etmişti.

Yüzünde oluşan gülümsemeye engel olmadan yanında yürüyen uzun boylu adama dönüp baktı bir süre. Elleri ceplerinde, başı dik ileriye dikilmiş gözlerle gayet rahat bir şekilde yürüyordu. Ancak uzayan sessizlik yüzünden adam kendisinden cevap istediğini belirtircesine ona döndü.

“Hayır bir hastalığım yok. Sadece aşırı stres yaşadığım zamanlarda kendimi bildim bileli hep bayılırım.”

Daha fazla açıklama gelmeyince Jason sormak zorunda hissetti kendini. “Peki şimdi iyi misin?”

Genç kız kaşlarını kaldırarak alayla baktı genç adama. Dilinin ucuna gelen “Çok da umurundaydı sanki” laflarını yuttu ve sadece “Evet iyiyim.” Diye cevap verdi. Ancak adamın yüzüne bakarken gördükleri onun pek de iyi olmadığını gösteriyordu.

“Ben iyiyim de sen değilsin. Kaşındaki yara açılmış, neden bu kadar derin olduğunu daha önce söylemedin. Kanamaya başlamış. Fark etmedin mi?” sorusunu sorduktan sonra elini yavaşça kaldırıp adamın gözünün yanından yanağına doğru inen kan damlalarını parmağıyla yakaladı ve kaşına doğru yavaşça kaydırdı okşarcasına. “Hastaneye gitmemiz gerekiyor. Hadi hemen bir taksi durduralım.”

Ana caddeye çıktıklarını bile fark etmemişti Jason kız söyleyene kadar. Onun kendisini okşayan parmağı ve kendisiyle ilgilenen şefkatle bakan gözleri kafasını allak bullak etmişti. Başını onaylarcasına salladı ve elini kaldırarak geçen ilk taksiyi durdurdu. Kendisini konuşabilecek kadar toplayamamıştı daha. Kızın anlaşılmaz tavırlarını çözmeye çalışıyordu o an. Bazen bir melek kadar yumuşak çoğu zaman ise bir şeytandan farksızdı. Hangisinin gerçek Karmen -ki gerçek adı bile değildi bu- olduğunu merak ediyordu.

Hayatımın KadınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin