Bizim... Hikayemiz sıradan güneşli bir pazar kahvaltısı ile başlamadı...
Hikayemiz... Amcam Yusuf 'un ölümüyle başladı...Ben ve kuzenlerim Aslan, Mert ve Kaan cenaze işlemleri ile ilgileniyorduk...
Gereken her şeyi içimiz yana, yana da olsa halletmeye çalışıyor, bir yandan amcam Yakup ve babam Yaşarı ayakta tutmaya çalışıyorduk. Gerçi bütün aile üzüntüden çökmüş durumdaydık. Hepimiz amcamı çok sever ve sayardık. Ama en çokta kızı Erva
kendisini babasının odasına kitlemis, tüm ısrarlara rağmen çıkmıyordu.
Gerçi onuda anlıyorum henüz 10 yaşında öz annesini kaybetmiş. Ardından amcam kendinden genç bir kadınla evlenmişti. Şimdiyse babasının yokluğuna nasıl katlanacaktı?... Henüz 17 ye yeni girdi... Daha çok küçük bir çocuk... Amcamı son yolculuğuna uğurladık eve geldikten sonra misafirlerle ilgilenmeye çalışıyorduk... Aradan saatler geçmesine rağmen Erva hala odasından çıkmamıştı... Doğrusu merak etmeye başlamıştık. Misafirlerimiz gitmeye başlarken kapı sert bir şekilde yumruklanıyordu... Aslan, Mert ve Kaan misafirleri sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir çalışana;- Hemen şu lanet olası kapıyı açın!!!... Diye dişlerinin arasından gürledi. Çalışan kekeleyerek;
- P-peki e-efendim. Dedi. Çünkü Kartal çok sınırlı bir insandı. Sinirlerini kontrol etmeyi başaramadı. Bu onda bir hastalık haline gelmişti.... Her şeye bağırmaktan zevk alıyormuşçasına hemde....
Bu sırada evin kapısı açıldı ve.... Kartal gözlerine inanamadı... Bu... bu....O'ydu
- Senin ne işin var burada?! Amcamdan aldığın para yetmedimi?!!. Dedi Kartal...- Hah ben buraya kızımı almaya geldim. Erva! Ervaaa!!Ervaaa! Cabuk eşyalarını topla gidiyoruz! dedi Ervanın üvey annesi Mehtap Hanım. Kartal hala gözlerine inanamadı çünkü bu kadının yüzünden amcası ölmüştü... Mehtap Hanım'ın üzerine yürüyerek bağırmaya başladı;
- Sana. Burada. Ne. İşin. Var. Dedim!. dediğinde Mehtap Hanım;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN BAĞI...!!!
Romance1k. Kırmızı 2k. Kadın 3k. KAN BAĞI Çünkü... Üçü birden kan kırmızısıdır