Hikaye bana ait değil. @belwatson dan çeviri ve izni de var. Yani hikayeyi çalmadım.!!
Giriş Bölümü
Ses çıkarmadan eve girmeyi denedim ama pek başarılı olduğum söylenemez. El ve göz koordinasyonum normalde olduğundan daha kötü. Sanırım bunu konserde içtiğim birkaç içkiye borçluyum. Çok içki içen bir tip değilimdir ama bazı "çok özel fırsatlarda" içmeyi reddetmem ve Ed Sheeran konseri de bunlardan biriydi. İnanılmaz bir şovdu, söylemişmiydim? Hala kalbimin çok hızlı attığını hissedebiliyorum. Ölecekmişim gibi. Belki de şu an ölmüşümdür. Kesin olan şu ki o konser benim için yazın en iyi şeyiydi.
Şu ana kadar ki en iyi yaz!
Anahtarlarımı duvardaki askıya asarken olabildiğince sessiz bir şekilde kıkırdadım ama görüntü biraz bulanıktı ve nişan alışım da berbattı. Eğer ben bu haldeysem Savannah'ın nasıl bir halde olduğunu öğrenmek bile istemiyorum. Benden daha çok biraz içti ve o araba kullanıyordu. Keşke ona evine arabayla gitmesine izin vermeseydim. Şanslıyız ki bir kaza geçirmemiştik ve hala hayattaydık. Ya da daha kötüsü tutuklanmamıştık.
Odama çıkıyorum, annem ve babam çoktan uyumuşlardır zaten. Eve bu kadar geç gelmemem gerekirdi ama Ed'in konserinden sonra Savannah ve ben biraz daha kutlamaya ihtiyacımız olduğunu düşünmüştük.
Zaman aktı gitti.
Buna rağmen bir şey benim dikkatimi çekti. Işıklar yanıktı. Evden çıkarken yanık unutmadığımdan eminim. Kaşlarımı çatarak odama girdim ve babamı yatağımda, kafası ellerinde, omuzları düşmüş bir halde buldum. Kendimi artık daha çok korkmuş hissediyordum. İçimde kötü hisler vardı ve kalbim göğsümü bu sefer farklı bir sebepten dolayı dövüyordu.
"Baba" diye ona seslenirken yavaşça yatağıma yöneldim. Yukarı baktı ve gözleri benimkilerle buluştu. Gözleri kanlanmıştı ve gözlerindeki acıyı hissedebiliyordum.
Artık tamamen net görüyordum ve ayılmıştım. Donmuştum. Hatta vücudumdaki bütün hücreler donmuştu çünkü babamı bu halde yakaladığım için kötü bir şeyin olduğunu hissetmiştim. O tanıdığım en güçlü adamdı hatta etrafındaki her şey berbat bir halde olsa bile hep güçlü kalmayı başarabilmişti.
"Hannah" sesi titriyordu. Kesinlikle kötü bir şey olmuştu bunu biliyordum ve gerçekten çok korkuyordum. "S-seni aramayı denedim." diye ekledi. Ondan üç adım uzaklıkta dikilirken kalbim damarlarıma soğuk kan pompalamaktaydı.
"Şarjım bitti." diye açıklama yaptım. "B-Bir şey mi oldu?" diye sordum çünkü kötü bir şeyin olmamış olması imkansızdı. Kesinlikle bir şey olmuştu.
"Hannah" diye fısıldadı. Sesinde çok fazla acı vardı. Ve benim görüşüm bu sefer gözümden akan yaşlar nedeniyle bulanıklaştı. "Annen o-o.." konuşmaya çalıştı ama sesi kırıldı bense çılgına dönmüştüm.
"Anneme ne oldu?" bilmeyi istiyordum. Sesim biraz yüksek çıkmıştı ve tabi ki kırılmıştı.
"Eve- eve gelirken.." babam konuşamadı. Devam etmeden önce derin bir nefes aldı. "Bir kaza oldu. Bir kamyonun frenleri bozulmuş ve kırmızı ışıkta duramadı.. annen kaza geçirdi. Ambulans..." yeniden derin bir nefes aldı. Yaşlarım ise artık gözlerimden akan azgın bir nehre benziyordu. "Ambulans zamanında orada olamadı. Oraya vardıklarında ise şay o-- o ölmüştü."
O anda o yeniden ağlamaya başladı. Ben de dizlerimin üzerine düşmüş hıçkırarak ağlıyordum. Bu kötü bir rüya olmalıydı. Annem ölmüş olamaz. O gitmiş olamaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Music Sheet (Türkçe)
FanfictionHannah, bir zamanlar kaygısız, neşeli ve sosyal biriydi. Ama şu an kalbi kırık. Birini yeniden umursamaktan korkuyor ve kimsenin hayatına girmesine izin vermiyor. Herkes bir noktadan sonra ayrılıyordu, ve o incinmek istemiyordu. Hepsi bu kadar. Har...