muke imagines |fluff&smut|

i don't wanna say goodbye another night|smut|

Luke dudağını ısırdı ve vibratörü prostatına karşı bastırırken bir inilti çıkardı. Bacakları titriyordu. Vibratörün içinde sıkışmasına izin vermek için kalçasını sallamaya başlarken avuçlarını yatak başlığının düz yüzeyine doğru bastırdı. Siki sertleşmişti ve karnına doğru uzanıyordu. Ucu kırmızıydı ve patlamaya karşı mücadele ederek sızdırıyordu. Luke kendine dokunmayı reddetti. Dokunmadan boşalmak istiyordu. Mastürbasyon yaparken bunu yapmak hiç mümkün olmamıştı ama denemeye kararlıydı.

"Siktir," İnledi. "Hadi Michael."

Her zaman Michael'ı düşünürdü. Michael'a çekildiğini ve büyük çocuğun onu becermesini istediğini kendine inkar edecek değildi. Ama yakın zamanda Michael'a söylemeyi planlamıyordu.

Vibratörü çıkardı ve yavaşça arkasını dönmeden önce kesti. Ağırca nefes alıyordu ve henüz gelmeye yakın bile değildi. Onu dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Aylardır yollardaydı ve kendine dokunmak için zamanı yoktu. Bu iki aylık turun sonunda bunu yapması gerekiyordu. Tur sonrası herkes eve ailelerini görmeye gidecekti ve Michael'ı tekrar görebilecek miydi bilmiyordu. Siki bunu sevmemişti. Yani Michael'ın sahnede terlemesini, tutkuyla gitar çalarken şişkin kollarını görmek için çok kullanırdı. Luke hayatı boyunca gitar olmayı hiç bu kadar çok istememişti. Sonra soyunma odalarına geri döndüklerinde Michael gömleğini çıkarırdı. Göğsüne damlayan ter olurdu. Michael onlarla mücadele eder gibi pantolonunun kopçasıyla oynardı ve Luke her zaman ona yardım etmek isterdi. Ama yapmazdı. Sadece bacaklarından aşağı pantolonu itmek için büyük çocuğa izin verirdi. Sonra kafasını çevirirdi.

Luke komodinine vibratörü fırlattı ve başını yastıklara bastırdı. Bacaklarını yaydı ve sertliğini soğuk havaya maruz tutarken bundan zevk aldı. Göğsünden aşağı elini gezdirdi ve meme başını büktü. "Siktir," Sızlandı. "Mike!"

Kalçaları kendi başına harekete başlarken inledi. Kendi dokunuşuna bile duyarlı olmuştu. Sadece bastırmak için Michael'ın göğsünü istiyordu.

Büyük çocuk ona çarparken Michael'ın beline ayaklarını sarmak istedi. Güçlükle kendine dokunmadan durdu. Birkaç dakika sonra gelebilirdi.

Yüzünden aşağı ellerini gezdirdi ve nefesini yakalamaya çalıştı.

"Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel şeydi."

Luke yataktan uçtu ve yere vurdu. Örtüyü aşağı çekti ve ayağa kalkarken onu etrafına sardı. Michael orada kapıya yaslanmış duruyordu. Gözleri karanlıktı ve Luke'a kitlenmişti. Konuşmadan önce dudaklarını yaladı; "Bilirsin bunu yapmadan önce kapıları kitlemek gerekir?"

Luke çok fazla utanmıştı, "Buradan çık Michael."

"Ondan ziyade sanırım beni içine almak istiyorsun ha? Aletimi kalçanda istiyorsun?" Michael sordu.

Luke hala bir kaya gibi sertti ve Michael'ın kelimeleri yardımcı olmuyordu.

"Ne kadardır buradasın?" Luke sordu.

"Ah," Michael başladı. "Vibratörü sürmeye ve benim adımı inlemeye başladığından beri."

"Lütfen benden nefret etme." Luke fısıldadı, "Özür dilerim."

Michael ona doğru yürüdü ve nazikçe genç çocuğun yüzünü kavradı, "Senden asla nefret edemem Luke. En güzel şey olduğunu söylediğimde ciddiyim. Çok güzelsin. Eğer bana izin verirsen cildinin her bir santimi keşfetmek istediğim bir yer."

"Arkadaşlığımızın bozulmasını istemiyorum."

"Luke bence ikimizde biliyoruz ki aramızdaki şey arkadaşlıktan daha fazlası. Her zaman öyleydi," Michael dikkat çekti. "Aramızdaki şeyler daha iyi olacak."