Every Single Thing - Jily

1.3

t h i r t e e n
~~~~

Hey, Lils!

Yok bu olmadı.

Selam Evans!

Çok mu resmi oldu bu?

Ehm, şey, James ve o mükemmel giriş yapma yeteneği bugün yok. Peter yine son güne bıraktığı ödevini yapıyor, Remus bana hala kızgın, o nedenle de ben, yani saygıdeğer Patiayak, bu mektubu James'in söylemesine göre yazmalıyım. Ama o kağıdı göremiyor, bu yüzden ehehe... Şey... Bugün ben yazıyorum diyelim.

Ravenclaw maçında yoktun sanırım hey?

Maçtan önce bakınmıştım ama bulamamıştım seni. Sen ne biçim en yakın arkadaşsın? Neyse.

Maçta olmadığın için büyük ihtimalle duymadığın ama yine de çoktan duymuş olabileceğin haberi yine de benden de bir duy istedim. Böylece ben sinirimi atabileceğim bir yer bulmuş olurum ve sinirim biraz yatışınca daha az kişiyi döveceğim için daha az ceza alırım.

Mantıklı mı? Bence öyle.

Şu anda hastane kanadındayız ve James sürekli bana Poppy'nin iksirlerinin tatlarının berbat olduğunu anlatıp duruyor.

Bak, o yazsaydı daha sıkıcı olurdu.

Ya, adam iki eliyle de yazabiliyor - ki bu bence mükemmel bir şey, bir solak olarak söylüyorum - gidiyor, bir salak iki kolunu birden kırmasına neden oluyor.

Ve kaburgasını da.

Ve Poppy topuğunda çatlak olduğunu söyledi. Hani kafasının çatlak olduğunu biliyordum ama- Neyse.

Şu an senin ne kadar iyi kalpli olduğuna ilgili bir şeyler geveliyor, Lily. Her gün zaten bize sürekli olarak söylediği şeyleri yazarak içini dökeceğini ve artık susacağını ummuştuk ama yine de başımızı şişirmekten vazgeçmiyor, haberin olsun.

Yeter artık al şunu başımızdan.

Profesörlere, seni izleyenlerin arasında ararken dikkat etmediğini ve her şeyin kendi suçu olduğunu söyledi. Salak.

Neymiş, yedinci senesindeki biri ceza alırsa FYBS'lerine çalışacak vakti nereden bulacakmış. Sanki benim umurumda!

Birden kendimi çok kötü biri gibi hissettim.

Büyük ihtimalle öyleyim.

Ama umrumda değil.

Lanet olsun.

Her neyse, James seni iyi kalpli olduğun için seviyormuş.

Ben bıktım, o bıkmadı. Sen de inadından bi' türlü vazgeçemedin Lily.

Adamı yedi senedir dibine kadar yaşayan biri olarak söylüyorum ki, seni seviyor.

Üzme şunu.

Bu kadar süründürecek ne yaptı sana anlamıyorum ki? Artık Sümsükus'la da uğraşmıyor.

Senin yanında kekelememek ve tuhaf -şimdikilerden bile tuhaf, güven bana- hareketler yapmamak için kendini zor tutuyor.

Kazandığı arkadaşlığını da kaybetmek istemiyor.

Seviyorsan doğru düzgün sev, sevmiyorsan da yüzüne gülme.

Sadece arkadaşız de, hatta istemiyorsan deme, bitsin şu iş.

Sen benim en yakın arkadaşımsın Lily ama o benim kardeşim ve üzülmesini istemiyorum.

-pati.

***

Selam. Ölmedim.

Nasıl bir kafayla yazıyorsam artık, herkesi kavga ettirip sonra barıştıramayacağım gibime geliyor.