We Were Born To Die 2

104 1 0
                                    

Selam hikayelerim pek beğenilmiyor. Aslında hiç beğenilmiyor da neyse. Öyle içimde kalacağına paylaşayım diyorum. O yüzden tabikide okumak zorunda değilsiniz. Ama umarım beğenenler olmuştur. ^_^ Not; resimdeki Paris.

Eve gittik. Üzerimi değiştirdim. Ve çıktık. Alışverişmerkezine gittik ve ilk önce kahve içtik. Sonra gezmeye başladık çok güzel kıyafetler vardı. Leer bir tanesine takıldı. Straplez mini siyah parıltılı bir balo elbisesi. Gerçekten de çok güzeldi. Denedi onu ve çok yakıştı. "Nasıl olmuşum Parii. Aynı hikayelerdeki gibi değil mi?" dedi. Onu onaylarcasına kafamı salladım. Dalgındım çünkü aklımda Aiden vardı. Ve ona dair içimde kötü bir his. Geçeceğini düşündüm. Çok fazla irdelemedim. Bir mağazaya da girdik. Bir tane daha bir tane daha derken hava kararmıştı. Ama aklım hâla Aiden'de idi. Umarım bşında kötü birşey gelmemiştir diye düşünürken onu sevgilisi Carly ile gezerken gördüm (!). Tanrıya şükür tek parçaydı. Kendimi göstermemek için O mağazadan Leerin kolunu çeke çeke çıkarttım. O da "Aaaa dur bak şu da güzelmiş" gibi şeyler söylenerek çıktı. Bir sürü mağazaya girdik bir sürü kıyafet denedim ama elde var kocaman bir sıfır. Hangisini almalıydım bilmiyordum. Evde tektim annem ile babam iş seyahatindeler. O yüzden Leer'i de eve çağırdım. Yemek yedik ve eve gittik. Ha unutmadan eve giderken birkaç paket cips ve iki kutu çikolata ve karamelli dondurma aldık. Sanırım kilo alma günümüzdü.  Leer televizyondan rastgele bir müzik kanalı açtı ve kalkıp kendi kendine dans hareketleri yapmaya başladı. Bu kız beni cidden güldürüyor.  Kalkacak halim yoktu. Bilgisayardan moda bloglarında bakmaya başladım. Hayır bu değil, bu değil bu da değil. Hepsi demode olmuş şeylerdi. Sıkıcı ve eski tarzda. Benim istediğim aslında siyah kabarık tüllü parıltılı bir elbise ama hiçbiryerde yok. Cody'e mesaj attım. "N'aber kafadar?" diye. Fakat cevap vermedi. Sanırım şanssız günümdeyim. Leer beni mutlu edebilmek için birkaç arkadaş daha çağırdı eve. Biraz açıldım aslında. Eğlendik bayağı. İlk sevgililerini falan anlattılar. Ben dinledim (!) Yine de biraz kafam dağıldı. Onlar gidincce banyoya girdim. Ve düşünmeye başladım. Nereden nereye geldim. O kada çabalamıştım bu liseye gelebilmek için. Geldim derslerim harikaydı ve. Hayatıma Aiden girdi. Derslerim aksadı. Böyle olmamalıydı geçici birşey olmalıydı değil mi bu? Ya da gerçek aşkmıydı? Banyodan çıktım ve Leer ile dondurma yarışı yaptık. Her zamanki gibi birinci kutuyu ben ikinci kutuyu o kazandı. Yorulmuştum. Uyumuşum. Sabah kalktığımda Leer kalmış bize krep yapmıştı. Ve Nutella çıkartmıştı. Harika. Bu gün pozitif kalktım. Umarım güzel geçer. Ve Aiden'i unutmalı geçmesi dileğiyle... 

We Were Born To DieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin