2. Hikaye

77 3 0
                                        

Hiçbir kalbin duasını almamış, dünyaya kulaklarını tıkamış, kendi öfke ve gafletine sağır kalmış onlarca insan tanıyorum. Kendi kalplerinin yeryüzüne tutsak, aynada kendinden başka kimseyi göremeyen onlarca nefes alan insan var çevremde.

İnsanoğlu ne kadar kör! Herkesin efendisi olmaya çalışırken, kendisinin efendisi bile olamıyor.

Dünyaya hükmetseniz, üç beş ölümlünün efendisi olsanız, kendinize bir çift sözü geçiremedikten sonra, ne faydası var?

Esiri olduğunuz gururunuz var, tutsağı olduğunuz öfkeniz. Bir de her şeyin merkezinde gördüğünüz asil ve zarif ruhunuz. Bir kez olsun yenebildiniz mi esiri olduğunuz gururunuzu? Kaç kez, tutsağı olduğunuz öfkenizi sindirdiniz? Hani öfkenin bal olup kana karıştığı ve kanınızı kaynattığı anlar vardır ya işte, sıcacık kanınız damarlarınızdan hızla akarken, kaburgalarınızın arasına dünyayı ortadan ikiye ayıracak bir hırs ve güç gelir... Tam o anlarda, hiç kendi önünüze geçtiniz mi, kendinizi öldürmek pahasına?

Öfkenize tutsaksınız, üzgünüm. Bakın çevrenize, telefon rehberinize göz atın, uğramadığınız semtleri düşünün. Her birinde ne kadar kırdığınız kalp var? Özleseniz de öfkenizi dinleyip, pişman olsanız da gururunuza tutsak kalıp kaçmayı sürdürdüğünüz insanlar birikti, her birinin ahı üzerinizde.

Kaç kez, bir kalp kazanmak için bin cümle söylediniz? Kaç kez son nefesinize kadar koştunuz, bir çift cümle duymak için? Soruyor musunuz, gece başınızı yastığınıza koyduğunuzda bu soruları kendinize?

İnsanların hataları vardı, yüzüne vurdunuz. İnsanların pişmanlıkları vardı, utandırdınız. İnsanların çatlakları vardı, ilk bıçak yarasını oradan açtınız. Gururlu kadın, sert adam, hırçın geçtiniz. Ne hata affederdiniz, ne yanlışa doğru derdiniz. Peki ya siz kimsiniz?

Gururunu yenemeyen, öfkesine tutsak, en büyük savaşta kaçmayı yeğleyen siz, kimsiniz? Bir hata uğruna, bin gönül kıran siz, kimsiniz?

Siz, tanrının yarattığı cennetten kovulan gaflet ve hırsına yenilen, hatalarıyla yaratılmış ademin oğlusunuz. Siz, Tanrıya isyan eden ademin oğlusunuz. Siz, hatasından dönüp cenneti geri kazanan tanrının yarattığı ademin oğlusunuz. Siz, tanrının affettiği ademin oğlusunuz. Peki ya şimdi soruyorum, siz kimsiniz ki tanrının affettiği ademin, oğlunu affetmiyorsunuz? Mükemmel ve kusursuz olacağına inanıyor musunuz? Çok yazık...

Aşk HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin