0.1

1.5K 80 15
                                    

" I want you to find me and save me. ( Beni bulmanı ve kurtarmanı istiyorum."
Bu sözlerle başlamıştı kalbindeki korku. Titremesini durduramıyordu. Korkusunu kontrol edemiyordu. Kötü düşüncelerini kontrol edemiyordu. Ne yapacağını bilemiyordu. Sadece onun sözlerini tekrar ve tekrar dinleyebiliyordu. Sesi çok alçaktı. Sesinde acı vardı. Biri onu kaçırmış ve işkence mi etmişti? Eğer bu doğruysa neden? Neden biri ona zarar vermek istesin ki? Boş gözlerle duvara bakıyordu, düşünüyordu. Duvar da kızın düşünceleri gibi siyahtı.

Kız, şu an ona yardım etmediğinin farkına vardığında telefonunu kapıp, kapıya doğru koştu. Ceketini ve botunu giydi. Sadece onu nasıl kurtarabileceğini düşünüyordu. Kapıyı açtı ve polis istasyonuna doğru koşmaya başladı.

Hava karlı ve soğuktu. Attığı her adımda karda iz bırakıyordu. Kar yağmaya devam ettikçe izleri yavaş yavaş kayboluyordu. Donuyordu ama duramıyordu çünkü aşkı tehlikedeydi.

•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Çocuk gözlerini acıyla açtı. Boş bir odadaydı. Başka kimse yoktu. Nefes sesleri ve kalp atışlarından başka ses yoktu odada.

Hareket etmeye çalıştı ama acı onu durdurdu. Bir sandalyeye bağlıydı. Elleri profesyonelce bağlıydı. Ne yapacağını bilmediği için dün gece hakkında düşünmeye başladı. Kız arkadaşıyla kavga ettikleri gece. Kız arkadaşının kalbini kırdığı gece. Kız arkadaşının, onun kalbini kırdığı gece.

Mayday • Mark Tuan One ShotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin