İTS BÖLÜM-4

52 2 2
                                    

Multideki Alara *_*

Merhaba arkadaşlar yeni bölüm geldi Kitapsever arkadaşım hikayemi takip ettiği için ona teşşekür ederim..

Yeni bölüm geldi. Aslında yorum ve vote çok düşük diye üzülüyorum. Saçma çünkü ben bu yazıları yazmak için yazmıyorum. İlk kitabıma yorum ve vote gelsin isterim tabiki. Beni anlayanlar zaten voteler:)Olaylar gelişicek takipte kalın 🎊

"Bedelini ödersin." dedi o müthiş gülümsemesiyle. Şuan ki durumumuz baya değişikti. Beni kendine arkadan kilitlemişti. Aldığımız nefesler birbirine o kadar yakındı ki hücrelerimin her biri karıncalanıyordu.
Her kızın hayelleri vardır değilmi ? Tam da hayellerdeki erkekler gibi kusursuz ve çekiciydi. Fakat dediğim gibi adı üstünde HAYEL.. Kendime geldim hemen. Dişlerimin arasından "Amacın ne senin ! Niye sürekli karşıma çıkmak zorundasın ?" dedim kendimi sakin kılmaya çalışarak. Gerçekten başka birisi sanmıştım. Beni fazla korkutmuştu.
"Seni bu karanlıkta evine yalnız yollamam!"
"Aaa hadi canım!! Sen beni boşver. Ben alışkınım buna nasılsa! Hem o sarı leydine koş seni merak eder!" dedim kinayeyle. Keşke demez olaydım. Çünkü kolumu zaten sıkı çevirmişti birde daha fazla sıkınca inledim. "Elmi yaman beymi yaman lan!!" diyip bağırmaya başladım. O ise sadece beni dinlemek yetinmişti. O kadar karanlıktı ki, bu sokakta kuş uçmaz kervan geçmezdi. Zaten sessiz diye hep bu sokakta yürürdüm. Her daim. Hatta buranın bir ismi vardı. Ama tek bu semtte yaşayanlar bilirdi. Bende buraya arada gelip müzik dinlerdim. Bu gece niyeyse pişman olmuştum buranın sessiz olmasını.

Sessizce ağlayan sokak..

Aklıma bir tek yapacak o saçma türk dizilerinde olan kelimler geldi. Denemekte fayda var değil mi? "Tecavüzcü varrr yardım edinnn ırzıma geçiyorlar!!" kükreken o ise aralıklı kahkaha attı. En sonunda pes ettim. Çünkü ne kıpırdıya biliyordum nede beni duyan biri vardı. Oda benim susmamı bekliyormuş gibi kolumu bırakmadan kendine çevirdi. Bize doğru ayın ışığı vuruyordu. Ve sonunda yüzünü görebilmiştim. Uzun süre bakışlarımı kaçırmamıştım. Her seferinde o değilde göz temasını ben bozuyordum. Yine ben bozmuştum zaten. Adama bak ya hem sevgilisi var hemde bana anlamlı bakıp bakıp temas kuruyor. Benim böyle bir sevdiğim olsa ağız burun dalarım. Ama şuan bunun bana faydası yok çünkü inatlaştıkça daha çok temasını artırıyordu. Gerçi içime daha ne kadar girebilir ki ? Neyse en iyisi duygu sömürüsü yapmak. Kızların kaçış yolu.

Otuz iki dişimle sırıtarak "Bak egoluğunu bitirememiş yerden bitmeler gibi davranmayı kes. Evime geç kaldım. Yarın okul var ve ben çok yorgunum. Senin sarıda seni bekler en iyisi beni bırak ben yoluma sen yoluna. Ha ? Nedersin ?" dedim dudaklarımı büzerek. Bakışları dudaklarıma kayınca kendime lanet okudum. Nediye dudaklarını büzüyorsun ki !! Benimde istemsizce onun dudaklarına kaydı gözlerim. Yutkundu. Tekrar bakışları gözlerimi buldu hemen. Kafasını olumsuz anlamda salladı. "Neden ya?" dedim ama bu sefer dudaklarımı düz tutarak. "Ya bende gelirim yada burdan okula geçeriz. Geceyi okulda mı  evinde mi geçirmek istersin sulu göz."
"Tamam senin dediğin olsun ama evime bir daha gelme unut orayı. Ayrıca bir daha bana sulu göz dersen cidden ozaman çirkefleşirim."
"Anlaştık." dedi sırıtarak. Yüz hatları bu gülümsemeyle muhteşemlik alsada gözlerimi ondan kaçırdım. Oda beni serbest bıraktı. Resmen bir erkeğin elinde oyuncak bebek olmuştum. Ne ironi ama!

Yavaş..
Sonra hızlanma..
Dahada hızlanma..

Birden durup hemen arkama döndüm evime 100 metrelik bir yer kalmıştı. Ona dur demek için dönmüştüm. Ama yine başım onun göğsüne çarpmıştı. Başımı kaldırdım. Bu sefer benim gözlerim -İSTEMSİZCE dudaklarına kaydı. O ise sadece gözlerime bakıyordu. Dudaklarını araladı. "Bak eğer gerçekten artık böyle bakmaya devam edersen kendimi tutamam ve kötü şeyler olur." dedi hala gözlerime bakarak. Ben ise bir adım geri atıp " Bencede. Ayrıca birbirimizden uzak duralım seninle uğraşamam." alaycı tavrımla dedim.
Güldü.. Amanınn!! Çenesinden çıkan elmacık kemiklerini ellemek geldi bir anlık düşünceyle. Ne kadarda güzeldi oysa. Bu çocuğa ne yediriyorlardı acaba. Maşşallah kusursuzdu mübarek. Allah hepimizi aynı yaratıyordu. Ama bu çocuk kendi cinslerinle aynı katagorisine bile giremezdi. O MUHTEŞEM di. Tabiki bu beni ilgilebdirmiyordu. Hala bana bakarken bende kurumuş olan dudaklarımı yaladım. Ne olduğunu anlayamadan iki kolumdan tutup beni kendine çekti. Aramız da ki mesafe yine kapandı bu sayede. Ne yaptım ki şimdi ben ?
Gözlerini kısarak "Yapma şunu!!" dedi dişlerinin arasından.  Kızmıştı. Ama neye??
"Ne yaptım Allahın cezası ?" dedim ve gözlerini devirdi. Kollarımı biraz gevşettiğinde ondan kurtuldum. Arkamı dönüp koşmaya başladım. Baya geç olmuştu. Annemler babamlar beni takmadıkları için sorun değildi aslında. Ama ben daha yarın okula gidecektim. Arkama bile bakmadan eve girdim. Sessizce odama girip dolabıma yöneldim. Altı şort üstü kısa kollu olan pijamamı giyip kendimi yatağa attım. Bu gün baya yorucu geçmişti bu yüzden yatar yatmaz saldım kendimi uykunun kollarına.

İçimdeki Tek SEBEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin